Manisa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Demran geçtiğimiz hafta üzüm bağlarında yaşanan don olayında verimi etkileyecek bir zarardan bahsetmenin doğru olmayacağını belirtti. Demran, sultaniye üzümün başkenti olan Manisa için en kritik dönemin nisan ayının ilk haftası olduğunu belirterek, bu sürecin kazasız belasız bir şekilde atlatılması halinde 2017 yılının verimli bir yıl olacağını söyledi.
Türkiye'deki çekirdeksiz sultaniye üzümün yüzde 95'inin üretildiği Manisa'da geçtiğimiz hafta yaşanan don olayı sonrası üreticinin tedirgin bekleyişi başladı. Manisa ve Ege Bölgesi'nde uzun yıllardır en fazla don zararının nisan ayının ilk haftası yaşandığını dile getiren Manisa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Demran yağmurlama sistemiyle bağların don olayından korunabileceğini dile getirdi.
800 bin dekar üretim alanıyla 40 binden fazla üretici ailesinin geçim kaynağı üzüm bağların uyanma başlangıcında olduğunu belirten İbrahim Demran, "Artık bağlarda gözler iyice belirginleşti. Bazı yerlerde sürgünler ortaya çıkmaya başladı ama genel olarak uyanma başlangıcında. Geçtiğimiz günlerde biliyorsunuz bir don olayı yaşandı. Çok şükür bu don olayını bölgemiz küçük zararlarla, özellikle Saruhanlı bölgesinde yüzde 5-20 arasında değişen gözlerin zararıyla karşıladı. Gözlerdeki bu oran verime de bu şekilde yansıyacak diye bir şey söz konusu değil. Ancak şurası da bir gerçek uzun yıllardır Manisa'da, Ege Bölgesi'nde don olayını en fazla nisan ayının ilk haftasında yaşanmıştır. Yine önümüzdeki günlerde risk devam ediyor ve meteoroloji don uyarılarını veriyor. Don uyarısı verildiğinde artık Manisa'da özellikle merkezde ve merkezden başlayarak diğer ilçelere yayılmaya başladı. Üreticilerimizin tedbirlerini alması gerekiyor. Bu tedbirlerin başında da yağmurlama sistemleri var. Uzun yıllar ortalamasına baktığımızda bunun saatleri değişebilir ama don olayının özellikle sabahın ilk saatlerinde saat 03.00 ile 07.00 arasında gerçekleştiğini biliyoruz. Üreticilerimizin en büyük hatası don ihbarı, don uyarısı verildiğinde gece 12.00 gibi 01.00 gibi gelerek aracının termometresinden sıcaklığı görerek lastik yakıyor, saman yakıyor, kendine göre birçok tedbir alıyor ve saat 02.00-03.00-04.00 gibi bağı bırakıp gidiyor. Oysa bizim tespitimiz asıl don zararının sabahın ilk saatlerine kadar 06.00-07.00 saatlerine kadar devam ettiği, güneş doğana kadar bu olayın devam ettiği yönünde. Allah korusun ama bu da bir gerçek. Aynen deprem gibi bir doğa olayı ve özellikle küresel ısınmayla birlikte iklim sapmaları artık yoğun olarak yaşanıyor. Biz de don olayına da doluya da diğer aşırı yağışlara da artık hazırlıklı olmalıyız. Maalesef artık iklim sapmalar gösteriyor ve bizlerin de buna göre tedbirimizi almamız gerekiyor. Güzelköy bölgesinde örneğin birçok bağcı bu tedbiri yağmurlama sistemi kurarak almış durumda. Bağcılık Araştırmada örneklerimiz var, sanırım Sarıgöl'e bu aktarılıyor. Dünyada değişik yöntemler var. Vantilatörler var, çok büyük vantilatörler var. Havayı dağıtan vantilatörler var. Bizde de don olayının sürekli yaşandığı alanlarda bu tür tedbirlerin üretici birliklerince ve özellikle Tarım Bakanlığınca desteklenerek üreticilerimize bu tesislerin kurdurulması gerekiyor. Donla, doluyla birlikte üretimimizi en az zararla sürdürebilmemiz gerekiyor. Çünkü üzüm bizim Manisa'nın simgesi. Bizimle birlikte özellikle Denizli'nin Buldan, Sarayköy, Çal ilçelerinin geçim kaynağı. Aynı zamanda İzmir'in Menemen ağırlıklı olmak üzere Kemalpaşa'da sultaniye üzümü var ve bu gölgeler üzümün her şeyinden para kazanıyor" dedi.
Demran, yağmurlama sisteminin en büyük handikabının ise don uyarısı yapıldığı dönemde yaşanabilecek olan elektrik kesintileri olduğunu belirterek üreticilerin jeneratör bulundurmalarında fayda olacağını ifade etti.
"Zarardan bahsetmek doğru değil"
Geçtiğimiz hafta yaşanan don olayından üzüm bağlarında zarara neden olsa da bunun verimi veya ürünü etkilemeyeceğini vurgulayan Demran şunları söyledi:
"Bu dönemde bir ürünün zararından bahsetmek mümkün değildir. Şu andaki gözlerin tamamı da yanabilir ama sezon ortasına geldiğinizde çünkü asma çok dirençli bir bitkidir. Bir erik gibi değildir. Örneğin Turgutlu'da eriklerde yüzde 30'lara varan don zararından söz ediliyor. Bunu geri getiremezsiniz. Ama aynı oranı bağ için vermek, mevcut durumu ifade edebilirsiniz ama 2017 yılı veriminin şu kadarı gitti demek şu sezonda hiç kimse bir öngörüde bulunamaz. Çünkü 3 tane göz vardır. Gözlerin diğerleri de verimli gelebilir. Rekolte yine ümit ettiğimiz istediğimiz miktarlara gelebilir. Bizim ziraat mühendislerinden aldığımız hasar oranları yüzde 5-20 arasında yer yer zararın olduğu, çok münferit ve dar alanlarda da yüzde 50'ye varan oranlarda bir iki köyümüzde zarar olduğunu öğrendik ama bunlar münferit olaylar. Salihli bölgesinde de özellikle sofralık erkenci çeşitlerde bir miktar zararın olduğunu öğrendik. Ama şuan ki göz zararı verime ne kadar yansır Bunu bugünden öngörmek çok zor hatta imkansız. Çünkü yarın yedek gözler uyanacak, yedek gözlerin verimli yada verimsiz geleceğini bugünden ifade etmek güç. Ancak gözler uyandırılarak, yan gözleri de uyandırarak bunları görebilirsiniz. Bu da baya bir detaylı çalışma gerektirir."
"Kış mevsimi güzel geçti"
2016-2017 kış sezonunda hem kar yağması hem meyvelerin soğuklanma ihtiyaçlarının iyi bir şekilde karşılandığının altını çizen Demran, şöyle konuştu:
"Eğer bir afet olmazsa yani biz üstü açık bir fabrikada çalışıyoruz, yeni bir afet olmazsa bizim en kritik dönemimiz nisan ayının ilk haftasıdır. Eğer nisan ayının ilk haftasını da kazasız belasız atlatırsak normal bir üretim sezonu yaşayacağımızı, sorunsuz bir sezon yaşayacağımızı ümit ediyoruz. İnşallah üreticimizin yüzü ürünüyle de ürünün fiyatıyla da güler. İyi bir yıl olur 2017, hepimiz için bereketli bir yıl olur."
İHA