UNUTULAN TATLAR GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR

Köyess Tarım Şirketi'nin sahibi Kemal Balta, taze fesleğen üretiminden sonra Sultan's Rose markasıyla içecek sektöründe adından söz ettirecek.

Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz aylarda Köyess Tarım Şirketi'nin sahibi Kemal Balta ile iyi tarım ve modern tarım tekniklerini kullanarak sofralarımıza sunduğu taze fesleğen üzerine konuşmuştuk. Bize o zamanlarda kısa vadede gıdada farklı bir segmentle piyasaya gireceğini söylemişti. Şimdi ise Sultan's Rose adı altında damaklarda ve akıllarda iz bırakacak eşsiz bir tatla bizleri buluşturuyor. Isparta'nın güllerinden elde ettiği gül içeceği hakkında Kemal Bey ile tekrardan bir araya geldik.

Kısaca hatırlatacak olursak Kemal Bey, Adana Ceyhan'da doğmuş, Elektrik Mühendisi evli bir çocuk babasıdır. Siemens AŞ. gibi şirketlerde 13 yıl kadar çalıştıktan sonra Gıdada teknoloji alanında uzmanlaşmak üzere Gıdada Mühendislik ve Teknoloji Yönetimi yüksek lisansı yaparak çalışmalarını yürütmek adına Köyess Tarım Şirketini kurmuş. 1 yıldır da yoğun olarak gül içeceği ürünüyle uğraşıyor.

Kemal Bey Gül içeceği nedir?

'Isparta Gülü' nden yapılan, şerbet kadar şekerli olmayan, gül bitkisinde bulunan bütün faydalı mineralleri, vitaminleri, gül yağını ve antioksidan içeriğini bünyesinde bulunduran; stres ve yorgunluktan anında sıyrılmanızı, cildinizin parlak sıkı ve güzel olmasını, kolay zayıflayabilmenizi sağlayan, sindirim sistemi ve karaciğer rahatsızlıklarınıza iyi gelen hoş kokulu ve tadı hoş bir içecektir.'

 Gül İçeceğinin fikir oluşumundan üretimine kadar olan hikayesini bize    anlatabilir misiniz?

 'Bir İletişim firmasında çalıştığım zamanlarda bir Ağustos günü Gaziantep  yolculuğu dönüşünde Ceyhan'daki anne evime uğramıştım. Annemin ikram  ettiği bir bardak gül içeceği üzerimdeki bütün yorgunluğu,bitkinliği, olumsuz  hali anında silip atarak, tarif edemeyeceğim bir rahatlama ve keyif vermişti.  O an anneme dönerek; "Ülkemdeki herkese bu içeceği tatma fırsatı  vermeliyim" demiştim. O günden bu yana bu amaç için çalışıyorum.

 Doğru tadı yakalamak üzere yürüttüğümüz deney çalışmalarında bizzat  bulunan eşim ve kızım, Isparta'ya yaptığımız sayısız seyahatte beni yalnız    bırakmayan babam, gül içeceği tarifini endüstriyel hale getirme aşamasında    uzun gecelerde başı çeken annem, cam şişe kapaklama ve etiketleme    makinalarını yüzlerce farklı versiyon sonrasında mükemmelleştiren kardeşim, muhasebe işlemlerinde desteğini esirgemeyen kayınpederim... 

Gül içeceği ürünümüzde ailemde alın teri olmayan hiç kimse kalmadı diyebilirim, bu içeceğin eşsiz güzelliğinin en önemli sebebinin bu olduğu düşüncesindeyim. 

Ürünümün insanlar tarafından beğenildiğinden emin olduktan sonra Adana, Ceyhan, Mercimek Beldesinde yarı otomatik üretim hattı kurarak üretimime başladım. Bu noktada gıda makineleri üreten şirketlerden makinelerin tamamını almak ve danışmanlarla ilerlemek yerine; Gıdada teknoloji konusunda son 10 yıllık teorik pratik çalışmalarım ve yüksek lisans eğitimim sayesinde tesisimi hayata geçirmeye çalıştım. Bu şirketin müdürü olarak gemiye yön vermeye çalışıyorum.  

İçeceğimizi "Doğal Ekstrakt Üretim Tekniği" ile üretiyoruz. Bu teknik Türk Patent Enstitüsü tarafından adımıza koruma altında tutulmaktadır. Bu yüzden tadının benzeri olmadığını söylemeliyim. İstanbul'da profesyonel bir şirkete yaptırdığımız tat beğeni araştırmasında; farklı demografik özelliklere sahip topluluklarda alınan 890 örneklemede %82 beğeni oranını elde ettiğimizi ayrıca belirtmek isterim. Çocukluğumuzda anneannemlerin yaptığı ayıla bayıla içtiğimiz bu içeceği aynı tat ve içerikle hayata geçirebildiğimiz için mutluyuz. Halihazırda günde 10.000 adet cam şişede gül içeceği üretimi yapıyoruz ve pek çok ulusal şirketle çalışmalarımızı yürütüyoruz.'

1 yıldır yoğun olarak gül içeceği üretimiyle uğraşıyorsunuz, pazarlama şekliniz nedir? ihracat yapıyor musunuz ? Beklediğiniz ilgiyi görebiliyor musunuz?

Hedef kitlemiz olan; müşterisine kaliteli içecek sunan market, cafe, restaurant, otel, tatlı çikolata dondurma satış noktaları, petrol istasyonlarına kendi satış ekibim aracılığı ile Adana Bölgesi'nde satışlarımızı yapıyoruz. Antalya ve İzmir illerinde distribütör arkadaşlar ile çalışıyoruz. Bunun yanında halihazırda pek çok ulusal marka ile çalışıyoruz.  Şu anki hedefimiz eş zamanlı olarak Türkiye'de diğer illerde de satış kanalları kurmak ve ihracata başlamak. İçeceğimizi bir yıldır kit pak sıvı gıda taşıma ambalajında restaurant ve otellere ulaştırıyorduk, son 2 aydır cam şişede üretim gerçekleştiriyoruz. Açık söylemek gerekirse özellikle son 6 haftadır tahminlerimizden çok daha fazla ilgi gördük ve bu da kısıtlı zaman zarfında üretim hattımızı büyütmemize sebep oldu.        

Bize üretim tekniğinizden, ürün bileşiminden  bahsedebilir misiniz? 

'Orijinal Isparta gülünden, patenti şahsıma ait olan Doğal Ekstrakt Üretim Tekniğini kullanarak gül ekstraktı yapıyoruz. Bu teknik gül yapraklarının alkali su bulunan tanka bırakılması ve yaprakları strese sokmadan dengeli ısı, basınç, vakum uygulanması esasına dayanıyor. Bu sayede gül yaprakları, bünyelerindeki bütün reha, tat, koku, gül yağı, vitamin ve mineralleri suya bırakıyorlar. Öyle ki işlem bittiğinde gül yaprakları şeffaf hale geliyor. 

Ürettiğimiz ekstraktları donuk odada bekletiyoruz ve ihtiyaç olduğunda eriterek; su, şeker, siyah havuç suyu, limon suyu ve eser miktarda sodyum benzoat  ile karıştırmak suretiyle içeceğimizi oluşturuyoruz. Akabinde cam şişede dolum, kapaklama, etiketleme, şirikleme ve paketleme işlemlerini gerçekleştiriyoruz. 

Ürün içeriği: Orjinal Isparta Gül yaprağı, şeker pancarı şekeri, su, siyah havuç suyu, limon suyu, eser miktarda sodyum benzoat.'

İnsanlar gül içeceğini sizce neden tercih etmeli?

'Günümüzde neredeyse herkes stres altında ve yoğun şekilde çalışıyor. İçeceğimizin en beğendiğim yönü; insan kendisini stres altında veya yorgun hissederken, bir yudum gül içeceğinin o kişiyi başka dünyalara götürmesi. Adeta o an gül bahçesinde olduğunuzu hissediyorsunuz, kendinizi fark ettiğinizde gülümsüyor oluyorsunuz ve küçük bir şişe gül içeceğinden sonra yarım saat boyunca ağzınızın gül koktuğunu hissediyorsunuz. Deneyimlediğinizde bu sözlerimi anımsayacaksınız, emin olun Farkımızın bu olduğunu düşünüyorum.' Diyor ve gülümsüyor    

Piyasa hakkında bize neler diyeceksiniz?

'Özellikle dikkatimi çeken konu, insan sağlığını düşünerek bir ürün ortaya koymaya çalışan kişilerin yok denecek kadar az olması. İnsanlara faydalı bir ürün yapmaktansa, kısa yoldan kolayca fruktoz, glikoz, gıda boyası, aroma vb. pek çok kimyasal maddeyi karıştırıp bozulamayan ürünler ortaya çıkarılması. Bu da gerçekten kaliteli ürünlerin kendisini göstermekte zorlanmasına sebep oluyor. Bir diğer konu ise özellikle yeni ürünleri denemekte hevesli çok az girişimcinin olması. Ülke gelişiminin girişimci ruha bağlı olduğunu ve bu konuda teşvik edici önlemler almamız gerektiğini düşünüyorum.'   

Röportaj: Tuğba Gülsever 

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.