Erden, bal üretiminde Türkiye ortalamasının altında olmalarına rağmen kalite yönünden ilk sırada yer aldıklarını belirterek, “Çünkü Kastamonu, endemik bitkilerin yoğun ve bol olduğu bir yerdir. Bu yüzden Kastamonu’da üç türlü bal üretimimiz mevcuttur. İlki, sahil bölgelerinde orman gülünden yapılan orman gülü balı ve büyük ölçüde aranarak ilaç niteliğinde kullanılan ve şu anda da ismi tıbbi bal olarak tanımlanan kestane balı üretimi yapılıyor. Diğer yayla bölgelerinde de kır çiçeklerinden oluşan kekik balı üretimi var. Bunlarda genelde petekle üretilmektedir. Birde rakımın daha düşük olduğu bölgelerde de karma çiçeklerden oluşan ve yine petekli üretimi yapılan çiçek balıdır. Bunda hayvan yeminden alınıp da kır çiçeklerine kadar her şey mevcuttur.

Ama bazı yörelerimizde de bazı kekik balı daha fazla ağırlık kazanmaktadır. Bunu yüzdeye vurduğumuz zaman yüzde 50’si kekik ağırlıklı olan ballarımıza biz, kekik balı diyoruz. Hatta Şenpazar ve Azdavay yörelerinde Ihlamur balı daha ağırlıktadır. Çatalzeytin ve Hanönü taraflarında da kekik balı daha ağırlıktadır. Devrekani ve bölgemizde tüm kır çiçekleri balı ağırlıktadır. Ama bizim, genelde bal tüketimimiz petekli tüketim olur. Bu yüzdende kilogram fiyatı diğer ballara göre hem hesaplı hem de diğer illerin ballarına göre daha kalitelidir. Biz, balımızın daha kaliteli olduğunu iddia ediyoruz” dedi.

Tek düzen ballarda olduğu gibi karışık ballarda da hiçbir şekilde katkı maddesi kullanmadıklarını söyleyen Erden, “Her yıl üreticilerimizin belli başlı kovanlarından bal örnekleri alınarak tahsiller yaptırıyoruz. Bu sayede o yörenin nektarını da bu tahliller sayesinde tespit etmiş oluyoruz” diye konuştu.