Ardı ardına alınan olumsuz haberlerin ardından tarımda üreticinin yüzünü güldüren haber incirden geldi.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'nin dünya yaş incir üretiminin yaklaşık yüzde 27'sini karşılayarak dünyada ilk sırayı aldığını belirttiği açıklamasında, 2015 yılı incir rekoltesinin geçtiğimiz yıla göre yüzde 9,5 artışla 328 bin tona ulaşmasının beklendiğini kaydetti. Bayraktar, aşırı yağış gibi bir doğal afetin olmaması halinde sofralık ve kurutmalık incirde iyi bir üretim yılı yaşanacağının beklendiğini dile getirerek, dünyada rakipsiz olduğumuz kutsal meyve incirin çok iyi korunması gerektiğini vurguladı.
Adı kutsal kitaplarda anlan meyvelerin başında gelen incirde bu yıl yüzler gülüyor
Dünya yaş incir üretiminin yüzde 27'sini karşılayan Türkiye bu alanda lider konumunda. Eğer aşırı yağış gibi bir doğal afet yaşanmazsa bu yıl da Türkiye'nin incirdeki rakipsiz konumu artarak devam edecek. Türkiye'deki incir üretimiyle ilgili bir açıklama yapan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, geçtiğimiz yıl 300 bin tonu aşan incir üretiminde bu yıl yüzde 9,5 oranında artışla 328 bin ton ürün beklendiğini belirterek, "kutsal kitabımız Kuranı Kerim’de adı bir sureyle anılan incirimizi muhakkak çok iyi korumalıyız" dedi.
İNCİRDE YÜZLERİ GÜLDÜREN SEZON
Bu yıl incirde genel olarak uygun bir mevsim yaşandığına dikkati çeken Bayraktar, incir üretiminin dünyada oldukça sınırlı sayıda ülkede yapıldığını vurgulayarak, "Üreticilerimizin ilaçlı mücadelesiyle hastalık ve zararlıların meyveye zararı önlenmiş, kırmızı örümcek ve pas hastalığı geçen yıla oranla daha düşük kalmıştır. İncir, geniş ekolojik uyum kabiliyeti dolayısıyla ülkemizin tüm sahil kuşağında yetiştirilmektedir. Marmara, Akdeniz, Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri gibi, bazı yörelerimizde de sofralık incir yetiştiriciliği yapılmaktadır. İncir için en elverişli bölgelerimiz Büyük ve Küçük Menderes havzalarıdır. İncirin yüzde 61,4’ü, daha çok kurutmalık olmak üzere Aydın ilimizde yetiştirilmektedir" bilgisini verdi.
TÜRKİYE İNCİRDE ABD VE İRAN'IN ÖNÜNDE İLK SIRADA
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun son olarak açıkladığı 2012 verilerine göre Türkiye'nin yıllara göre değişmekle birlikte 1 milyon 93 bin ton olan dünya yaş incir üretiminin yaklaşık yüzde 25’ini karşılayarak ilk sırada yer aldığını anımsatan Bayraktar, Türkiye'yi, Mısır, İran, Fas, Cezayir, Suriye, ABD ve İspanya'nın takip ettiğini kaydetti. Dünya incir üretiminde fazla dalgalanma yaşanmadığını ve her yıl birbirine yakın miktarlarda üretim yapıldığına değinen Bayraktar, kuru incirde ise 105 bin ton civarında olan dünya kuru incir üretiminin yüzde 53’ünün Türkiye tarafından gerçekleştirildiğini dile getirdi.
35 BİN AİLE EKMEĞİNİ İNCİRDEN ÇIKARIYOR
Kuru incirde yüzde 20,8'lik pay ile İran'ın ikinci, ABD'nin ise yüzde 8,8'le üçüncü sırada yer aldığına değinen Bayraktar, TÜİK verilerine göre, Türkiye’de 2011’de 261 bin ton olan incir üretiminin, 2012’de 275 bin, 2013’te 298 bin, geçen yıl ise 300 bin tona çıktığını belirtti. İncir üretiminin Türkiye’nin hemen her bölgesinde yapılmakla birlikte, üstün kaliteli kurutmalık incirin Ege Bölgesi’nde yetiştirildiğini vurgulayan Bayraktar, "Bölgede yaklaşık 35 bin aile incir tarımıyla uğraşmakta, geçimlerini tamamen bu üründen elde ettikleri gelirle karşılamaktadır. İşlenmesi esnasında yoğun işgücü gerektiğinden, incir işletmelerinde çalışan işçilerle birlikte büyük bir kesim geçimini incirden sağlamaktadır" bilgisini verdi.
İNCİRDE EN BÜYÜK ALICI FRANSA
Türkiye’de incirin yüzde 30’unun taze olarak iç pazarda, yüzde 70’lik bölümünün ise kuru olarak iç ve dış pazarda tüketildiğini, ülkemizde kuru incirin tüketiminin yetersiz olduğunu anlatan Bayraktar, en büyük kuru incir üreticisi ve ihracatçısı konumunda olan Türkiye’nin, dünya fiyatlarını önemli ölçüde etkilediğini belirtti. Bayraktar, "Genel olarak dünya ihracatının yarısından fazlası ülkemizden karşılanmaktadır. Son on yıllık dönemde toplam kuru incir ihracatımız, ortalama 48 bin ton olarak gerçekleşmiş; ihracatın ortalama yüzde 82’lik kısmı yemeklik kuru incirden oluşmuştur. Bu ihracatın yaklaşık yarısı Fransa, Almanya, İtalya, ABD ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerine yapılmaktadır" diye konuştu.
DOĞAL AFET OLMAZSA İNCİRDE İYİ BİR ÜRETİM YILI BEKLENİYOR
2015 yılı incir sezonunun 15 Ağustos’tan sonra başladığına dikkati çeken Bayraktar, "Odalarımızdan aldığımız bilgilere göre, kaliteli sofralık incirin üretici fiyatı 4-5 TL, kurutmalık incirin ise 6-8 TL civarındadır. Bazı bölgelerimizde meyve çatlaması görülmekle beraber, genelde bu sorun, üreticimizin aldığı tedbirlerle giderilmektedir. Herhangi bir doğal afetin, özellikle aşırı yağışların olmaması halinde, üreticilerimizin gerek sofralık gerekse kurutmalık incirde iyi bir üretim yılı yaşamasını bekliyoruz" dedi.
'DÜNYADA RAKİPSİZ OLDUĞUMUZ İNCİRİ İYİ KORUMALIYIZ'
Dünyada rakipsiz olduğumuz, kutsal kitabımız Kuranı Kerim’de adı bir sureyle anılan inciri muhakkak çok iyi korumak gerektiğinin altını çizen Bayraktar, incirle ilgili sorunları da özetle şöyle sıraladı:
AFLATOKSİN'E DİKKAT
"Kuru incirde yaşanan en önemli ve her dönemde güncelliğini koruyan sorunumuz, temiz, gerekli standartlara uygun ve kaliteli üretiminin sağlanması olarak karşımıza çıkıyor. Kaliteli üretim yapılabilmesi için ise üreticilerimizin bilinçlendirilmesi, eğitim çalışmalarına ağırlık verilmesi büyük önem arz ediyor. İhracatımızın büyük bir bölümünü ABülkelerine yapıyoruz. Bunu dikkate alarak, rakip ülkelere karşı rekabet gücümüzün artırılabilmesi için ‘iyi tarım’ uygulamalarının hayata geçirilmesi yine büyük önem taşıyor. Aflatoksin birçok gıda maddesinde olduğu gibi incirde de oluşuyor. İnsan sağlığı ve ürün satışı açısından sorun yaratan aflatoksin oluşumunu engelleyecek önlemleri mutlaka almamız gerekiyor. Hastalık ve zararlılarla mücadelede kültürel, kimyasal programların titizlikle ve zamanında uygulanması da bir şart olarak önümüzde duruyor.
İHRACATTA YAŞANAN SORUNLAR
Hasattan sonra en fazla 1 yıl içerisinde tüketilmesi gereken kuru incirde rekoltenin yüksek olduğu yıllarda stok sorunu yaşanmaktadır. Bu sorunun çözülmesi ve fiyat düşüşlerinin önüne geçilmesi amacıyla, gereken miktarda ürünün piyasadan çekilip depolanması ve isteyen alıcılara eşit koşullarda verilmesi için ABD ve AB’de uygulandığı gibi bir stok kurumunun oluşturulmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Kuru incir ihracatında ilk yükleme tarihi de büyük önem arz ediyor. İlk yükleme tarihinin geç açıklanması hem ihracata hazır olan ürünün üreticide muhafazasını zorlaştırıyor hem de pazar kaybına sebep oluyor. Bu bakımdan ilk yükleme tarihi uygulaması tamamen kaldırılmalı ve ihracata hazır olan ürünün ihracatı bekletilmeden yapılabilmelidir. Ülkemiz kuru incirinin rekabet gücünü artırmak ve üretimin sürekliliğini sağlamak açısından, incirin de ihracat iadesinden yararlandırılmasını istiyor ve bekliyoruz."
Sondakika