TZD Genel Başkanı Yetkin, "Tüketiciler bu ara sebze ve meyve tüketimini artırabilecekleri kadar artırmalıdır. Çünkü kriz uzar ve üretici önümüzdeki aylarda üretimi kısarsa tüketicinin keyfi de uzun sürmeyecek" dedi.
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Rusya'dan 2015 başından bu yana bin 322 ton meyve ve sebzenin gerekli sağlık koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle geri çevrildiğini belirterek, "Türk halkı, iç tüketimi artırarak çiftçisine sahip çıkmalı" dedi.
Yetkin, yaş sebze ve meyve fiyatlarındaki düşüşler ile Rusya'nın 1 Ocak'ta başlatacağı yaptırımlarla ilgili basın toplantısında, krizin henüz başlamadığı ocak-ekim dönemi rakamlarına bakıldığında geçen yıla göre miktar olarak yüzde 5, değer olarak yüzde 12 düşüş olduğunu söyledi.
Rusya ile Türkiye arasındaki sebze meyve krizinin, hava sahasını ihlal eden Rus uçağı düşürülmeden ilk belirtilerini vermeye başladığını dile getiren Yetkin, "Rusya, eylül ve ekim aylarında önce Türkiye’den ithal edilen 40 ton narı, ardından 4 ton nar ve 20 ton domatesi tehlikeli haşereler bulunduğu gerekçesiyle iade etmişti. Kasım ayında önce 20 ton domates, daha sonra 23,5 ton domates Batı Çiçek Tripsi bulunduğu gerekçesiyle iade edilmişti" diye konuştu.
Krizden sonra iade miktarı arttı
Uçak krizinin başlamasından sonra iade miktarının arttığını belirten Yetkin, "2015 başından bu yana Novorossiysk Limanı'na Türkiye’den getirilen bin 322 ton meyve ve sebze gerekli sağlık koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle geri çevrilmiş oldu" dedi.
Rusya'nın 1 Ocak 2016'dan itibaren Türkiye'den domates, yeşil ve kuru soğan, karnıbahar, brokoli, salatalık, portakal, mandalina, üzüm, elma, armut, kayısı, şeftali, erik ve çilek ithal edilmesini yasakladığını anımsatan Yetkin, şunları kaydetti:
"Rusya'ya ocak ayına kadar herhangi bir ihracat yasağı yoktur. Ancak haşere gerekçesiyle geri gönderilen ürün miktarı son günlerde aniden artmıştır. 1 Ocak'tan sonra alımların durdurulacak olmasına karşın resmi bir ambargo ilan edilmemiş olması Rusya'ya belirli bir hareket serbestisi vermektedir. Gerekçe enflasyonu düşürmek olarak gösterildiği için önümüzdeki günlerde ocak ayından sonra bile Rusya acil ihtiyaç duyduğu yaş meyve ve sebze ürünlerini, siyasi durum ne olursa olsun, istediği an tekrar almaya başlayabilecektir."
Bu belirsiz durumda TIRların geri çevrilmesi ve ürünlerin farklı gerekçelerle geri dönmesinin ihracatta belirli bir gerilemeye yol açtığını vurgulayan Yetkin, üretici kesim üzerinde büyük bir panik oluştuğunu anlattı.
"Bu düşüş tersine dönmezse..."
Rusya pazarına çalışan üreticilerin şu anda ne yapacaklarını bilemez durumda olduklarını ifade eden Yetkin, tarımsal üretimin belirli bir zaman dilimi içinde ve belirli beklentilere göre şekillendiğine dikkati çekti.
Hal fiyatlarının sürekli düştüğünü kaydeden Yetkin, "Bu düşüş tersine dönmezse üretici bir süre sonra zarara uğradığı için üretimden çekilecek ya da şansını başka ürünlerde deneyecektir" diye konuştu.
Ankara Halinde 1 hafta önce 3,5 liradan satılan domatesin 4 Kasım itibarıyla 2 liraya, 7,5 liradan satılan biberin 1,5 liraya, 4,5 liradan satılan mandalinanın 2.5 liraya, 4 liradan satılan elma ve portakalın 3 liraya düştüğünü anlatan Yetkin, "Antalya Halinde domates 1 lira 30 kuruştan, biber 1 lira 50 kuruştan; salatalık 1 lira 20 kuruştan; kabak 1 liradan satılmaktadır. Bu düşüş henüz Rusya'nın resmi ithalat yasağını başlatmadığı durumda yaşanmaktadır. Alımların durdurulacağı ocak ayından itibaren durumun daha da ciddi bir hal alması beklenmektedir; çünkü domates ekimi esas 1-20 Ekim arasında yapılmıştır ve bu domateslerin hasat vakti aşağı yukarı ihracat yasağının başlayacağı zamana denk gelmektedir" şeklinde konuştu.
İhracat gerilemesinin doğurduğu belirsizlik ve panik nedeniyle ürünlerin fiyatının düşmesinin iç pazarda tüketicilerin daha ucuza meyve ve sebze yemelerini sağladığını vurgulayan Yetkin, halka sebze ve meyve tüketimini artırmaları çağrısında bulundu.
Krizin hafife alınmaması gerektiğini belirten Yetkin, acil tedbirler alınmasını istedi.
Türkiye'nin Rusya'dan ithalatını da gözden geçirmesi gerektiğini ifade eden Yetkin, bu ülkeden alınan buğday, tahıl ve yağlı tohumlar gibi ürünlerin başka ülkelerden karşılanması gerektiğini bildirdi.
Sınırlarda bekletilen tırlardaki yaş meyve ve sebzelerin çürümesi halinde üreticinin zarar göreceğine dikkati çeken Yetkin, "Türk halkının iç tüketimi artırarak çiftçisine sahip çıkmasını" istedi. Yetkin, "Yerli Malı Haftası" benzeri kampanyalar düzenlenerek, söz konusu ürünlerde tüketimin artırılabileceğini söyledi.
Kriz uzarsa tüketicinin keyfi uzun sürmeyecek
İbrahim Yetkin, "Tüketiciler bu ara sebze ve meyve tüketimini artırabilecekleri kadar artırmalıdır. Çünkü kriz uzar ve üretici önümüzdeki aylarda üretimi kısarsa tüketicinin keyfi de uzun sürmeyecek" dedi.
Orta Asya, Balkan ülkelerinin alternatif pazar olabileceğini kaydeden Yetkin, yeni pazar bulunması ya da Rusya'nın bu duruşundan vazgeçmesi halinde fiyatların yükseleceğini bildirdi.
Yeni pazar bulmanın kolay olmadığını anlatan Yetkin, yeni ihracat bağlantılarının akşamdan sabaha gerçekleştirilemeyeceğini ifade etti.
Yaptırımlarını, 1 Ocak 2016'da başlatacağını duyuran Rusya'nın şu anda gayri resmi şekilde yaptırım uyguladığını dile getiren Yetkin, hasat ve ihracat zamanı olan domates, salatalık ve narenciye gibi ürünleri, yaptırımı başlatmadan almayan Rusya'nın kasıtlı hareket ettiğini söyledi.
Dünya