Adana'da kurulu Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, geliştirdiği yeni bitki ve tohum çeşitleriyle tarımsal üretime ciddi oranda destek sağlıyor.
Çiftçinin ektiği üründen daha fazla kazanması için vazgeçilmez olan kaliteli tohum üretimi, tarımsal faaliyetlerin temelini oluşturuyor. Türkiye'de önemli tarımsal üretim merkezlerinden Çukurova, bu ürünlerin yanı sıra tohumculukta da söz sahibi olmaya başladı.
Kentte kurulu Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsünde, bugüne kadar buğdaydan pamuğa, soyadan ayçiçeğine kadar yaklaşık 60 çeşit yeni tür geliştirildi. Buğdayda geliştirilen yeni tür sayısı ise 13'e ulaştı. Bu ürünlerden elde edilen tohumlar, aynı üründe kullanılan sertifikalı tohumun yaklaşık yüzde 17'sini oluşturdu. Geliştirilen tohumlarla sadece buğdayda ülke ekonomisine her yıl en az 1 milyar lira katkı sağlanıyor.
Enstitü Müdürü Seyyid Irmak, son 10 yılda tohumculukta ve bitki geliştirmede ciddi mesafeler alındığını söyledi.
Irmak, 2002'de domates, kabak, salatalık gibi hibrit sebzelerde yerli çeşitlerin ülke tohumculuğunda kulanım oranları yüzde 5 iken 2014'te bu oranın yüzde 60'a çıktığını bildirdi.
Buğdayda ülkede yüzde 95 yerli çeşit kullanıldığını, nohut, mercimek çeltikte ise bu oranın yüzde 100'e yükseldiğini dile getiren Irmak, yıllarca ithal edilen tohumların artık ihraç edilmeye başlandığını vurguladı.
Araştırma enstitülerinin yaptığı ıslah çalışmalarıyla ülkenin tohumculukta dışa bağımlılığının azaltıldığını anlatan Irmak, şöyle konuştu:
"Buğdayda bu yıldan itibaren bizim bir çeşidimiz, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) kanalıyla Irak'a ihraç edilecek. Halbuki bu ülke yıllarca dışarıdan tohumluk ithal eden ülke diye anılmış. Ülkenin tohumculukta kaderi de değişmiş olacak. Artık bu ülke yurt dışına tohumluk ihraç eden bir ülke konumuna gelmiş durumda. Aynı üründen Ürdün'e de ihraç için bir firma çalışma başlattı. Ayrıca bir başka tür buğday çeşidimiz de yine Irak'a gönderilecek. Tescil çalışmaları başladı. Önümüzdeki yıllardan itibaren bu türün tohumu da ihraç edilmeye başlanacak. Bunlar her yıl ülke ekonomisine ciddi miktarda katkı sağlayacak çalışmalar."
Irmak, geliştirdikleri ürün içinde sadece 13 tür buğday çeşidinin her yıl ülke ekonomisine 1 milyar lirayı aşan katkı sağladığını söyledi.
Geçen yıl Modern Bitki Islahı ve Generasyon Atlatma Merkezi'nin açıldığına işaret eden Irmak, "Normal şartlarda yeni bir bitki türünün defalarca ekilip, kontrol edilmesi, hastalıklara dayanıklı hale getirilmesi 15 yıl sürebiliyor. Yeni merkezle bu süre 5 yıla kadar düştü" diye konuştu.
"5 yılda yeni bir bitki çeşidi geliştireceğiz"
Söz konusu merkezin iki temel ayağının bulunduğuna dikkati çeken Irmak, şöyle devam etti:
"Biri biyoteknoloji laboratuvarı. Diğer ayağı tam ve yarı kontrollü seralarımız. Klasik ıslah yöntemleriyle 15 senede yeni bir bitki çeşidi geliştirilirken seralarımızda yılda iki veya üç ürün alarak bu ıslah süresini 5 yıla indireceğiz. 5 yılda yeni bir bitki çeşidi geliştirerek piyasaya sürecek, ekonomiye kazandıracağız. Çiftçilerin ihtiyacı olan yüksek verimli, hastalıklara dayanıklı yeni bitki çeşitleri geliştirerek kısa sürede çiftçilerin ihtiyacına cevap verilecek. Yani bu merkez aynı zamanda çiftçi dostu bir merkezdir. Biz çiftçiler için varız. Çiftçilere hizmet ediyoruz. Çiftçinin ekeceği yüksek verimli kaliteli hastalığa dayanıklı yeni bitki çeşitlerini daha kısa sürede bu merkezleri kullanarak tescil edip ülke çiftçisinin hizmetine sunacağız."
Irmak, merkezde ilk etapta sonbaharda mısır, ayçiçeği ve soyada ürün geliştirmeye başlayacaklarını sözlerine ekledi.
Haberler.com