TARIMSAL GİRİŞİMCİ FATMA ÖNCEL`İN `KINALI KIZI`

Antalya'da yaşayan 3 çocuk annesi Öncel, "Eve gelen doktorlar, bu hayvanın yaşaması mucize dedi. Biz suni teneffüs yapmıştık. Normalde yapılmaması gereken bir şey ama hayatta kalması için yapmak zorunda kaldık." dedi.

Antalya'da besicilikle uğraşan 3 çocuk annesi Fatma Öncel, 7 aylıkken prematüre doğan simental cinsi dişi buzağısı "Kınalı Kız" ile evinde özel olarak ilgileniyor.

Muratpaşa ilçesi Güzeloluk Mahallesi'nde yaşayan 39 yaşındaki Öncel, eşinin kendisine aldığı 4 bileziği satarak yavrulu bir inek alıp hayvancılığa başladı.

Öncel, 9 gün önce günlük işlerini yapmak için ahıra gittiğinde, simental cinsi ineğinin 7 aylık dişi buzağı dünyaya getirdiğini gördü. Buzağıyı eşinin de yardımıyla evine taşıyan Öncel, doğan yavrunun prematüre olduğunu fark etti.  

Öncel, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Kınalı Kız" adını verdiği buzağısını buhar makinesiyle hayata döndürdüğünü söyledi.

Buzağı dünyaya geldiğinden bu yana 9 gündür uyuyamadığını belirten Öncel, "Yavru buzağıyı annesi dünyaya getirdiğinde 7 aylıktı. Biz 9 ay olmasını bekliyorduk. Bir sabah kalktığımda yavrusunu yalıyordu. Annesi de biraz rahatsızdı. Ben yavrunun öldüğünü zannettim." dedi.

Buzağı doğduğu gün çok yorulduklarını anlatan Öncel, şöyle konuştu:

"Ailece seferber olduk. Doğduktan sonra iki saat kurutma makinesiyle kuruttum çünkü baya ıslaktı. Güneş ışınlarına karşı korumak için iki gün karanlık odada beklettik. Şu an sağlığı yerinde. Dün veterinerimiz geldi ve durumunun iyi olduğunu söyledi. Buzağı için vitaminler verdi. Ben de 10 gün boyunca vitamin iğnelerini vuracağım."

Veterinerlerin, 'Bu buzağı yaşamaz, yaşaması ilginç bir olay.' dediklerini anlatan Öncel, "Biz suni teneffüs yaptık. Normalde yapılmaması gereken bir şey ama hayatta kalması için yapmak zorunda kaldık. Doktor bu durumdan gurur duyduğunu söyledi." ifadelerini kullandı.

"2-3 gün buhar sayesinde buzağıyı kurtardım"

Buzağı doğduğu zaman ciğerlerinde 'pis balgam' olduğunu belirten Öncel, 2-3 gün buhar vererek buzağıyı kurtardığını ve ona doktor gibi davrandığını anlattı.

Buzağının kendisini annesi gibi gördüğünü ifade eden Öncel, "Çocuklarım da onu çok seviyor. Kızım başında nöbet tutuyor. Ben ahıra indiğim zaman o bakıyor. Hayvan deyip geçmemek lazım, onlar da çok duygusal. Benim sesimi duyduğu zaman kafasını kaldırıyor. Beni annesi olarak görüyor. Herkes doğum yapıyor. Doğurmak değil, büyütmek önemli." dedi.

"Ona 'kızım' diye sesleniyorum"

Buzağının, evlerinin yeni üyesi olduğunu vurgulayan Öncel, şunları söyledi:

"Onunla yaşamak çok güzel bir duygu. Evimizin neşesi oldu. Küçük bir bebek gibi bizim için. Ona 'kızım' diye sesleniyorum. Çünkü o benim ikinci kızım oldu. İyileştiği zaman onu diğer hayvanlarımın içine karıştırmayacağım. Küçük bir kulübe yapıp özel besleyeceğim. Çünkü artık benim için çok değerli. Bir de şu an annesini bilmiyor, emmiyor. Bunu ben kendim biberonla besleyeceğim. Ona 'Kınalı Kız' ismini koydum. O da artık ismini benimsedi. Sabah işlerime başlamak için aşağı iniyorum. Kınalı Kız'ı eşim ve kızıma bırakıyorum, onlar ilgileniyor. Geri geldiğim zaman hemen biberonuna sütünü ısıtıyorum, veriyorum. Günde 4 biberon süt veriyorum."

AA
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.