Endüstri devrimleri doğanın yıkımı pahasına teknolojinin akla hayale sığmayacak boyutlara ulaşmasını sağladı. Yalnız, sözde çok gelişmiş problem çözme yeteneklerimize rağmen hala açlığın ve gıda güvenliğinin önüne geçemedik. Dünya ile simbiyotik ilişkimizi bozarak bir çok problemin yanında "iklim değişikliği" gerçeği ile karşı karşıyayız.
Endüstri devrimleri ile teknolojinin bu boyutlara gelmesini sağlayabilmesinin önünü ise, insanları diğer canlılardan ayıran, genetik aktarım dışında ve gelişim için bilgi edinmek, edinilen bilgiyi aktararak korumak ve daha derin anlayış geliştirmek için üstüne eklemek insandan insana olduğunu yine bütün bunlar 12 bin yıl önce Afrika'dan Çin'e dünyanın farklı noktalarında tarımın gelişmesi ve dolayısıyla medeniyetlerin oluşmasıyla . Douglas Adams okuyucuları bilir, ağaçlardan inmekle büyük hata yaptıklarını düşünenlerin sayısı ise gün geçtikçe artıyordu.
Birleşmiş Milletlere üye olan 192 ülkenin Binyıl Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin ana konuları arasında, tarım ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması var. Kuraklıklar, aşırı yağışlar, suya erişim zorlukları, küresel ısınma, 2030'da 8.6 milyara ulaşacak dünya nüfusunu doyurma ve gıda güvenliği endişeleriyle yüzyüzeyiz. Doğru, doğal ve sürdürülebilir tarım bu sorunların çözümü olabilir. Binlerce senedir tarımda kullanılan kadim bilgiyle, Bilişim Çağı'nın sunduğu olanakları harmanlamak doğaya yönelik tahribatı durdurup tersine çevirmek için bir çözüm olabilir. Heryerde duyduğunuz Hassas Tarım, Akıllı Tarım, Tarım 4.0 gibi isimler konulmuş ve her yerde duyuyorsunuzdur. Peki nedir bu Tarım 4.0 ? Kısaca bir bakalım.
Binlerce yıldır insan ve hayvan gücüne dayalı geleneksel tarım sonrasında, 18. Yüzyılda İlk Endüstri Devrimi ile su ve buhar gücü insan gücünün sahalardan çekilmeye başlaması ve tarımda mekanizasyonun başlangıcına sebep olmuştur. İkinci Endüstri Devrimi'nde elektrik gücünün yardımıyla seri üretimin gerçekleşmesiyle, tarımda kuantum sıçrayışına sebep olan Traktörün sahalara girmesine Tarım 2.0 ismi verilebilir.
Mikrobilgisayar ile gelen dijital evrim ve bilgi iletişim sistemleri Üçüncü Sanayi Devrimi olarak belirlenirken petrol devrinin kapanıp yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımın yaygınlaşması için toplum bilinçlenirken, dönem olarak tarıma yansıması Sera ve Sulama Otomasyonlarıydı.
Yapay Zeka, Derin Öğrenme, Nesnelerin İnterneti, Siber-Fiziksel Sistemler gibi teknolojik gelişimler Dördüncü Endüstri Devrimi'ne girişimizi sağladı. Peki Tarıma tezahürü neydi ?
"Asla bir makinenin işini insana bırakmamalısın."
Ajan Smith - Matrix
Önümüzdeki günlerde detaylarıyla, toprakta, üründe oluşan zararlı ve hastalığa göre hormon, kimyasal ya da tarım ilacı kullanmaya gerek kalmadan zararlıyı yok edip, üretimde verimin korunmasını sağlayacak adımları atılmasını sağlayan sensörler
Bir önceki Endüstri devriminin getirdiği otomatik sulamaların, artık insan ayarı bile gerektirmeden toprağın nem ve besin oranını değerlendirerek yapay zekanın kullanımıyla aktif hale getiren
Derin öğrenme sayesinde, dünyanın neresinde olursanız olun rastladığınız herhangi bir bitki hakkında detaylı bilgisi olan makinelere,
LIDAR teknolojisiyle tarlalarınızda dolaşan zararlı böceklerin tespitini yapabilecek teknolojiye,
Dronelarla tarlanızın üzerinde gezerek multispektral görüntüleme ile bitki ve toprakların sağlık durumunun belirlenmesine,
Dünyanın en büyük kirlilik sebepleri olan paketleme endüstrisinde, toprağa karışabilir plastik yaratılmasına,
Beni en çok heyecanlandıranlardan biri olan herkese açık, şeffaf, merkezi olmayan ve ara yapılara ihtiyaç duymayarak gıda tedarik zinciri oluşturabilecek Blockchain teknolojisine kadar bir çok konudan detaylı olarak bahsedeceğiz.
Gıda ve tarım aynı şeyin ön ve arka yüzleridir. Bu sebeple insanlığın geleceğini belirleyecek tarım ve teknolojinin bir arada kullanımı konusunda emin ama hızlı adımlarla ilerlemeliyiz.
Berk Sohtorik