Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Kalkınma Bakanı, Mersin Milletvekili Lütfi Elvan'ı ziyaret ederek, Mersin'de yaşanan doğal afetler ve çiftçilerin talepleriyle ilgili rapor sundu.
Bayraktar, "Mersin'de sel, fırtına ve aşırı kar yağışından zarar gören ekili ve dikili alanlarda Şubat ayı başında yaptığım incelemeler sonucu hazırladığımız raporu, Mersin Milletvekili, Kalkınma Bakanımız Lütfi Elvan'a ilettik" dedi.
Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, Mersin'in ticaret ve sanayinin yanı sıra tarımda da önemli bir il olduğunu, 2016 yılında gıda ve tarım ihracatının yüzde 6,5'ini tek başına karşıladığını, 16 milyar 256 milyon dolarlık Türkiye gıda ve tarım ihracatının 1 milyar 49 milyon dolarını gerçekleştirdiğini belirtti.
Mersin'in, 4 milyar 814 milyon dolarlık yaş sebze ve meyve ihracatının yüzde 9,4'ü olan 450,3 milyon dolarını yaptığını vurgulayan Bayraktar, "ilin örtü altı tarımdaki ağırlığı çok daha fazladır. Türkiye'deki 663,6 bin dekarlık örtü altı üretim alanının yüzde 24,5'ine tekabül eden 162 bin 505 dekarı Mersin'dedir. Kayısı, muz, üzüm ve çilek başta olmak üzere Türkiye'deki 368,2 bin ton olan örtü altı meyve üretiminin yüzde 69'u, 254,4 bin tonunu Mersin karşılıyor" dedi.
-13 ilçede 188 mahallede zarar var
Mersin'in Silifke, Aydıncık, Anamur, Bozyazı, Tarsus, Erdemli, Akdeniz, Yenişehir, Mezitli, Gülnar, Çamlıyayla, Mut, Toroslar ilçelerinde toplam 188 mahallede son tespitlere göre 5 bin 306 çiftçiye ait 113 bin 288 dekar alanda, seralarda, depolarda ürün, tesis ve canlı hayvan zararlarının toplamı 148 milyon 241 bin 901 lirayı bulduğunu, bu rakama Ocak ayında Toroslar ilçesine aşırı kar yağışı sonucu oluşan zararın dahil olmadığını, bölgedeki Kulak, Bahşiş, Adanalıoğlu, Arslanköy ve Çağlarca köylerinde zarar gören alanları ziyaret ettiğini Mersin Valisi Özdemir Çakacak ile bir araya geldiğini bildiren Bayraktar, çiftçi taleplerini ise şöyle tespit ettiklerini kaydetti:
"Son yıllarda yaşanan ihracat kaynaklı sorunlar, Rusya ambargosu ve Irak, Suriye gibi komşu ülkelerde yaşanan iç karışıklıklar arz talep dengesizliğine yol açmış ve üretici fiyatlarında istikrarsızlığa neden olmuştur. Pazara ve ihracata dönük üretim yapan Mersin ilimiz, bundan en fazla etkilenen illerin başında gelmektedir. Üst üste yaşanan tabii afetler de çiftçimizi maliyet açısından olağanüstü zorlamaktadır. Bütün bunlar çiftçilerimizi finansman sıkıntısına sokmuş, kredi borçlarını ödeyemeyecek duruma getirmiştir. Yıllık olarak ertelenen düşük faizli kredi borçları da soruna çözüm olmamaktadır. Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı olmayan üreticilerimiz düşük faizli kredi kullanamıyor. Her ne kadar 2016 yılında yaşanan afetlerden dolayı Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden, düşük faizli kredi alan, tarım sigortası yaptıran ve yüzde 30'un üzerinde zarar gören üreticilerimizin borçları yüzde 3 faizle bir yıl ertelenmiş olsa da bu kurumlardan indirimli kredi kullanamayan ve özel bankalardan kredi kullanan üreticilerimiz bundan yararlanamamıştır.
Bu nedenle ÇKS'ye kayıtlı olmasına bakılmaksızın zarar gören bütün çiftçilerin özel ve kamu bankaları ile Tarım Kredi Kooperatiflerine olan kredi borçları da faizsiz ve uzun vadeye yayılarak ertelenmelidir. 2017 yılı Ocak ayında da özellikle aşırı kar yağışının neden olduğu tabii afetler yaşanmıştır. Bu afetlerin zararının telafisi için 2017 yılındaki tabii afet zararlarını da kapsayacak şekilde yeni bir kararname çıkarılmasına ihtiyaç vardır.
Bazı bankaların verdikleri krediye karşı çiftçinin ipotek olarak gösterdiği tarım arazilerini satışa çıkardığı ifade edilmiştir. Bu uygulama ilerde telafisi mümkün olmayan sorunlara neden olacaktır. Bununla ilgili önlemler bir an önce alınmalıdır.
Üretimin sürdürülebilirliği için bir defaya mahsus faizsiz yeni kredi verilmelidir.
Afetlerden zarar gören tüm çiftçilerimizin her türlü vergi borcu da en az 1 yıl süreyle faizsiz olarak ertelenmelidir.
Seraların zarar görmüş olması seracılık kredilerini daha önemli hale getirmiştir. Geçen yıl girişimlerimizle çiftçilerimize sera modernizasyonu yatırım kredisinde faizsiz, işletme kredisinde ise yüzde 50 indirimli kredi imkanı sağlanmıştı. Seraları yıkılan üreticilerimize kullandırılacak sera modernizasyonu için yatırım ve işletme ayrımı yapılmaksızın faizsiz kredi verilmelidir. En kısa zamanda seralar yeniden üretime geçirilmelidir.
Seralarda kullanılan sera malzemeleri ile tohum, fide gibi girdilerin temini için gerekli nakdi destek sağlanmalıdır.
Tarımsal faaliyetlerde kullanılan elektrikte yüzde 18 KDV, fon ve TRT payları kaldırılmalı, elektrik borçları faizsiz ertelenmelidir. Yer altı sondaj sulamalarında yüksek enerji maliyetlerini düşürmek için Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından belirlenen ve Sulama Birlikleri tarafından tahsil edilen dekara 5 lira olan yer altı sondaj sulama fiyatları indirilmelidir.
Tarımsal üretimde kullanılan ilaçlarda yüzde 18 KDV, sebze tohumluklarında yüzde 8 KDV uygulanmaktadır. İlaç, sebze tohumluklarında alınan KDV kaldırılmalıdır. Sebze tohum ve fide fiyatlarının son aylarda yükseldiği, tohum fiyatlarının afetlerden sonra neredeyse ikiye katlandığı ifade edilmiştir. Tarım Kredi Kooperatiflerinin bu alanda bir iyileştirme yapması gerektiği çiftçilerimiz tarafından istenmiştir. Bununla beraber yüksek olan fide fiyatlarının makul seviyelere çekilmesi için kısa vadede devletin fide satış merkezleri oluşturması, uzun vadede fide tohum gibi girdileri çiftçiye intikal ettiren üretici birliklerinin fonksiyonel hale getirilmesi talep edilmiştir.
Brüt asgari ücretin artmasıyla yükselen SGK primleri düşürülmeli, Mersin'de 2016 yılındaki afetler için getirilen SGK prim borçlarının ertelenmesi uygulaması 2017 yılı içinde yapılmalıdır. Ayrıca 2016 yılındaki afetler için getirilen SGK prim borçları ertelemesinden yararlanamayan Aydıncık ve Çamlıyayla ilçelerimizin de prim borcu ertelemesinden yararlanması sağlanmalıdır.
Kulak, Bahşiş ve Adanalıoğlu köylerinde üreticilerimiz selden sonra biriken suyun tahliyesi için mevcut pompa sistemine ek olarak geçici kurulan pompa sisteminin sökülüp götürüldüğünü, yeni bir sel tehlikesi halinde aynı mağduriyeti yaşayacaklarını söylemişlerdir. Bu köylerimizde her an su tahliyesi yapacak bir sistem ile sel önleyici setler yapılmalıdır. Tahliye borularının yetersiz olduğu da belirtilmektedir. Bu boruların kapasitesi artırılmalıdır.
Toroslar ilçesine bağlı Arslanköy'de 100'e yakın ev yıkılmıştır. Ev sahiplerinin mağduriyeti bir an önce giderilmelidir. Bu köye hastane inşa edilmiş. Bu hastanede çalışacak personelin bir kısmının köydeki işsizliği azaltmak üzere bu köyden karşılanması talebi de bulunmaktadır.
İntikali yapılmadığı için ÇKS'ye kaydı mümkün olmayan araziler için bölgede yapılan intikallerde vergiler sıfıra indirilmelidir.
Ocak ayında aşırı kar yağışı sonucu kar altında kalan meyve ağaçlarında dal kırılması olayları yaşanmıştır. Bu konuda TARSİM, bir an önce tespit yapmalı, herhangi bir sınırlamaya tabii tutmadan dal kırılmasından oluşan bütün zararı tazmin etmelidir."
Bayraktar'ın Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ile yaptığı görüşmeye TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Bahadır Sezgin, Tarsus Ziraat Odası ve Mersin İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ali Ergezer, Akdeniz Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel de katıldı.
TZOB