Edirne Milletvekili ve Genel Başkan Baş Danışmanı Okan Gaytancıoğlu, sahte naturel sızma zeytinyağı dolandırıcılığı ve yemeklik sıvı sağlarda karışım terörünü Meclis gündemine getirdi.
Özellikle zeytinyağında sahteciliği ortaya çıkartan Gaytancıoğlu, diğer bitkisel yağlarda yapılan ve yurda kaçak yollarla getirilen bitkisel yağların piyasada nasıl etkiler doğurduğunu ortaya koymak için bir meclis araştırma önergesi verdi.
Gaytancıoğlu'nun vergi veren, etik çalışan yağ üreticisinin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması, bu konudaki dolandırıcılığın önlenmesi ve de Irak ve Suriye'ye yapılan ihracat ve bu kapsamda yapılan ithalatın ne derece gerçeği yansıttığının detaylı olarak araştırılması için araştırma komisyonu kurulmasını istediği Önerge şöyle:
"Son yıllarda Türkiye'de Bitkisel Sıvı Yağ pazarında ve özellikle sızma zeytinyağı piyasasında tağşiş (dolandırıcılık) olayları artmakta, bu durum gıda güvenliğini tehlikeye sokmakta ve tüketicilerin aldatılmasına neden olmaktadır.
5 LT' lik, toplamda içeriği 15 - 20 TL'yi geçmeyen, ancak inandırıcı olsun diye 60 - 80 TL ' ye satılan çeşitli markalarda, sözde natürel sızma zeytinyağı ürünleri satışı, Trakya ve Ege bölgesinde, son tüketiciden restaurantlara kadar yaygın bir şekilde artmıştır. Konu, gıda güvenliğini ilgilendirdiği gibi, aynı zamanda ulusal çapta, nitelikli dolandırıcılık açısından değerlendirilebilecek bir hal almıştır. İdari cezalar dışında, daha etkili cezai müeyyide' ye ve problemi çözecek köklü yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ürünlerin çoğu yollarda, seyyar araçlarda ve el altından satıldığı için vergi kayıplarına da neden olmaktadırlar. Ambalajlarında yanlış, eksik ve olmaması gereken işaretlemeler mevcuttur. Diğer Bitkisel Sıvı Yağ ürünlerinde de benzer kaotik durum söz konusudur.
Özellikle geçtiğimiz yıla kadar ayçiçek yağına nispeten % 20 daha ucuz olan kanola yağı karıştırılıp saf ayçiçek yağı adı altında satılmaktaydı. Son günlerde ise ayçiçek yağı ile karıştırıldığında, karışımda tespit edilmesi teknik olarak son derece güç ve ayçiçek yağından % 30 daha ucuz aspir yağı tağşişi bu oyuna dahil olmuştur. Bu tür tağşişlerde gıda güvenliğinin olumsuz etkilenmesinin yanında, dolandırıcılık olarak nitelendirebileceğimiz tüketicinin aldatılması da söz konusudur.
Özellikle son aylarda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da sınır kapılarında kaçak yağ girişleri, ihracat karşılığında fonsuz / düşük vergili ithalat kapsamında yağ yerine ambalajlanmış su ihraç edildiği tespit edilmiştir(Cilvegözü). Bu olayın münferit olmadığı inancı kuvvetlidir. Bu bölgelerdeki yağ tesisleri sayısında ciddi artış kaydedilmiştir. Bazı boya üreticilerinin boya hammaddesi olarak Ayçiçek yağını kullandığını beyan ettiği ve bu yönde düşük vergili Ayçiçek yağı ithalatı yaptığı bir gerçektir. Oysa Ayçiçek yağı diğer yağlarla kıyaslandığında boya hammaddesi olarak kullanılması nispeten en elverişsiz yağ cinsidir. Bu da ithalatçının veya müşterisinin gümrüksüz yağ ithalatı ile düşük maliyetli yağ üretimi yaptığını ve haksız rekabetini işaret etmektedir.
Vergi veren, etik çalışan yağ üreticisinin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması, bu konudaki dolandırıcılığın önlenmesi ve de Irak ve Suriye'ye yapılan ihracat ve bu kapsamda yapılan ithalatın ne derece gerçeği yansıttığının detaylı olarak araştırılması için Meclis Araştırması gerekmektedir."
sondakika.com