ORGANİK TARIM HAKKINDA MERAK ETTİĞİNİZ HERŞEY...

Geçtiğimiz haftalarda bizim evde tüketilen süt miktarının 9 litre olduğunu yazdım ya, Sinan Bilgin'le buluştuk...

Kimdir Sinan Bilgin?

Daha önce Algida'da, City Farm'da görev yapmış son iki buçuk yıldır organik süt, yoğurt ve labne peynir üreten Yoncadan'da yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan bir isim...2002 yılında organik tarım için pilot bölge seçilen Gümüşhane Kelkit'te başlayan üretim, yıllarca ünlü süt markalarına süt verdikten sonra geçtiğimiz yıllarda Yoncadan adlı kendi markasını kurarak süt, yoğurt, labne peynir üretimine başladı...
İnekler yoncayla beslendiği için bu ismi almış... Evet, Kelkit deyince doğru tahmin ettiniz... 2002'de Aydın Doğan'ın kendi memleketine yatırım yapmak için kurduğu ve yıllar içinde kendi markasını yaratan Doğan Organik'in yatırımı bu... Bizim grubun ilk organik yatırımcılarından olduğunu elbette biliyorum ama markayı bilmiyordum... Eve geldim yeni bir marka keşfetmiş gibi eşime anlattım bunu, 'Bizim çocuklar hangi
labneyi yiyor sanıyorsun" diye fırça yedim... Şaka yapmıyorum...Neyse, Sinan Bilgin'le bizim sohbetimiz ise daha çok organik tarım üzerine döndü...

Merak ettiğim her şeyi sordum...

Güzel bir sistem

Organik tarım nasıl denetlenir?

Denetlemek tamam, organik tarım logosu tamam da burası Türkiye her şeyden şüphe ediyor insan...'Nereden bileyim ürettiğiniz yoncanın kimyasal gübreyle büyümediğini... Nasıl ve kim denetliyor organik tarımı' diye sordum Bilgin'e...
'Yoncadan'ı uluslararası şirket IMO denetliyor, şimdi onları Fransız Ecocert aldı, denetim o çatı altında sürüyor... Önce toprağa bakıyorlar, gübreye bakıyorlar... Sonra ekilecek tohumun üzerinde kimyasal olup olmadığını inceliyorlar... Sonra ilk çıkan yaprakları denetliyorlar... En son bitmiş ürünü alıp bakıyorlar... Hatta size bir şey söyleyeyim, bizim şirketin faturalarını bile denetliyorlar... Dışarıdan şirkete organik tarıma zararlı ürünler, kimyasallar girmiş mi diye... Yani her aşaması denetleniyor bu işin, hiç merak etmeyin' yanıtını verdi...

Güzel bir tat

Yoğurdun kaymağına haksızlık yapılıyor... Ben yoğurdu kaymaklı severim... Ama herkes öyle değil, ağzına gelen parçalardan hoşlanmayan da çok. Bir de çocukluğumuzda sütlerin yağını görürdük şişelerde... Sinan Bilgin'e sordum bunları...

Eskiden sütlerin üzerinde yağ olurdu şimdi niye yok?

Türk tüketicisinin asla kabul etmediği bir şey bu... O yüzden sütün yağını homojen hale getiriyoruz yani her noktasında aynı yağ oranı oluyor. Mesela İngilizler yağın üstte toplandığı 'cream on top' sütü severler. O sarımsı görüntü bizim tüketicinin hoşuna gitmiyor...

Başka ne alışkanlığı var Türk tüketicisinin?

Cam şişeyi tercih ediyor daha çok ve kapalı sütü de kaynatıyorlar... Biz de bu yüzden şişelerimizin üzerine 'Biz kaynatmadık siz de kaynatmayın' yazdık... Kaynatılırsa bütün besin değerleri gider sütün... Yoğurdun kaymağı hakkında sağlıksız olduğuyla ilgili çeşitli iddialar var... Yok peçete konuyormuş yoğurdun üzerine, yok sağlıklı değilmiş diye karalıyorlar... Merdiven altı üretim alıyorsanız elbette her şey olabilir... Yoğurt kolay bozulan bir şey değildir zaten... Yörükler üzerine tereyağı koyup günlerce atlarının terkisinde taşırdı yoğurdu... Yoğurdun kaymağı, ağzınızda eriyip gidiyorsa sağlıklıdır, parçalar geliyor ve erimiyorsa değildir... Sadece bizim yoğurdumuz için demiyorum Sütaş, Pınar gibi büyük markaların yoğurtlarını da gözünüz kapalı alabilirsiniz... Yoğurt konusunda sektöre büyük haksızlık yapılıyor...

Güzel bir fikir

Beyoğlu Sinema Ödülleri başlıyor

2007-2010 yılları arasında Beyoğlu Belediyesi'nin TÜRSAK Vakfı'yla organize ettiği Yeşilçam Ödülleri törenleri yapılıyordu... Sonra ne olduğunu anlamadığım şekilde bir anda sona erdi Yeşilçam Ödülleri... Önceki gün Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan aradı, 'Yeşilçam yeniden başlıyoruz, Beyoğlu Sinema Ödülleri adıyla, yine TÜRSAK Vakfı'yla birlikte yapacağız' dedi... Yeşilçam Ödülleri'nin üzerinden 6 yıl geçmiş... 6 yıl aradan sonra Yeşilçam'ın doğup büyüdüğü, Türk sinemasının kalbinin attığı Beyoğlu'nun yeniden bir sinema ödüllerine kavuşması sevindirici...

Güzel bir bilgi

Bu logo varsa ürün organiktir

Sinan Bilgin'e organik ürünlerle ilgili en çok merak edilen konuyu da sordum: 

'Herşeyin üzerinde organik yazıyor artık. Marketten aldığımız ürünün gerçekten organik olup olmadığını nasıl bileceğiz...'

'Hiç zor değil' dedi Sinan Bilgin, labne kutusunun üzerindeki yeşil-lacivert bir logoyu gösterdi... Sonra da devam etti...'Bu logo varsa ürün organiktir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın verdiği bir logo bu... Organik tarım kriterlerine göre üretim yaptığı A'dan Z'ye denetlenen ürünlere verilir bir tek... Bir ürünün üzerinde bu logo varsa organik üretildiği kesindir, tereddüt etmeden alabilirsiniz' dedi.

Kaynak: Hürriyet

Röportaj: Cengiz Semercioğlu

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.