Araştırmanın sonuçları oldukça endişe verici. Almanya'daki nehirlerin sadece %10'u iyi ve doğal bir durumda bulunurken, Avrupa genelinde bu oran %40 civarında. Bu durumun, tarımın büyük ölçüde etkili olduğu düşünülmektedir.

UDE bilim insanlarından oluşan araştırma ekibi, 27 Avrupa ülkesinin tarım arazisi kullanımına ait verileri inceledi ve bu verileri akarsular ve büyük nehirlerin ekolojik durumunu değerlendiren verilerle bağladı. Araştırma, tarım türünün nehirlerin durumunu güçlü bir şekilde etkilediğini gösterdi. Su ekolojisi uzmanı ve çalışmanın baş yazarı Christian Schürings, "Yoğun tarımın en büyük etkiyi yarattığını" belirtiyor.

Yoğun tarımın sonucunda nitrat, bitki koruma ürünleri ve diğer kimyasallar su kaynaklarına karışabiliyor, taşkın yatakları tarım arazisine dönüştürülebiliyor ve bazı bölgelerde nehirler sulama için kullanılıyor. Bu da bitki ve hayvanların yaşam alanlarını tehdit ediyor veya yok ediyor.

Daha az yoğun tarım türleri ise ekolojik durumu çok az veya hiç olumsuz etkilemiyor. Bunun nedeni, bu tarım biçimlerinin daha küçük ölçekli olması, kimyasalların daha kontrollü kullanılması ve biyolojik çeşitliliği artırmak için çitler ve çiçek şeritleri gibi önlemlerin alınmasıdır.

Schürings, "Sonuçlarımız, daha sürdürülebilir tarım biçimlerine, örneğin organik tarıma geçişin nehirler için faydalı olduğunu gösteriyor" diyor.

Ortak yazar Dr. Sebastian Birk, "Su kaynaklarının korunması ve tarımın bir arada var olabileceğini vurguluyor. AB'nin bu konuda daha fazla destek sağlamak için tarımsal sübvansiyonları yeniden yapılandırması gerektiğini" ifade ediyor.

Bu çalışma, tarımın çevresel etkilerini anlamamıza yardımcı oluyor ve daha sürdürülebilir tarım uygulamalarının nehirlerin ve su ekosistemlerinin korunması için önemli olduğunu gösteriyor.