2010'da 208 bi?n ton olan nar üretimi 5 yılda yaklaşık iki kat artarak 300 bin dekarlık alanda yaklaşık 450 bin tona ulaştı.

Akdeniz bölgesinin nar üretiminin yüzde 70'inin karşılandığı Adana'dan 21 bin dekar alandan 50 bin ton civarı ürün elde ediliyor.

Narın ihracatında ise değer olarak geçen yıl, bir önceki yıla göre gerileme yaşandı. 2009'da 9,4 milyon dolar olan nar ihracatı, 2013'te 111,6 milyon dolara, 2014'te 109 milyon dolara yükselirken geçen yıl 151 bin ton nar ihracatına karşılık 98 milyon dolar elde edildi.

En büyük pazarı Rusya olan nar, Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Arap yarımadasına ihraç ediliyor.

Adana Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Muhammet Ali Tekin, narın geniş bir "adaptasyon yeteneği" olduğunu, özellikle saklanabilme özelliğinden dolayı üreticilerin tercih ettiğini söyledi.

Narın, özellikle Adana'da ovadan dağlara geçiş yapılan yörelerde oldukça verimli bir ürün olduğunun altını çizen Tekin, yaklaşık 10 yıl önce bu bölgelerde süne mücadelesi verilerek yapılan buğday üretiminin yerini, büyük oranda dekara 6-7 kat daha fazla gelir getiren nar üretiminin aldığını belirtti.

1 milyon dekar alan suya kavuşacak

Adana'da nar için bulunmaz bir ortam olduğunu ifade eden Tekin, İmamoğlu ilçesi kırsalında geçit bölgesinde Yedigöze Barajı sulama alanıyla 1 milyon dekar alanın suya kavuşacağını kaydetti.

Tekin, "Sulu tarıma açılacak bu alanın büyük bölümünün meyvecilik, sert çekirdekli meyvecilik, nar gibi ürünlerde değerlendirilmesi için çiftçilere yönelik eğitim ve yayım çalışması yürütüyoruz. Bunun yanında da seracılık. Geri kalan kısımlarda endüstriyel ve yağlı bitkiler. var. Özelikle geçiş bölgelerini meyvecilik ve seracılıkla değerlendirdiğimizde aslında tüm dünyaya yetebilecek ürünleri bu bölgede üretebiliriz. Adana'da 21 bin dekar nar üretimi var ama bölgede narı etkinleştirebilir isek 200-300 bin dekar nar üretimi bizim çok kolay yapılabilecek bir üretim." diye konuştu.

Narın doğal üretim alanı organik tarıma uygun

Tekin, narda küçük de olsa satış problemleri yaşanabildiğini, bu sorunun çözülmesi için zaten organik üretim için uygun olan geçit bölgeleri doğal üretim alanı olan narda, organik üretim metodunun yaygınlaştırılmasıyla çözümüne katkı koyulacağına işaret etti.

Tekin, şöyle devam etti:

"Narda pazarlamada zaman zaman problemler yaşanmakta. Organik nar üretimiyle Adana'da bu sorunu aşmayı planlıyoruz. Şu anda İmamoğlu Uluçınar köyü kırsalında yaklaşık 2 bin dekar alanda organik nar üretimi yapılıyor. Organik nar üretimini daha da artırarak büyük yatırımcıları bu bölgeye çekmeye çalışıyoruz. Büyük yatırımcı geldiği zaman pazarla birlikte geliyor. Bu bizim bölgedeki küçük üreticilerin de lehine bir sonuç oluyor. Organik nar, daha çok tercih edilen, daha yüksek getirisi olan, hem de bölgeye coğrafi olarak da uygun. Bu bölgelerde yapılan tarımda daha önce de fazla ilaç veya gübre kullanılmamış. O yüzden bizim önerimiz çiftçilerimize coğrafi olarak da uygun şartları taşıyan bölgelerde narda organik üretiminin artırılması."

Tekin, ihracat yapılan ülkelerle zaman zaman yaşanan sıkıntıları aşmak için de zaten bekletilmeye uygun olan nar için üreticilerin bakanlığın desteğiyle soğuk hava deposu, paketleme gibi yatırımlara girerek sorunu aşmaya çalıştıklarını sözlerine ekledi.

Nar organik olunca pazar sıkıntısı yok

Adana'da yaklaşık 2 bin dekar alanda organik nar üretimi ve ihracatı yapan firma temsilcisi Noman Özcan da 2006 yılında düşük vasıflı tarım arazisi olarak alınan hemen hemen tek parça olan alanda tamamen organik nar üretimi yaptıklarını söyledi.

Narın bir kısmını tanelenmiş olarak ihraç ettiklerini, kalanı da meyve suyu halinde pazarladıklarını anlatan Özcan, yörede kendi bahçelerinin yanı sıra organik üretim yapan küçük çiftçilerin de ürünlerini aldıklarını ve ihraç ettiklerini ifade etti.

Organik nar için yurtdışından talep olduğu için şirketin bu yönde çalışmaya ağırlık verdiğini anlatan Özcan, şöyle devam etti:

"Organik nara talep yıldan yıla artıyor. Özellikle taze sıkılıp şoklanmış nar suyu talebi çok fazla. Onun dışında kozmetikte kullanılmak üzere kurutulmuş organik nar çekirdeğini Japonya'ya, Almanya'ya gönderiyoruz. Onlar, yağını çıkartıp kullanıyor. 

Organik üretim, nar için büyük avantaj. Ne kadar üretebilirsek satış sınırı yok. Ne kadar çok üretebilirsek o kadar çok talep var. Biz de o talebi karşılayamıyoruz ama her yıl bu miktarı artırmaya çalışıyoruz. Organik tarımla özelikle yurt dışı pazarımız çoğalmaya başladı."

Özcan, üreticilerin sadece Türkiye değil, ihraç ettikleri ülkelerin de organik ürün sertifikalarını temin etmeye ağırlık vermelerini, böylece ürünlerinin değerlerini daha çok artıracaklarını kaydetti.