MİLLİ TARIM VURGUSU

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) tarafından Konya'da Çatalhöyük Milli Tarım Zirvesi düzenlendi.

Zirvede Türkiye tarımının yeniden yapılanması ve işletme yapıları, tarımın genel problemleri ve çözüm yolları, milli tohumculuk politikası, bitkisel ve hayvansal üretimde yerli tohum ve tohumluk üretiminde yerli ve yabancı teknoloji kullanımı ve rekabeti, Türkiye tarımının dünya piyasaları ile rekabet edilebilirliği, üretim çeşitlendirmeleri ve yeni bitkilerin kazanımı ve pazarlaması imkanları başlıkları altında tarım sektörü masaya yatırıldı.

Zirvenin açılış konuşmasını yapan ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın, tarım politikalarının son derece hayati öneme sahip olduğunu dile getirdi. Endüstri çağında teknolojinin sürekli gelişerek kendisini çeşitlendirdiği bir dünyada yaşanıldığını aktaran Aydın, "7 milyar olan dünya nüfusu 2050 yılında 10 milyar olacak. Artan nüfusla birlikte gıda talebi de artacak. Tohuma duyulan ihtiyaç da artacak. Öte yandan iklim değişikliği, kuraklık, farklı gen yapısına sahip tohumları gerekli kılacak. Biyoteknoloji ve yenilenebilir enerji sayesinde toprağı koruyup iklim değişikliklerinin etkisini azaltan ve ürünün verimliliğini arttıran bir teknoloji, insanlığın hayat kalitesini yükselterek tarımın da devamlılığını sağlamaktadır. Üretim masraflarının azaldığı, tabiatla uyumlu tarım faaliyetleri de artık mümkün" ifadelerini kullandı.

KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURAN ÜLKE

Gelinen noktada bir ülkenin kendi öz kaynakları üzerinde ayakta durabilmesinin ne kadar hayati bir mesele olduğunun görüldüğünü aktaran Aydın, şunları kaydetti: "Geçmişte terörle mücadele konusunda Almanya ile yaşamış olduğumuz leopar tankları ve G-3 silahları konusundaki sıkıntıyı kendi yerli ve milli tankımız ve kendi piyade tüfeğimizi üreterek aştık. Dün ABD ile insanız hava araçları konusunda sıkıntı yaşıyorduk. Bugün kendi insanız hava araçlarımızı üreterek bu sıkıntıyı da aştık. S-400 sıkıntısını da gelişen yerli teknolojimiz ile zamanla aşacağımıza inanıyoruz. Yeter ki ülkemizin potansiyeline güvenelim. Ülkemiz Türkiye'nin arzulaması durumunda yapamayacağı gerçekleştiremeyeceği, aşamayacağı, başaramayacağı hiçbir şey söz konusu değildir. Bütün bu belirttiğimiz hususlar çerçevesinde tarım konusunda da uçtan uça yerlileşmemiz gerekmektedir. İleride dışarıya bağımlı olmak istemiyor, tehdit ve yaptırımlarla karşılaşmak istemiyorsak bugünden yarına gerekli tedbirleri alıp kendimizi milli tarım konusunda 2023'lere 2053'lere hazırlamamız gerekiyor. İnşallah bugün burada bunun çıktılarını göreceğiz."

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.