Yaklaşık 5 bin Çiftçi Ailesinin geçimini sağladığı Türkiye'nin örtü altı biber ambarı durumundaki Mersin'de, yüksek miktarda ürün kaybına yol açan toprak kökenli hastalıklarla mücadele yöntemleri konusunda iki yıl önce başlatılan çalışmalar meyvelerini vermeye başladı.
Yaklaşık 5 bin Çiftçi Ailesinin geçimini sağladığı Türkiye'nin örtü altı biber ambarı durumundaki Mersin'de, yüksek miktarda ürün kaybına yol açan toprak kökenli hastalıklarla mücadele yöntemleri konusunda iki yıl önce başlatılan çalışmalar meyvelerini vermeye başladı. Kamu kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinin örnek işbirliğiyle gerçekleştirdiği çalışmanın sonuçları düzenlenen "Tarla günü"nde üretici ve ziraatçılarla paylaşıldı.
Mersin'in biber üretim merkezlerinden Kazanlı'da yapılan "Örtü Altı Sebze Yetiştiriciliğinde Toprak Kökenli Hastalıklar ve Mücadele Hakkındaki Tarla Günü"ne Mersin Vali Yardımcısı Turgut Serimer, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Dr. Nevzat Birişik, Mersin Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kadir Çiftepala, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Enis Hekimoğlu, oda başkanları, ziraatçılar, ihracatçılar ve üreticiler katıldı.
Etkinliğin açış konuşmasını yapan MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, 8 milyar nüfusa yaklaşan ve gittikçe kentleşen dünyada tarımın artık bir ulusal güvenlik sorunu haline geldiğini belirtti. Aşut, "Yanlış ve bilinçsiz uygulamalar sağlığımızı tehdit edecek boyuta geldi. Bölgemizin ihtiyaç duyduğu Tarım OSB'leri kuruldukça, Tarım-Gıda Teknoparkımızın önündeki engeller kaldırıldıkça, üreticimiz bilinçlendikçe, Mersin tarım ve gıdada dünyanın cazibe noktası olacaktır" dedi.
"TOPRAĞIN FARKINDALIĞINI ARTTIRMALIYIZ"
MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Enis Hekimoğlu ise dünya nüfusunun her yıl yüzde 3,5 artarken gıda üretiminin düşmekte olduğunu hatırlatarak, "Olmazsa olmazımız olan toprağın bilinçli ve sağlıklı kullanılması gerekmektedir. 2015 uluslararası toprak yılı olarak ilan edilmiştir. Toprağın farkındalığını arttırmak ve önümüzdeki yüzyıllara sağlıklı topraklar bırakmak bizlerin görevidir" diye konuştu.
2013 yılında MTSO'nun finansman desteği, Mersin Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Çukurova Üniversitesi, Adana Biyolojik Mücadele Araştırma İstasyonu işbirliğiyle Mersin'de atılan adımların meyvesini vermeye başladığını vurgulayan Enis Hekimoğlu, "Doğru uygulamalar, doğru zamanda doğru pestisid ve gübre seçimi, doğru kültürel tedbirler ile bugün geldiğimiz noktada; nematod ve hastalıklar azaldı verim ve kalite arttı" diye konuştu. Hekimoğlu, 'gıda güvenliği' konusunda hızla ilerleyen çalışmaların, bölgenin kalıntısız ürünlerini Türkiye ve dünya pazarlarında daha rekabetçi bir duruma getirmekte olduğunu da sözlerine ekledi.
Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Nevzat Birişik ise artık tek başına üretmenin önemli olmadığını belirterek "Eğer o ürünü satamıyorsanız, sattıktan sonra arkasında duramıyorsanız, kimse sizinle bir daha masaya oturmaz. Ürünlerimiz dünya pazarlarında. Ancak biz milleti beslerken zehirleme hakkına sahip değiliz. Sizin de çocuklarınızın 50 yıl sonra Kazanlı'da tarım yapabiliyor olması gerekiyor. Bu topraklar sadece bizim değil" şeklinde konuştu.
"BAŞARI, İKİ YILLIK EMEKLE GELDİ"
Tarla günü nedeniyle yayınlanan Basın bildirisinde ise iki yıldır sürdürülen çalışmalar anlatıldı. Mersin çiftçisinin yıllardır çözmekte zorlandığı verim ve gelir kaybına yol açan sorunların çözüme kavuşturulduğunun belirtildiği açıklamada Mersin'in Akdeniz ilçesindeki biber üretiminin yıllık 245 bin ton olduğu, ancak hastalık ve zararlılar nedeniyle 160 bin tonluk verim ve 200 milyon TL'lik mali kayıp olduğunu kaydedildi. Açıklamada, nematod ve toprak kökenli hastalıklara karşı çok miktarda kimyasal ilaç kullanılmasının üründe kalıntılara neden olduğu vurgulanarak şöyle denildi:
"Bu sorunların çözümüne yönelik olarak MTSO'nun finansmanı ve çalıştay katılımcısı kurumların desteği ile iki günlük bir çalıştay yapılmış, sorunlar tespit edilmiş ve çözüm önerileri ortaya konulmuştur. Yapılan çalışmalar sonucunda acil çözüm önerilerinden ilki olan ve Bakanlığımız tarafından 2011 yılında kullanımdan kaldırılan 1-3 dichloropropene aktif maddeli ilaç için Mersin'deki durumun önemi dikkate alınarak Bakanlık tarafından, ilk kez yapılan bir uygulama ile kısıtlı kullanım izni verilmiştir."
Çalıştayda bir diğer çözüm önerisi olarak "solarizasyona erken dönemde başlanılması, teknik hataların giderilmesi ve uygulamanın etkinliğinin arttırılması" kararı alındığının hatırlatıldığı bildiride;"Bununla ilgili proje hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur. Projenin tüm bütçesi MTSO tarafından karşılanmıştır. Bu amaçla 10 üreticiye ait 1'er dekarlık sera alanında denemeler gerçekleştirilmiş, tüm uygulamalar teknik ekip kontrolünde yapılmıştır. Projenin somut çıktıları tarla gününde tüm üreticiler ile paylaşılmıştır" ifadelerine yer verildi.
TABAN SUYU PROBLEMİ ÇÖZÜLÜYOR
Bildiride, bölgenin bitki sağlığı ile doğrudan alakalı yüksek olan taban suyu probleminin giderilmesiyle ilgili Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı ve Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü ile görüşülerek bölgede drenaj alt yapı çalışmalarının başlatıldığı da haber verildi.
'Hasat Öncesi Kalıntı Denetim Programı' yürütülen bölgede, "Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi "ile "Çiftçi Tarla Okulu" çalışmalarının gerçekleştirildiği belirtilerek şöyle denildi:
"Bölgemiz verimli topraklarıyla sadece ülkemizi değil, artan ihracatı ile dünyanın dört bir yanındaki insanları da beslemektedir. Ürünlerimiz artık dünya piyasaları ile yarışmaktadır. Dünya ile yarışabilmek için artık eski teknikleri bırakmak, dünyaca kabul edilmiş yeni teknikleri doğru bir şekilde uygulamak gerekmektedir. Mersin olarak tarımda hedefimiz bir yandan verim ve kaliteyi artırmak, diğer yandan da çevreye duyarlı üretim tekniklerini geliştirmek ve yaygınlaştırmaktır." - MERSİN
Sondakika