Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, kasım ayı enflasyon rakamlarıyla ilgili olarak, Antalya tarımının kaybı tüketici lehine oldu, ancak kur kaynaklı maliyet artışı can yakmaya başladı ifadelerini kullandı.
ATSO Başkanı Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan kasım ayı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
2016 Kasım ayı enflasyonunun, TÜFE'de sıcak havaların sebze ve meyve fiyatlarını düşürmesi ve baz etkisiyle beklentilerin altında kaldığını ifade eden Çetin, buna karşılık Yurtiçi ÜFE'de kur artışının etkisini hızlı gösterdiğini, yıllık enflasyonda üretici fiyatlarının uzun zamandan sonra tüketici enflasyonuna yaklaştığını bildirdi.
Kasım ayında tüketici enflasyonunun giyim grubu kaynaklı olduğuna, alkollü içki ve sigara zamlarının henüz yansımadığına işaret eden Çetin, şöyle devam etti:
"Aylık enflasyon gıda ve alkolsüz içeceklerde eksi yüzde 0,58 iken, yalnızca gıda grubunda eksi yüzde 0,67'ye ulaşmıştır. Kasım ayında Türkiye'nin sebze ve meyve ihracatı miktar olarak yüzde 28 arttığı halde, sıcak hava nedeniyle ürün bolluğu fiyat düşüşlerine neden olmuştur. Domates, salatalık, patlıcan gibi ürünlerde ihracat miktar ve değer olarak azalmaktadır. Sebze-meyve fiyatlarındaki sert düşüş, diğer gıda fiyatlarındaki artışa rağmen gıda enflasyonunu düşürmüştür. Bu durum, gıda enflasyonunda düşüşün geçici olduğunu göstermektedir. Yİ-ÜFE, kasım ayında kısmen baz etkisi kaynaklı olsa da özellikle demir-çelik gibi ham madde fiyatlarında kur kaynaklı artış nedeniyle hızlı bir yükselme kaydetmiştir. Kasım ayında yüzde 2 olan üretici fiyatları artışının yarısı metal fiyatlarından kaynaklanmıştır. Henüz petrol fiyatlarındaki artış üretici fiyatlarına yansımamıştır. Antalya tarımının kaybı tüketici lehine oldu, ancak kur kaynaklı maliyet artışı can yakmaya başladı."
Ekonomi yönetiminin son dönemde döviz kuruyla ilgili çelişkili açıklamalar yaparak Türk lirasına güveni azalttığını savunan Çetin, düşük faiz-yüksek kur-yüksek enflasyon modeline geçiş amaçlansa bile Türk lirasına ve ekonomiye güveni azaltacak açıklamalardan kaçınılması gerektiğini kaydetti.
Çetin, "Ekonomi yönetiminde koordinasyonu güçlendirecek bir yapılanmaya gidilmelidir, açıklama yetkilisi belli olmalıdır. Reel sektöre dönük kredi faizlerinin zorlamayla düşürülmesi yerine, devlet sübvansiyonu ile düşürülmesi çok daha yararlı bir politika olacaktır. Böyle bir politika Merkez Bankası bağımsızlığını ve TL'ye güveni tekrar artıracak, faiz oranlarının para piyasası dengesini sağlamasına izin verecektir. Aksi halde maliyet enflasyonu nedeniyle kur artışının ekonomiye uzun vadede beklenen yararı olmayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Memurlar.net