Güneydoğu Anadolu Projesinin (GAP) merkezi konumundaki Şanlıurfa'da, jeotermal enerji sayesinde hızla gelişen seracılıkta üreticiler, daha dikkatli davranarak bitkilere zarar vermedikleri için her alanda kadın işçileri tercih ediyor.
Cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden GAP'ın hayata geçirilmesiyle her alanda değişim ve gelişimin yaşandığı bölgede son yıllarda seracılık da önemli ölçüde ilerledi. Şanlıurfa merkeze yaklaşık 40 kilometre mesafede bulunan Karaali bölgesinde 2000 yılında bir köylünün arazisinde jeotermal su kuyusunun bulunmasının ardından yaygınlaşan seracılık faaliyeti, artarak devam ediyor. Başta salkım domates, salatalık ve biber olmak üzere farklı türlerdeki çiçekler de yurt içi ve yurt dışına pazarlanıyor. Bu durum özellikle kadın istihdamını artırırken bölge ve ülke ekonomisine de katkı sağlıyor.
Jeotermal enerji ve arılarla dölleme sistemi sayesinde bölgedeki en kaliteli ürünlerin elde edildiği seralarda üreticiler, daha özenli çalıştıkları için çiçek almadan salkım desteğine, hasattan paketlemeye kadar birçok safhada kadın işçi çalıştırmayı tercih ediyor.
Büyük bölümü topraksız 500 dekarlık alandaki seralarda çalışan 18-25 yaş arasında yaklaşık 350 kadın işçi, hem mevsimlik tarımişçiliği için başka kentlere gitmekten kurtuluyor hem de aile bütçesine önemli katkı sağlıyor.
Seraların yüzde 90'ında kadın işçi
Türkiye Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği (Sera-Bir) Başkanı Müslüm Yanmaz, Şanlıurfa'da seracılığın hızla geliştiğini anımsatarak, burada jeotermal, güneş, düz arazinin bulunduğunu ve işçi sıkıntısı yaşamadıklarını söyledi.
Seracılığın daha çok kadınlara hitap ettiğini anlatan Yanmaz, şöyle konuştu:
"Bizim seralarda çalışanların yüzde 90'ının kadın olması gerekiyor. Kadın işçi olmasının ana nedeni seradaki işçilikler, çiçek alma, ipe alma, domates hasadı, bunlar narin, nazik, ihtimam gösterilmesi gereken işlemlerdir. Bitkiler 3 aylık bebek gibidir o noktada kadın işçi yapısından kaynaklanan özelliklerden dolayı bunun için uygun. Hasat ve paketleme noktasında da yine kadın işçiler daha dikkatli davrandıkları için tercih ediliyor, diğer ısıtmayla ve ilaçlamayla ilgili erkek işçi kullanıyoruz, onun dışında tüm işleri kadınlar yapıyor.
İhracata yönelik üretimde kadın işçi ağırlığı
Bölgedeki bir serada üretim sorumlusu olarak görev yapan ziraat mühendisi Sevim Yıldız ise ihracata yönelik ürünler yetiştirdiklerini ve bunun için daha hassas davrandıklarını belirtti.
Kaliteli ürün elde etmek için bitkilerde döllenmeyi arılarla sağladıklarını, dikkatli ve kontrollü ilaçlama yaptıklarını vurgulayan Yıldız, yapı olarak daha hassas oldukları için de kadın işçilerle çalıştıklarını ifade etti.
Yıldız, bu anlamda Şanlıurfa'da seracılığın kadın istihdamına ciddi katkı sağladığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Biz kadınlar yapı gereği daha dikkatliyiz, bitkilerde çok hassas olduğundan zarar görmemeleri ve kaliteli ürün için bayan işçi tercih ediyoruz. Yaptığımız iş kibar işçilik istiyor, bu anlamda serada çalışanların yüzde 75'ini kadınlar oluşturuyor. Bölgedeki diğer seralarda da aynı durum geçerli, bu da özellikle 18-25 yaş arasındaki kadın istihdamını çok ciddi katkı sağlıyor. Karaali Bölgesinde yaklaşık 300 kadın işçi seralarda çalışıp, hem güzel işler başarıp hem de aile bütçelerine katkı sağlıyor."
Seracılığın işçilerin mevsimlik göçünü durdurduğunu aktaran Yıldız, çalışanlarının bu durumdan memnun olduğunu söyledi.
İki ablasıyla çalışan 18 yaşındaki Emel Akdağ da sabah servislerle geldikleri seralarda akşama kadar çalıştıklarını belirtti.
Serada çalışmanın keyifli olduğunu anlatan Akdağ, "Bizim için böyle iş yerlerinin kurulması çok büyük bir şans. Önceden birçok arkadaşımız çalışmak için başka kentlere gidiyordu zor koşullarda çalışıyordu. Şimdi hem bölgemizde iş imkanı elde ediyoruz hem de aile bütçesine katkıda bulunuyoruz. İşimizi severek yapıyoruz ve burada olmaktan dolayı mutluyuz." dedi.
Serada çalışan Ayşe Çiçekçi de önceden ailesiyle zor koşullarda çeşitli kentlere çalışmak için gittiklerini ifade ederek, seraların kurulmasının ardından işlerinin kolaylaştığını kaydetti.
Suriyeli 19 yaşındaki işçilerden İmen Mustafa ise ülkelerindeki iç savaştan kaçarak yaklaşık 4 yıldır Şanlıurfa'da bulunduklarını belirterek, yaşlı anne ve babasına bakabilmek için kardeşiyle seralarda çalıştıklarını söyledi.
Uzun süredir burada çalıştığını ve arkadaşları sayesinde Türkçe konuşmayı öğrendiğini anlatan Mustafa, işlerinin zor olmadığını ve burada güzel vakit geçirdiklerini aktardı.
Anadolu Ajansı