Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, hasadı başlayan kiviye 29-30 Mart 2014'te yaşanan don felaketinin önemli ölçüde hasar verdiğini bildirdi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) tahminlerine göre bu yıl kivi üretiminin yüzde 20,8 oranında azalarak 33 bin tonun altına ineceğini belirtti. Kivi üretiminin dünyada olduğu gibi Türkiye'de de hızla arttığını bildiren Bayraktar, "Kivi üretiminde uzun bir geçmişe sahip olmadığımız halde üretim yıllar itibariyle önemli artışlar gösterdi. 2000 yılında 1,4 ton olan kivi üretimimiz, 2005 yılında 8 bin tona, 2007'de 15 bin 200 tona, 2010 yılında 26 bin 500 tona, 2012 yılında 37 bin 200 tona, 2013 yılında da 41 bin 600 tona kadar yükselmişti" dedi.
İtalya BİRİNCİ, YENİ ZELANDA İKİNCİ, TÜRKİYE ALTINCI SIRADA
Dünya kivi üretiminde 2012 yılında İtalya'nın 384 bin 844 tonla birinci, Yeni Zelanda'nın 376 bin 400 tonla ikinci, Şili'nin 240 bin tonla üçüncü, Yunanistan'ın 161 bin 400 tonla dördüncü, Fransa'nın 65 bin 253 tonla beşinci sırada olduğunu bildiren Bayraktar, Türkiye'nin altıncı, İran'ın 32 bin tonla yedinci sırada yer aldığını belirtti. İller arasında ise 17 bin 990 ton üretimle ilk sırayı Yalova'nın aldığını vurgulayan Bayraktar, bu ili 6 bin 273 tonla Rize'nin, 6 bin 70 tonla Ordu'nun, 2 bin 478 tonla Giresun'un, 2 bin 293 tonla Samsun'un, bin 812 tonla Trabzon'un izlediğini dikkati çekti.
Bayraktar, 2013 yılında 219 bin 785 dolarlık kivi ihracatına karşılık 4 milyon 12 bin 647 dolarlık ithalat yapıldığını, bu ithalatın 3 milyon 110 bin 647 dolarının İran'dan, 779 bin 6 dolarının Şili'den gerçekleştirildiğini belirtti.
"TÜRKİYE'DE GELECEĞİ OLAN KİVİ ÜRETİMİ DESTEKLEME KAPSAMINA ALINMALIDIR"
Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi'nde alternatif ürün haline gelmekte olan kivide üretimin artırılması, ülke ihtiyacının ithalat olmadan karşılanabilmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:
"İran başta olmak üzere bazı ülkelerden yapılan düşük kaliteli ve ucuz ürün ithalatı, üreticilerimizi mağdur etmekte, ürünün elde kalmasına neden olmaktadır. Türkiye'de geleceği olan kivi üretimi destekleme kapsamına alınmalıdır. Ürün kivi üretici birlikleri kanalıyla pazarlanmalıdır. Tekniğine uygun bahçeler kurulmalıdır. Hasat döneminde ithalatı engelleyici tedbirler alınmalıdır. Tüketimin artırılması için tanıtım yapılmalıdır. Kaliteli fidan üretimi için kivi üretim istasyonları kurulmalıdır. Kivide ambalajlama yetersizdir. Ambalajlama tesislerinin kurulması desteklenmelidir. Arzın düzenli sağlanması için soğuk hava depolarının kurulmasına destek verilmelidir."
"HASADA AZAMİ DİKKAT GÖSTERİLMELİ"
Üreticilerden hasadı zamanında yapma konusunda azami dikkati göstermelerini isteyen Bayraktar, şu bilgileri verdi:
"Kivinin zamanından önce hasat yapılması ürünün tadını etkiliyor. Ekşi bir Tat vermesine neden oluyor. Özellikle kivi lezzetine yeni alışan kişilerde ekşi Tat nedeniyle ürün beğenilmiyor. Erken hasat edilen meyvelerde ağırlık kaybı fazla oluyor. Yeme olgunluğuna yüksek kalitede ulaşılamıyor. Çok hızlı bir yumuşama, sulanma ve renk bozulmaları görülüyor."
Bayraktar, kivi meyvesinin de ürün bazında desteklemelere dahil edilmesinin özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi'nin ekonomik ve sosyal gelişmesine katkı sağlayacağını vurguladı.
İHA