Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli değerlendirme raporları ve araştırmalarında açıkça belirtildiği şekilde iklim değişikliğini yaşıyoruz ve bu duruma gelinmesinde insanların payı çok büyük. Ani değişen hava durumları, pek çok canlı türünün yok olması, deniz seviyesinde ki yükselişler, su ve gıda kıtlığı, gıda güvenliği sorunları, siyasi dengesizlikler, toplumlarda artan çatışma ve iklim mültecileri, iklim değişikliğinin sebep olduğu yıkıcı etkilerin sadece görünen sonuçları. Ne yazık ki bugün çok büyük ölçüde biz insanların ve çok daha büyük ölçü de gelişmiş ülkelerin saldığı karbon gazının sebep olduğu iklim değişikliği az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri çok fazla etkiliyor. Küresel İnsani Forum tarafından 2009 tarihinde  yayımlanan "İnsan Etkileri" raporuna göre, küresel gaz salınımlarının sadece yüzde 1’i çok az gelişmiş 50 ülkeden kaynaklanırken çok büyük oranda da ekonomisi tarıma dayalı bu çok az gelişmiş ülkeler bu durumdan olumsuz olarak etkileniyor.

Birleşmiş Milletler Womenwatch raporlarına göre ise iklim değişikliğine karşı en savunmasız kesim kadınlardan oluşuyor. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde geleneksel olarak tarımda temel iş gücünü oluşturan kadınlar, iklim değişikliğinin yol açtığı mevsimsel değişiklikler, su kıtlığı, çölleşme, sel baskınları gibi pek çok nedenlerden dolayı geçim kayanlarını kaybedebiliyorlar. Tarımda üretimin azalması beraberinde gıda güvenliği sorununu getirirken, gıda fiyatlarında da doğrudan bir artışa neden oluyor ve bu durum zaten geçim kaynağını kaybetmekte olan kadınların yaşamını zorlaştırıyor.

Geçim kaynakları, sağlıkları ve yaşama koşulları büyük ölçüde etkilenen ve geleneksel olarak zaten karar alma süreçlerinde çok fazla söz hakkı olmayan kadınların, toplumdaki rolü daha da zorlaşıyor. Womenwatch, Kadın, Cinsiyet Eşitliği ve İklim Değişikliği raporu verilerine göre fakirleşen kadınlar özellikle cinsiyet eşitsizliğinin de fazla olduğu toplumlarda ekolojik yıkımların doğurduğu olumsuzluklardan en çok etkilenenler ve rapora göre fakir kadınların sağlık hizmetleri, barınma ve gıda gibi hizmetlerden faydalanabilme oranı ile bu kadınların toplumda ki konumu arasında özellikle ani değişen hava koşullarının görüldüğü zamanlarda gözlemlenen bir bağlantı bulunuyor.

 Günümüzde iklim değişikliği ile mücadele etmek ve küresel ısınmaya karşı savaşmak, sadece iklim değişikliğinin doğurduğu olumsuz etkilere karşı savaşmak anlamına gelmiyor, küresel ısınmaya karşı yapılan etkin hamleler aynı zamanda pek çok toplumda gelenekselleşen ve artan kadın-erkek eşitsizliğine karşı da mücadele etmek anlamına geliyor. Bugün kadınların toplumda ki statüsünün artması ve karar alma süreçlerinde daha etkin konuma ulaşmaları, iklim değişikliğinin doğurduğu olumsuz etkilerin azaltılmasında da büyük bir rol oynuyor.

Hayal Senem Sayan