PROF. DR. ONAY`DAN YAKLAŞAN FELAKETE ÇÖZÜM UYARISI

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Onay, küresel iklim değişikliği, verimli tarım arazilerinin azalması, içme suyu kaynaklarının tükenmesi sebebiyle insanoğlunu büyük bir felaketin beklediğini belirterek, "Umut var. Umut üretim ve kaliteli insan yetiştirmekte" dedi.

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Onay, küresel iklim değişikliği, verimli tarım arazilerinin azalması, içme suyu kaynaklarının tükenmesi sebebiyle insanoğlunu büyük bir felaketin beklediğini belirterek, "Petrolü kontrol ederseniz belli bir bölgeyi belli bir zaman kontrol edersiniz ama yiyeceği kontrol ederseniz tüm dünyayı kontrol edersiniz. Bölgemizde yaşanan savaş, çatışmalar ve kitlesel göçe zorlamaların asıl sebebi petrol gibi enerji kaynakları değil, Batılı ülkelerin kendi halkları için alan açma çabasıdır. İnsanoğlu bu yüzyılın sonuna doğru batıdan doğuya gerçekleşecek büyük bir göç kriziyle karşılaşacak" dedi.

Prof. Dr. Yaşar Onay, dünyayı bekleyen 10 ciddi krizi "mali, işsizlik, susuzluk, gelir adaletsizliği, iklim değişikliğine uyum, kasırgaların artması, küresel yönetim başarısızlığı, gıda güvenliği, finansal kurumların çökmesi, siyasi ve toplumsal kurumların çökmesi" şeklinde sıraladı. Buzulların eriyip yok olmasıyla dünyanın hızla yeni bir buzul çağına geçme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını savunan Prof. Dr. Onay, şunları söyledi: "Kuzey yarım kürede normal koşullar altında enlem etkisinden dolayı yaşam mümkün değil ama Gulf Stream denilen sıcak su akıntısı Meksika Körfezi'nden başlayıp Birleşik Krallık'ın kuzeyine kadar devam ediyor. Bu bölgenin iklimini ılımanlaştırıyor. Buzulların erimesiyle bu sıcak su akıntısı yavaşlayacak belki de duracak. Kuzey yarım kürenin büyük bir bölümünün yeniden buz tabakasıyla kaplanacağı hesaplanıyor" dedi.

BUZUL ÇAĞINA YOLCULUK

Dünyanın hızla yeni bir buzul çağına geçme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını kaydeden Onay, "Yani bu buzul çağına geçiş tarih verilerek beklenmeyecek kadar hızlı olabilir, belki de saniyesinde dünya buzul çağına geçecek. NASA daha geçtiğimiz günlerde erken buzul çağının başladığını söyledi. Erken buzul çağı bir umuttur ama ne zaman çıkacağını bilemezsiniz. Yani dünya hızla büyük bir felakete gidiyor. Tüm dünya liderlerinin bir araya gelerek bu sorunu gerçekçi bir şekilde çözmeleri lazım. Onları da anlıyorum. Şu anda çıkıp bir açıklama yapsalar 2050-2060 yılına doğru böyle bir tehditle karşı karşıya kalacağız deseler büyük bir kaos çıkar" diye konuştu.

KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KONUSU

Prof. Dr. Onay, dünya liderlerinin bu konuda gizli bir ajandası olduğuna veya gizli gizli küresel ısınma ile ilgili çalışmalar yapıldığına dair kesinlikle bir umudu olmadığını hata bu konuyu gündeme getirenlerin susturulduğunu iddia etti. Küresel iklim değişikliğiyle ilgili özgürce düşüncelerini anlatmaya çalışan BM iklim uzmanlarının çeşitli yöntemlerle susturulmaya çalışıldığını aktaran Onay, "Çünkü küresel iklim değişikliğinin bu sonuçları tüm dünyayı aynı şekilde etkilemeyecek. Kuzey Afrika'dan başlayarak Orta Asya içlerinde yaşam devam edecek" diye konuştu.

ADIM ADIM UYGULANAN PLANLAR 

Yaşar Onay, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon ve CIA'in birlikte hazırlayarak dönemin Başkanı George Bush'a sunduğu iklim raporunun bir kısmını The Guardian gazetesinin yayımladığını hatırlatarak, şu bilgileri paylaştı: "Bu raporda Kuzey Afrika'dan başlayarak Orta Asya içlerine kadar devletlerin, rejimlerin, sınırların değişeceği yazıyordu. Rapora göre, su kaynaklarına sahip ülkeler, ellerindeki doğal kaynakları korumak için nükleer silahlara başvuracaklar. Raporda tarım alanlarının ve su havzalarının korunması ve ele geçirilmesi nedeniyle çıkacak çatışmaların, terör örgütleri kanalıyla bölgesel savaşlara dönüşeceği de yer alıyordu. Bunun somut örneklerini gördük ve görmeye devam ediyoruz. Orta Doğu kasıtlı olarak boşaltılıyor. Arap Baharı ve ardından Mısır'da yaşanan trajedi. Irak, Libya'da yaşananlar. Suriye ve bölgedeki ulus devletlerin tasfiyesine yönelik atılan adımlar. İran'a geldi sıra. İran'ı tasfiye etmeleri bizim için de büyük tehlike. Dolayısıyla bölgedeki tüm ulus devletleri tasfiye ederek kendilerine yeni vatan yapacaklar, tüm amaçları bu. Bu yüzyılın sonuna doğru büyük bir göçle karşılaşacak insanoğlu. Ama bu göç doğudan batıya değil, batıdan doğuya gerçekleşecek. Bu topraklar üzerinde olacak. Ne demek istediğimi anlamak istiyorsanız Dubai'ye gidin bir görün. Dubai küçük Amerika. Yeni yerleşim merkezleri bu coğrafyada kuruluyor. Yani olay petrol ya da doğal gaz değil."

GÜVENLİ GIDAYA ERİŞİM KONUSU

Prof. Dr. Onay, dünya nüfusunun 9 milyara doğru hızla ilerlediğine dikkati çekerek, güvenli gıdaya erişimin de gittikçe azaldığını kaydetti. Genetiğiyle oynanmış gıdalar başta olmak üzere insanoğlunun hastalıklara karşı direncinin azaldığını ifade eden Prof. Dr. Onay, şunları ileri sürdü: "Petrolü kontrol ederseniz belli bir bölgeyi belli bir zaman kontrol edersiniz ama yiyeceği kontrol ederseniz tüm dünyayı kontrol edersiniz. Bölgemizde yaşanan savaş, çatışmalar ve kitlesel göçe zorlamaların asıl sebebi petrol gibi enerji kaynakları değil, Batılı ülkelerin kendi halkları için alan açma çabasıdır.İnsanoğlu bu yüzyılın sonuna doğru batıdan doğuya gerçekleşecek büyük bir göç kriziyle karşılaşacak. Yani tarım havzaları büyük güçler tarafından kontrol altında, hedef ülkelerde yine tarım havzalarını bertaraf edebilecek, insanları aç bırakabilecek her türlü sistem ve yöntemi yine deniyorlar. Yani çok acımasız insafsız bir saldırıyla karşı karşıya insanlığın büyük bir kısmı."

UMUT ÜRETİM VE İNSAN KALİTESİNDE

İnsanlık için daima bir umut olduğunu dile getiren Onay, ülkelerin ayakta kalması için mutlaka üretmesi gerektiğine dikkati çekti. Prof. Dr. Yaşar Onay, sözlerini şöyle tamamladı: "Üretim derken buzdolabı, çamaşır makinesinden değil, ağır sanayiden bahsediyorum. Kendi silah sistemlerimizi yapmamız lazım. Kendi ekonomimizi ayakta tutacak olan bütün kaynakları kendimiz üretmeliyiz. Bu üretim kaliteli insan gücüne ihtiyaç duyar. Kaliteli insan gücü eğitimde yatar. Dolayısıyla üniversitelerimizin, okullarımızın eğitim sistemini daha yüksek yerlere taşımamız lazım. Bu sadece bizim için değil, dünya için geçerlidir. Bu olduğu zaman ancak ülkeler ayakta durup dünya finans hareketlerini kontrol eden güçlerin oyunlarını bozabilirler." (AA)

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.