Urfa'da isot sezonu açıldı. Özellikle Sırrın'da kırmızı ve siyaha dönen tarlalarda damak tadının vazgeçilmezi isot için hummalı çalışmalar devam ederken, üreticiler ürünün kilosunu bu yıl 30 liradan satışa sunacaklarını söyledi.

Urfa damak tadının vazgeçilmezi isot, bir taraftan tezgahlardaki yerini alırken, diğer taraftan artan talep karşısında üreticiler siparişleri yetiştirmeye çalışıyor. Urfa kent merkezinde isotun en çok üretildiği bölge olan Sırrın'da da hummalı çalışma hakim. Kırmızı ve siyaha dönen tarlalarda 'el emeği göz nuru' şeklinde satışa hazır hale getirilmeye çalışılan geçim kaynağı isot için üreticiler bir dizi uyarılarda bulundu.

BU YIL KİLOSU 30 LİRA

Üreticilerden Ayşe Polat, geçtiğimiz yıl 20 ila 25 lira arasında satışa sunulan isotun kilosunun bu yıl 30 liraya kadar çıkabileceğini söyledi. Çok zahmetli aşamalardan geçen isot için Urfa'nın doğru adres olduğunu ve tüketicilerin de bunu çok iyi bildiğini sözlerine ekleyen Polat, "Biber kalitesinden, işçiliğinden ve türünden dolayı fiyat farkına gidebilir. Ama bizim ev isotu dediğimiz ve tamamen iyi malzeme kullanılarak yapılan isotun kilosu bu yıl 30 liraya kadar çıkacaktır" dedi.

İsot üretiminin çevre sakinleri için de geçim kaynağı olduğunu dile getiren Polat, "İsot sezonu içinde bulunduğumuz ağustos ayının sonlarına doğru başlıyor ve kasıma kadar devam ediyor. Bu süreçte bizler de bir taraftan üretim yapıyor diğer taraftan hazır hale gelen isotu satışa sunuyoruz. Şimdiden yılın ilk mahsul isotları hazırlandı ve satıldı" diye konuştu.

BİR KİLO İSOT İÇİN VERİLEN EMEK

Polat, bir kilo isot için yapılan tüm işlemleri Gazete İpekyol'a anlattı. Birçok aşamadan geçtikten sonra damak zevkine sunulan isotun pazardan alınışından sofraya kadar gelen sürecini anlatan Polat şunları söyledi:

"Biz yaş biberin kilosunu pazardan 1 liraya alıyoruz. Her bir torbada ortalama 25 kilo yaş biber bulunuyor. Ardından bunu evciler dediğimiz ailelere veriyoruz ve evciler bunları bizlere 5 liradan temizliyorlar. Temizlemek dediğimiz ise yaş biberi sapından ve tohumlarından temizledikten sonra kalan etli kısmını dikey olarak 3-4 parçaya bölmektir. Bu işlemlerin ardından biber bir ile iki gün arasında güneşe bırakılıyor, buna biz sergi diyoruz. Ardından naylon torbaların altına alınıyor ve yine burada güneşin altında bir hafta kalıyor ve iyice kararıyor. Ardından yine naylon torbalardan alınan biber bir gün güneşin altında tekrardan sergiye bırakılıyor. İyice kuruyan biber son olarak makinalarda öğütülüyor. Tohumlarından ayrıştırılıyor, zeytinyağı ve tuz ilave edilerek hazır hale getiriliyor."

TAZGAHTAKİ İSOTA DİKKAT!

Polat, ayrıca bazı işyerlerinde 'Hakiki Urfa İsotu' adı altında 15 liraya kadar satılan ürünler için vatandaşları uyardı. Biber alınırken dikkat edilmesi gerekenleri sıralayan Polat, "Bazı işyerlerinde Urfa İsotu dedikleri ürünü 15 liraya kadar satıyorlar ama tüketicinin buna dikkat etmesi lazım. Çünkü bu isotların içerisinde bol miktarda tohum bulunuyor. İyi isotta ise tohum bulunmaz. Bunun yanı sıra sivri biberi alıyorlar ve tohumu ile birlikte satışa sundukları zaman bu isot daha ucuza gidebiliyor, bunu tavsiye etmiyoruz. Bizim yaptığımız biberlerde üç kez tohumları alınıyor ve öyle hazırlanıyor" dedi.

SİPARİŞLE TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR TARAFINA GÖNDERİLİYOR

Polat, son olarak satışı telefon üzerinden yaptığını ve talep üzerine Türkiye'nin dört bir tarafına Urfa İsotu gönderdiğini söyledi. Polat, "Bizim biberler için tahlil yaptılar ve 'sağlığa iyi' dediler. Bizim biberlerde hiçbir şekilde kanserojen madde yok. Ben bu sene 5 ton çıkarıyorum. Bu 5 tondan 400 kilo isot çıkıyor. Hepsini de sene sonuna kadar satıyorum. Almak isteyen bize telefonla ulaşıyor. İzmir Ankara'dan istiyorlar benden. Hiç kimsenin bir şüphesi olmasın. Biz, yediğimiz biberi satıyoruz." diye konuştu.

BİR TON İSOT ÇIKARACAK

Bu yıl bir ton Urfa İsotu çıkarmayı hedefleyen bir başka üretici Mehmet Polat ise, üreticinin isot alırken dikkat etmesi gerekenleri maddeler halinde anlattı. Yıllardır ailesinin bu şekilde geçimini sağladığını aktaran Polat, şöyle konuştu: "Biber sonuçta bir baharattır. Tüketici ilk önce kokusuna bakmalı. İsotun insanın içini açacak temiz bir baharat kokusu gelir, ipeksi bir görünüşü olur, rengi genelde siyah veya mor olur. Bir biber ne kadar siyahsa o kadar iyidir şeklinde bir görüş yanlıştır. Mor olması en uygundur. Biber ne kadar siyah olursa güneşten etkilendiği ortaya çıkar ve biberde acımsı bir tat olur. Bu da tercih edilmez. Bizim tercih ettiğimiz renk de mordur. Tüketici de bizden bunu istiyor. Bizim biberler hem köftelik hem de yemekliktir. Dikkat edilmesi gereken diğer bir unsun ise biberin tadıdır. Zeytinyağı ise isot için olmazsa olmazdır. Zeytinyağı biberin özellikle raf ömrünü uzatır. Bir de yenildiği zaman kıtırkıtır etmesi lazım.

Biber ne kadar acı tadı verirse o kadar iyidir mantığı da yanlıştır. Ayrıca biber, soğuğu gördüğü zaman daha da acı olur. Bu da yaklaşık bir ay sonra olur. Bizim yerli biberde biberin acı olması mideye bir sıkıntı vermez. Maraş biberi gibi değildir bizimki. Ve ne kadar tadı acı olursa olsun mideye bir sıkıntı vermez. Ayrıca her işte hile hurda olduğu gibi isotta da hile hurda vardır. Mesela kilosu 200-300 liraya da bal vardır 20 liraya da vardır. Bizimki de buna benzer. İçine tohum koyuyorlar. Bu maliyeti düşürüyor. Tüketicinin tüm bunlara dikkat ederek, hakiki Urfa İsotu alması gerekir."

İYİ İSOT NASIL ANLAŞILIR?
- Tohumlu olmaması gerekir.
- Renginin mor olmasına dikkat edilmeli.
- Tadı baharat kokusu vermeli.
- Zeytinyağı, tuz oranı uyumlu olmalı.
- Ağızda 'kıtır kıtır' ses vermeli.
- Pulları ipeksi ve parlak olmalı.