İzmir'de, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Akılcı Veteriner Tıbbi Ürün Kullanımı ve Hayvan Sağlığı ve Refahı konulu eğitim düzenlendi.
Tarihi Havagazı Fabrikası'nda düzenlenen eğitime, Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü Çevre ve Halk Sağlığı Daire Başkanı Mustafa Bebek, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı İşletmeler, İştirakler ve Yerel Hizmetler Daire Başkanı Hakan Öztürk, İzmir Veteriner Hekimler Odası Başkanı Gökhan Özdemir, İl Müdürlüğü'nde ve ilgili Daire Başkanlığı'nda görevli veteriner hekimler katıldı. Ayrıca İzmir'de bulunan özel veteriner klinik, poliklinik, hayvan hastaneleri, hayvancılık işletmeleri, kanatlı entegrasyonu, ecza depoları, Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ilçe belediyelerinde çalışan veteriner hekimlerde yer aldı.
Açılış konuşmasını yapan Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü Çevre ve Halk Sağlığı Daire Başkanı Sayın Mustafa Bebek, "Bizim ve gelecek nesillerin sağlığı açısından biz şu slogan üzerinden tüm dünya olarak ilerliyoruz. Olabildiğince az, gerektiği kadar antibiyotik kullanacağız. Temel prensibimiz bu olacak" dedi. Toplantıda konuşan Ahmet Güldal ise şunları söyledi:
"Kurban bayramı arifesindeyiz. İzmir'de biz her kurban bayramından sonra hastalıklarla ilgili sorun yaşıyoruz. Çünkü ilimize il dışından hayvan sevkleri oluyor. Kurban bayramından sonra belli bir süre bu hastalıkları ortadan kaldırmak için tedbir almak zorunda kalıyoruz.
Her sene biraz daha organize olarak ilave tedbirler alıyoruz. Bu sene 28 Ağustos'ta Türkiye genelinde hayvan sevklerine izin verilecek. 29 Ağustos'ta da ilimize sevklerin gireceğini tahmin ediyoruz. Hayvan hareketleri ile ilgili yol kontrollerini bu sene daha sık yapacağız. Eğer yol kontrollerinde belgesiz ve sağlıksız olan hayvanlar tespit edilirse geri gönderilecek ve yasal işlem yapılacak."
Kurban için sevk edilen hayvanlar ile ilgili yapılması gereken hazırlıklardan bahseden Güldal, "Özellikle veteriner sağlık raporu, pasaport veya hayvan nakil belgesinin bulunması zorunlu. Koyun ve keçilerin şap ve vebaya karşı büyükbaş hayvanların da şap ve LSD' ye karşı aşılanmış olması ve bunun belgelenmesi gerekiyor. Ayrıca hayvanlar, kayıt sistemine de, hayvan kimlik sistemine de kayıtlı olmalı" dedi.
Satışa hazırlanan hayvanların gebelik kontrolleri ile ilgili ultrasonla muayenelerin yapıldığını anlatan Güldal, İzmir'de ultrason sayısının bu sene artırılacağını ve böylelikle çok daha fazla hayvanda gebelik kontrolü yapılacağını belirtti. Ayrıca Güldal, gebe olan hayvanlara çarpı işareti koyularak hayvan pazarından çıkarılmasının sağlanacağını da söyledi. Kurban satış yerlerinde belediyelere düşen önemli görevler olduğunu ifade eden Güldal, "Kurban satış yerlerinde sineğe karşı özellikle denetimlerin daha sıkı yapılması gerekmektedir. Hem sinek mücadelesi hem de diğer dezenfeksiyon işlemlerinin sağlıklı ve hızlı bir şekilde yapılması lazım" diye konuştu.
LSD HASTALIĞINA KARŞI 500 BİNE YAKIN HAYVAN AŞILANDI
İzmir'de rastlanan LSD (Nodüler Ekzantemi) hastalığı hakkında da açıklamalar yapan Güldal, "Bu hastalık 3 sene evvel Kemalpaşa ilçesinde sadece 1 mihrakta ortaya çıktı. Bu sene Kiraz, Ödemiş, Foça, Bayındır gibi ilçelerimizde ciddi zararlar verdi. 700'e yakın hayvanı itlaf etmek zorunda kaldık. Yaz döneminde veteriner hekim arkadaşlarımızın mesainin büyük kısmı bu hastalığın koruyucu aşılaması için geçti. Yüzde 91 oranında aşılama yaptık. 518 bin hayvanın 472 bin tanesini aşıladık. Şuan 20 kadar mihrak kaldı ve bu 20 mihrak da 5-10 gün içerisinde sönecektir. Bu hastalığı 2016'da yaşadık. 2017 de gündemimizde olmaması için tüm Veteriner arkadaşlarımızın bu hassasiyeti göstermesi lazım. Hastalığa rastlanıldığında derhal ilçe tarım müdürlüklerimize bilgi verilmesi gereklidir. Eğer bu hastalık büyükbaş hayvanlarda tespit edilirse bizim de o hayvanları itlaf etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
DİŞİ HAYVAN KESİMLERİNE DİKKAT
Dişi hayvan kesimi konusunad ada değinen Güldal şöyle devam etti:
"Hem bakanlığın talimatı hem bizim tüm illerde yaptığımız çalışmalar, izlemeler hassasiyetle yapılsa da dişi hayvan kesimleri halen yapılıyor. Ancak bu 'hiç dişi hayvan kesilmesin' anlamına da gelmiyor. Damızlık vasfını yitirmiş hayvanların, ekonomik verim çağının dışına çıkmış hayvanların kesilmesi lazım. İzmir'de 114 bin hayvanın 39 bini dişi (yüzde 42) olarak kesime gitmiş. Bu hayvanların 16 bini il dışından gelmiştir. İlimizdeki toplam dişi hayvanların kesime giden oranı yüzde 4.6 dır. İzmir İl Müdürlüğü olarak bunları izliyoruz. Ben zaman zaman kesimhaneleri ziyaret ediyorum. Arkadaşlarımız kesim kayıtlarını tutuyor ve buna göre projeler, politikalar belirliyoruz."
Dişi hayvanların damızlık değerlerini yitirdikleri şeklinde verilen raporların hassasiyetle düzenlenmesi ve incelenmesi gerektiğini belirten Güldal, "Veteriner hekim arkadaşlarımızın bu konuda çok hassas olmaları gerekiyor. Dişi hayvan varlığımızı korumakla birlikte bu hayvanların ekonomik değerlerini yitirmeden kesilmelerini önlememiz çok önemli. Görevinde suistimal tespit ettiğimiz veteriner hekim arkadaşlarımız hakkında gerekli işlemlerin yapılması hususunda Veteriner Hekimler Odası'na da bu arkadaşlarımızı bildireceğiz" dedi.
Hürriyet