Anavatanı Türkiye olan havuç, yazlık ve kışlık olarak ekilir. Yazlık ekim şubat - nisan, kışlık ekim ise mayıs ve temmuz ayları sonuna kadardır. Ülkemizin birçok yerinde üretimi yapılan havuç zararlıları ise önlem alınmazsa bitkiye zarar vermekte kayıplara neden olmaktadır.
Anavatanı Türkiye olan havuç, yazlık ve kışlık olarak ekilir. Yazlık ekim şubat - nisan, kışlık ekim ise mayıs ve temmuz ayları sonuna kadardır. Ülkemizin birçok yerinde üretimi yapılan havuç zararlıları ise önlem alınmazsa bitkiye zarar vermekte kayıplara neden olmaktadır.
HAVUÇTA KÜLLEME HASTALIĞI (Erysiphe heraclei)
(Leveillula taurica)
Hastalık belirtisi:
Hastalık belirtileri bitkinin tüm organlarında, yüzeydeki tüm bitki parçalarında, yapraklarda, çiçek salkımında ve çiçek yapraklarının üzerinde beyaz grimsi mantari bir örtü ile başlar. Daha sonra yaprakların üzerinde büyük lekeler oluşur. Canlı kalan yapraklarda zamanından önce yaşlanma görülür. Hastalık yaşlı yapraklardan genç yapraklara doğru yayılır. Tohum üretim alanlarında, çiçekleri etkileyerek zarar neden olur ve tohum verimini büyük ölçüde düşürür.
Yaprak yüzeyi soluk yeşil bir görünüm alır ve yaprağın alt kısmında beyazımsı mantari tabaka görülür. Enfeksiyonlu bölgelerde lekeler damarlarla sınırlı kalır ve böylece açılı bir görünüm kazanır.
Hastalık ilerledikçe etmen yaprağın kenarında da sporulasyon yaparak soluk yeşil olan lekeler kahverengiye dönüşür. Şiddetli enfeksiyonlarda bu bölgeler kurur. Yaprak sapında da hastalık belirtileri görülür.
Genellikle külleme sıcak ve kuru hava şartlarında daha yaygındır. Tarlada hastalık her yerde aynı anda çıkmaz. Yaşlanan bitkiler bu hastalığa daha duyarlıdır. Bitkiler yaşlanırken enfeksiyona bağlı olarak olgun havuçlarda su stresi hastalığın şiddetini artırır. Yağmur veya yağmurlama sulama bulaşmayı artırır.
Hastalığın görüldüğü bitkiler:
Havuç, yabani havuç, kereviz, kişniş, anason, dereotu, rezene, maydanoz konukçuları arasındadır.
Mücadele yöntemleri:
Kültürel Önlemler
Dayanıklı çeşitler kullanılmalıdır.
Hastalığın görülmediği bitkilerle münavebe uygulanmalıdır.
Hastalıklı bitki artıkları tarladan uzaklaştırılmalıdır.
Sık ekimden kaçınılarak, bitkilerin toprak yüzeyini tamamen örtmesi önlenmeli ve havalandırmalı sağlanmalıdır.
Kimyasal Mücadele
Hastalığın ilk belirtileri görüldüğünde ilaçlamaya başlanır. Hastalığın şiddeti, iklim koşulları ve ilacın etki süresi dikkate alınarak ilaçlamaya devam edilir.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları: İl/ilçe Müdürlükleri ve reçete yazma yetkisi bulunan kişilerce belirlenmelidir.
HAVUÇ SİNEĞİ (Psila rosae)
Tanımı ve Yaşayışı:
Erginleri parlak yeşil-siyah renkli sineklerdir. Boyu 4-5 mm'dir.
Larvalar beyaz veya sarı renkte olup bacaksızdır.
Pupa soluk sarı renkte olup, abdomenin ucu daha koyudur. 7-8 cm toprak derinliğinde ve köklerin etrafında bulunur.
Kışı köklerde genellikle larva veya toprakta pupa döneminde geçirir.
Bölgeden bölgeye değişmekle beraber nisan ile mayıs aylarında pupalardan erginler çıkmaya başlar.
Yılda 2-3 döl verir.
Zarar Şekli:
Havuç sineği larvaları en ince köklere kadar girerek beslenseler de asıl zarar ana kök içinde galeri açmaları sonucunda görülür.
Köklerdeki helozoni oyuklar çamur ile dolduğundan paslı bir görünüm alır. Havuçlar pazar değerini kaybeder.
Geniş havuç ekilişi yapılan İç Anadolu, Akdeniz ve Ege Bölgelerinde görülmektedir.
Zararlı Olduğu Bitkiler:
Başta havuç olmak üzere, kereviz, maydanoz ve yabani maydanozgiller zararlı olduğu bitkiler arasındadır.
Mücadele Yöntemleri:
Kültürel Önlemler:
Erken ekim yapılmalıdır.
Toprağın derin işlenerek pupaların yok edilmesi bir diğer kültürel önlemdir.
Zararlının faaliyetini körüklediği (erginlerin yumurta bırakmalarını
artırdığı) için havuç ekimi yapılacak alanlarda yanmamış çiftlik gübresi kullanılmamalıdır.
Havuç yetiştirilecek yerlerin önceki yıllarda Havuç sineği ile bulaşık olmamasına özen gösterilmelidir.
Bulaşık sahalardan mümkün olduğu kadar uzak alanlara ekim yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadele:
Önerilen bir Kimyasal Mücadelesi bulunmamaktadır.
TOPRAK PİRELERİ
(Phyllotreta spp., Epithrix hirtipennis)
Tanımı ve Yaşayışı:
Erginler türlere göre farklılık göstermekle birlikte metalik yeşil, parlak siyah veya kahverengindedir.
Erginlerin arka bacakları çok gelişmiş olup pire gibi sıçramaları tipik özellikleridir.
Toprak pirelerinin erginleri yaprakta, larvaları kökte beslenir.
Toprak pireleri kışı tarlada kalan ürün artıklarında, tarla içindeki ya da etrafındaki bitki kalıntılarında ergin olarak geçirir.
İlkbaharda, erginler kışladıkları yerlerden çıkarak fideliklere veya doğrudan tarlaya geçerler.
Özellikle fideliklerdeki nemli toprak, zararlının üremesi için uygun ortam oluşturur.
E. hirtipennis yılda 3-5 döl, Phyllotreta spp. ise 1-2 döl verirler.
Zarar Şekli:
Esas zararı erginler yapar.
Erginler yapraklarda 1-2 mm çapında delikler açar. Bu deliklerin kenarlarındaki doku kurur ve beyaz bir renk alır.
Tüm yaprak bu delik veya lekeciklerle kaplanabilir.
Bİtkilerin ilk gelişme dönemlerinde, özellikle fidelerde daha önemli zararlara yol açarlar.
Yaprakları yenen sebzelerde, yaprak kalitesini olumsuz yönde etkilerler.
Zararlı Olduğu Bitkiler:
Zararlı başta lahanagiller familyası olmak üzere, yabancıot ve kültür bitkisinde beslenir. Konukçuları lahana, turp, karnabahar, şalgam, havuç, ıspanak, marul, patlıcan, fasulye, mercimek keten, kanola,
kenevir ve pancardır. E. Hirtipennis özellikle patlıcangiller familyasına bağlı bitkileri tercih eder.
Mücadele Yöntemleri:
Kültürel Önlemler:
Bu zararlıya karşı toprak işleme ve yabancı ot temizliği bir kültürel tedbir olarak öğütlenebilir.
Gübreleme sulama gibi işlemler uygulanarak bitkilerin ilk dönemlerinde hızlı ve sağlıklı gelişmeleri sağlanarak zararı azaltılabilir.
Fideler tarlaya şaşırtıldıktan sonra, fidelikte kalan bitkiler hemen yok edilmelidir.
Kimyasal Mücadele:
Fide döneminde başlamak üzere ilk belirtileri görüldüğünde ilaçlama yapılmalıdır. Bir ilaçlama yeterlidir.
www.tarimorman.gov.tr