Glifosat konusundaki anlaşmazlık, bilimsel bir tartışmadan çok aktivistler ve büyük tarım firmaları arasında bir savaş olarak devam ediyor. Tarım uzmanı olan André Heitz'e göre, bilimsel olarak güvenli olduğu ispatlanmış olan glifosata tekrar izin verilmeli.
Tarım uzmanı olan André Heitz, Birleşmiş Milletler için uluslararası memur olarak çalışmıştı. Son operasyonel görevinde, Brüksel'deki WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü) Koordinasyon Ofisi direktörü olarak çalışmıştı.
Talimatın sorumluluğu kapsamında hareket eden Avrupa Komisyonu, 29 Haziran 2016 tarihinde verdiği karar ile glifosatın pazarlama iznini 2017'nin sonuna dek uzattı.
Tarım sektörü için önemli bir herbisit
Glifosat, dünyanın en çok kullanılan herbisitinin (yabancı otları öldüren kimyasal) aktif maddesi olarak biliniyor ve tarım sektörü için önemli bir görev üstleniyor.
Üye Ülkelerden 20'sinin iznin yenilenmesi taraftarı olmasına karşın, Mart ve Haziran 2016 döneminde nitelikli bir çoğunluk sağlamaya yönelik 4 girişim başarısız olmuştu.
André Heitz'e göre gereken çoğunluğun sağlanamamasının nedeni, büyük ülkelerin oy hakkını kullanmaması, yani görevini yerine getirmemesi oldu.
Azami olarak 18 aylık bir dönemi kapsayan sınırlı temdit (iznin uzatılması), glifosatla ilgili hikayenin sonu değil. Üye ülkeler sorumluluğu Komisyona bıraktıkça, iznin uzatıldığı sürenin sonuna gelindiğinde, benzet tartışmaların tekrar başlaması bekleniyor.
Glifosat neden bu kadar tartışmalı bir konu?
Konunun tartışmalı hale gelmesinin önemli bir nedeni, Mart 2015'te, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) tarafından verilen beklenmedik karar. Bu kararla glifosatın "insanlar büyük ihtimalle kanserojen" olduğu ifade edilmişti.
Böylece 40 yılı aşkın bir süredir güvenle kullanılan herbisit, güvenilir bir uluslararası kuruluşa göre bir halk sağlığı canavarına dönüştü.
IARC'nin kararı dünyadaki büyük kurumlarında da önüne geldi. Avrupa Birliği adına faaliyet gösteren Almanya BfR, Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu (EFSA), US EPA, Avrupa Kimyasallar Kurumu ve aynı zamanda FAO/WHO Pestisit Kalıntıları Ortak Toplantısı genel olarak glifosatın uygun bir şekilde kullanıldığında herhangi bir sağlık sorununa yol açmadığını ifade etti.
Bilimsel görüşmelerde, mutlak olarak güvenli ifadesini kullanmanın neredeyse imkansız olduğu vurgulandı.
Peki bilimsel değerlendirmeler arasındaki bu farklılığın nedeni ne?
André Heitz'e göre, IARC ve diğer kurumların açıklamaları arasındaki farklılık metodolojiye değil, bu kurumların kendi görevlerine dayanıyor.
IARC, maruz kalma durumundan bağımsız olarak tehlikeye göre karar verirken, diğer kuruluşlar kararlarını riske ve mevcut kanıtların ağırlığına göre alıyor.
Glifosatla ilgili anlaşmazlık, kuruluşlar arasındaki bu farklılıklara dayanıyor.
F5 Haber