Sadrettin Karahocagil, GAP kapsamında yürütülen enerji, sulama ve altyapı çalışmalarının bölge illerinde yoğun bir şekilde sürdüğünü belirtti.

Bölgenin tekstil, organik tarım ve yenilenebilir enerji alanında rekabet kapasitesinin arttığını ifade eden Karahocagil, bu alanlara ilişkin çok kapsamlı programlara ciddi destekler verdiklerini söyledi.

GAP'a ayrılan bütçede ciddi artışların olduğunu vurgulayan Karahocagil, "GAP'a 2002 yılında Türkiye bütçesinin yüzde 5'i ayrılıyordu tabii ki o da önemli bir rakamdı. 2007'den sonra ilan edilen GAP Eylem Planı ile bu oran birden yüzde 14'e fırladı" dedi.

Karahocagil, GAP'a ayrılan bütçenin şu anda yüzde 10 seviyesinde seyrettiğini ifade ederek, şu an yatırım ihtiyacı olmaması nedeniyle bütçenin bu oranda olduğunu kaydetti.

Yüzde 10 olan bütçenin çok büyük bir rakama tekabül ettiğine dikkati çeken Karahocagil, şöyle konuştu:

"Yüzde 7'den yüzde 10'a çıkmış gözükse de durum farklı. Bu yüzdeye ayrılırken bir taraftan da ülke bütçesi gelişen ekonomiye paralel olarak çok büyüdü. Yüzde 7 ayrılırken diyelim ki 700 bin lira ödeniyordu, bugün yüzde 10 olunca 4 milyar ayırıyorsunuz. Niye 4 milyar ayırıyorsunuz çünkü artık 40 milyar liralık bütçenin yüzde 10'unu ayırıyorsunuz. GAP'a son 10 yılda 5 kattan fazla bir bütçe ayrılmaya başladı. Yani çok özel bir durum bu."

GAP, bakış açısını geliştirdi

 GAP'ın bölgeye yenilikçi ve bütünleştirici bir bakış açısı kazandırdığını dile getiren Karahocagil, bu sayede çok sayıda sektör için koordinasyon dahilinde uyumlu projelerin gerçekleştirildiğini anlattı.

Karahocagil, bölgede ayrılıkçı ve farklı bakış açılarının GAP'ın bütünleştirici yapısıyla önlendiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"GAP olmasaydı bölgede uyumlu politikalar, projeler ve programlar bu denli başarılı olmazdı. Böyle olunca da bölgede bugün belki çok daha ağır sonuçlar yaşıyor olabilirdik. Belki bölgedeki bazı sıkıntıların çok büyümemesini sağlayan GAP'tır. Yani bugün bölge dışı veya içi için farklı bakış açısı var. Örneğin, Doğu Anadolu için farklı bir bakış açısı var. Daha geride gibi görünüyor bölge. Eğer GAP olmasaydı bu duygular daha yerleşmiş bir şekilde bu bölgede alana yansımış olurdu. GAP'ın varlığı bunun oluşumunu engelledi. GAP'ın bakışı sadece bölge ve Türkiye için değil, tüm dünya için örnek bir bakış açısı, bütünleştirici yönü var. Bu bakış açısıyla bütün programlar geliştirildi. Bu sayede vatandaşın devlet algısı ve ülke algısı daha da iyileşti. Çevremizdeki ülkelerdeki ateşi düşününce eğer GAP olmasaydı bugün çok daha ağır sonuçları bölgede yaşayabilirdik."