Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, narenciye hasadının başlamasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, hasadı devam eden narenciyede üretimin geçen yılki seviyelerde gerçekleşmesini beklediklerini söyledi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin sahip olduğu ekolojik yapı ve iklim özellikleri bakımından bazı tropik meyveler dışında birçok meyve türünün yetiştirilmesine elverişli olduğunu, özellikle yaş meyve sebze de önemli bir potansiyele sahip bulunduğunu belirtti. Yaş sebze ve meyve içinde narenciyenin oldukça önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Bayraktar, narenciyenin taze tüketimin yanında meyve suyu, konsantre, reçel, marmelat olarak çeşitli ürünlere işlenebildiği gibi kabuklarından da esans elde edildiğine dikkati çekti.
Narenciyenin içerdiği organik asitler ve C ve B vitaminleri bakımından beslenmede önem taşıdığını, vücutta toksinlerin atılmasında önemli rol oynadığını belirten Bayraktar, “Bununla birlikte gribal enfeksiyonlara dayanıklılık sağlamada, kalbi kuvvetlendirmede, kan damarlarını ve kılcal damarları güçlendirmede, kanı temizlemede, sinirleri yatıştırarak bedeni ve zihni yorgunlukların giderilmesinde, diş etlerini güçlendirmede oldukça faydalı olduğu söylenmektedir. Özellikle kışa girmeye hazırlandığımız bu dönemlerde vücut direncinin artırılmasına katkı sağlayan önemli bir ürünümüzdür" dedi.
Gerek sağlık, gerek ülke ekonomisi açısından son derece önemli olan narenciyede 2015/2016 sezonunun başta üreticilerimiz olmak üzere, sektörde faaliyet gösteren tüm taraflar için iyi geçmesinin en büyük temennilerini olduğunu bildiren Bayraktar, bin bir emekle işletmesine bakan, artan girdi fiyatları karşısında üretime devam, hasat zamanını dört gözle bekleyen üreticilerimizin emeğinin karşılığını alabilmeleri, bu üretim dalından gereği gibi istifade edilebilmesi ve sektörün daha da ileriye gitmesi bakımından yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“İhracat iadelerinin yeterli miktarda belirlenmeli, bir an önce açıklanmalı ve ödemeler peşin olarak yapılmalıdır.
Tanıtım faaliyetleriyle iç tüketim artırılmalıdır.
Dış pazarda rekabet gücümüz artırılması, üreticilerimizin rekabet edebilmesi için maliyetler düşürülmelidir.
Gübre, mazot gibi üretim girdilerinin desteklenmesinin yanı sıra, ilaçlama, depolama, ambalajlama, nakliye gibi unsurların da desteklenerek girdilerdeki KDV oranları indirilmelidir.
Marka oluşturulmalı, yeni pazarlar bulunarak ihracatın artırılmalıdır.
Şeker ve asit oranı yeterli seviyeye gelmemiş narenciyenin hasat edilmesi kaliteyi düşüreceğinden bu hususta daha hassas davranılmalıdır.
Üretimden pazarlamaya kadar olan bütün aşamalarda eğitim ve yayım faaliyetlerine ağırlık verilmelidir.
Araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ağırlık verilerek pazar talebine uygun çeşitler geliştirilmelidir.
Ürün ve kalite kaybı olmaksızın daha uzun sürede ürün arzının sağlanması, üreticinin kayba uğramaması bakımından depolamaya özel önem verilmesi, soğuk hava depoları artırılması gerekir.
Üreticilerimizin pazarlama problemlerinin çözümü bakımından, üretici birlikleri finansman bakımından güçlendirilerek daha aktif hale gelmeleri sağlanmalıdır."
Narenciyeden para kazanan tüm taraflar arasında işbirliği ve koordinasyonun sağlanması gerektiğini belirten Bayraktar, tüm tarafların bu hususlarda gereken hassasiyeti göstereceğine inandığını vurguladı, narenciye sezonunun hayırlı olmasını diledi.
Hürriyet