Uçak bileti, akaryakıt, et, süt, meyve-sebze, ilaç gibi birçok alandaki tavan fiyat uygulamaları başarılı olmadı.
Devlet, birçok üründe aşırı fiyat artışının önüne geçebilmek için ilk olarak fiyat kontrolü silahına sarılıyor. Ancak umulanın aksine soruna kalıcı çözüm bulunamıyor.
Son yıllarda gıdadan akaryakıta kadar tüketiciyi ilgilendiren birçok alanda fiyat tavanı uygulaması kararı alınırken, her seferinde piyasa bu önlemlerin üstesinden geldi. Hatta bazı durumlarda geçici rahatlama bile sağlanamadı.
Tüketicilerin fiyatından en fazla şikayet ettiği ürünlerin başında gelen akaryakkıta Enerji Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurumu (EPDK) dağıtım firmalarının fiyatlama metodolojisine uymadıkları gerekçesiyle birkaç kez müdahalede bulundu. Son karar geçen yılın şubat ayında alındı. Sektör müdahaleye büyük tepki gösterdi. İki ay boyunca akaryakıt ürünleri EPDK'nın belirlediği tavan fiyattan satılırken, uygulamanın sona ermesiyle fiyatlar hızlıca eski seviyelerine döndü.
Ucuz uçak bileti hayali kısa sürdü
Özellikle bayram ve resmi tatil dönemlerinde yönünü yukarı çeviren uçak bileti fiyatları kamuoyunda büyük tepki yaratınca Ulaştırma Bakanlığı sorunu tavan fiyat uygulamasıyla çözebileceğini düşündü. Ancak benzer uygulamalar gibi bu da istenilen sonucu vermedi. Havacılık gibi karmaşık fiyatlama mekanizmasına sahip bir sektörde tavan fiyat kararından hızlıca geri adım atıldı. Aralık 2013'te başlayan uygulamadan birkaç ay sonra vazgeçildi ve şirketler bilet fiyatlarını istediği gibi belirlemeye devam etti.
Bulunamayan ilaçlar risk yarattı
Sağlık Bakanlığı'nın ilaçlara sabit euro kuru belirlemesi üzerine birçok firma ithalatı durdurdu. Sabit kur ile güncel euro/TL paritesindeki fark açıldıkça, eczacılar ilaçları aldıkları fiyatın altına satmaya zorlandı. Eczacılar da buna karşılık ilaçları getirmeme yoluna başvurdu. Bu durum kamu sağlığını tehdit ederken, son olarak Ekonomi Koordinasyon Kurulu ile Sağlık Bakanlığı geçen ay ilaç fiyatlarına yüzde 10 ila 20 zam yapılmasına karar verdi. Ancak sektör temsilcilerine göre, ilaç fiyatları yeni düzenlemeye göre hâlâ olması gerekenin altında, ayrıca bulunamayan ilaç sorununa son zam da çözüm olmayacak.
Kırmızı ette etiket etkilenmedi
Hükümet ile sektör temsilcileri arasında 9 Şubat'ta varılan mutabakatta kırmızı ette tavan fiyat uygulanması benimsendi. Buna göre, karkas et yağsız fiyatı tavan olarak 23.3 TL ve yağlı fiyatı ise 21.8 TL olarak belirlendi. Tüketiciyi doğrudan ilgilendiren ürünlerde de tavan fiyat belirlendi. Kıyma fiyatının 32 TL ve kuşbaşı fiyatının da 34 TL'den fazla olamayacağı açıklandı. Uygulamanın bir hafta içinde tamamen yürürlüğe gireceği duyuruldu. Ancak, aradan geçen süreye rağmen başarı sağlanamadı. Kasaplara giden vatandaşlar etikette herhangi bir değişiklik görmedi. Alınan kararların altyapısının kurulmadığı anlaşıldı.
Sütte referans fiyat delindi
Çiğ süt fiyatı için Ulusal Süt Konseyi tarafından referans fiyat belirleniyor. Yakın zamanda 2014'ten bu yana litre başına 1 lira 15 kuruş olan referans fiyatın Temmuz 2016'ya kadar bu tutarda kalması kararlaştırıldı. Ancak süt sanayicileri daha bir hafta geçmeden çiğ süt fiyatını 1 liranın altına çekti. Dünyada artan süt tozu fiyatı ve ihracatın azalması gerekçe gösterildi.
Düzenleyici kurumlar da etkili olamadı
Piyasadaki fiyatlara, sadece tavan ya da taban fiyatla müdahale edilmedi. Çeşitli alanlarda kurulan düzenleyici kurumlar da fiyatlar üzerinde istenilen etkiyi yaratamadı. 2009'un aralık ayında Resmi Gazete'de yayınlanan kararla 'Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi' kuruldu. Komitenin temel görevi "Gıda ve tarım ürünlerinin; kısa ve uzun vadeli arz-talep, ihracat-ithalat ve üretim-tüketim değişimleri ile bu değişimlerin ve dağıtım zincirindeki gelişmelerin fiyatlara olası etkilerinin izlenmesi ve değerlendirilmesi, gerekli görülmesi halinde, alınacak tedbirlere ve uygulanacak politikalara ilişkin önerilerde bulunulması" olarak belirlendi. Ancak komitenin kurulmasının ardından gıda fiyatlarındaki oynaklık sürerken, fiyatların kalıcı düşürülmesi yönünde somut politikalar üretilemedi.
Et ve Süt Kurumu'nun müdahaleleri sınırlı kaldı
Piyasalarda düzenleyici rolünün artırılması istenilen bir diğer yapı da Et ve Süt Kurumu (ESK) oldu. Bu kapsamda kuruma üst üste iki yıl uzatılan kararlarla vergisiz et ithalatı izni verildi. ESK yurtdışından getirdiği eti iç piyasaya vermesine rağmen fiyatlardaki yükseliş durmadı. Son açıklanan verilere göre kırmızı ette yaşanan fiyat artışı ocakta yüzde 22'yi aştı. Kurum önümüzdeki günlerde ithalat gerçekleştirip, satın aldığı eti piyasaya verecek. Ancak önceki örnekler bu tarz adımların fiyat üzerinde ciddi etkisinin olmadığını gösterdi.
Hal Yasası, perakendede fiyatları geri çekmedi
Gıdada aracıları ortadan kaldırıp fiyatları düşürmeyi amaçlayan Yeni Hal Yasası, 2012'de yürürlüğe girdi. Ancak Merkez Bankası'nın araştırmasına göre, yasa sonrası toptan fiyatlar yüzde 22'ye kadar düşerken, perakende fiyatlarda ciddi bir gerileme olmadı. Araştırmada, perakende firmalarının fiyatlama gücünün toptancı ve üreticiye kıyasla çok fazla olduğuna işaret edildi. İndirim olmamasının nedeninin bu olabilecği belirtildi. Bu girişim de gıda fiyatlarında artışı baskılamaya çalışan başarısız bir adım oldu.
Dünya