Son dönemde hükümetin de gündeminde olan Gıda Enflasyonu ile verimlilik konusu TÜSİAD'ın İstanbul'da düzenlediği "Yapısal Sorunlar Perspektifinden Verimlilik ve Gıda Enflasyonu" konferansında ele alındı. Burada konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, gıdadaki enflasyon sorununun üretici boyutuyla çok da ele alınmaması gereken bir konu olduğunu söyledi. Çelik, sorunun tarlada, serada, tarımsal üretimde değil, biraz da başka yerlerde aramak gerektiğini dile getirdi.

RAKAMLARLA FARKI ANLATTI

Tarım ürünlerinin tarla ile market fiyatları arasındaki farkı rakamlarla ortaya koyan Çelik, "Şuan itibariyle Antalya'da karpuzun kilosu üreticide 32 kuruş, markette 1 lira, domatesin fiyatı üreticide 1,5 lira markette 4 lira. Meyve sebzede arz açığımız söz konusu değil ancak tarladan sofraya gelirken oluşan zincir halkalarının fazlalığı veya ilgili kar marjları fiyatları üreticinin elindeki noktadan neredeyse üç misli noktaya taşıyor" dedi.

DAHA ETKİLİ BİR MÜCADELE ŞART

Gıda enflasyonun Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) altında olduğunu anlatan Çelik, şunları anlattı: "Yaptığımız nihai değerlendirmede konu üretim anında olan bir enflasyon değil, tarladan tezgaha ulaşma zincirinde meydana geldiği için ve Merkez Bankasının da asıl görevi enflasyonla mücadele olduğu için, Merkez Bankası'nın sekreteryasında yeni bir komite dizayn edildi ve bu çerçevede gıda fiyatlarında arz-talep dengesi dışındaki etmenlerin çözülmesinin kolaylaşacağı yönünde yeni bir yapının oluştuğunu burada belirtmek istiyorum." Belirledikleri 184 ovayı zirai sit alanı ilan edeceklerini da anlatan Çelik, havza bazlı üretime odaklanacaklarını kaydetti.

Et fiyatlarında ise arz açığının etkili olduğuna dikkat çeken Çelik, hayvancılık konusunda üretime dönük mekanizmanın kurulması için her türlü desteği vereceklerine işaret etti.

GIDA İÇİN SANAYİ STRATEJİSİ

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes ise, uluslararası kurumların tahminlerine göre 2050 yılında son bin yılda üretilenden daha fazla gıda üretilmesi gerekeceğini kaydetti. Bu talebi karşılayacak gıda üretiminde en büyük tehdidin iklim değişikliği olduğunu vurgulayan Symes, "Sektörün rekabet gücünün artırılması hedefiyle belirlenmiş bir gıda sanayi stratejisi oluşturmalıyız. Türkiye'nin rekabet avantajı yüksek gıdalara yönelmesi ve bu alandaki ar-ge çalışmalarına daha çok yatırım yapmamız gerekiyor" dedi.