Son yıllarda iyice hızlanan AB'ne uyum çalışmaları ülkemizde pek çok alanda köklü değişiklikler yapılmasına neden olmuştur.
Özellikle gıda güvenliği ve hijyen konularında AB standartlarını yakalamak için çıkartılan yasalar ve yapılan değişiklikler; gıda sektörünü hem olumlu hem de olumsuz yönde etkilemiştir.
Tüketici bilincinin gelişmesi, yetiştiricilerin bilinçlenmeleri ve çiftlikten sofraya gıda güvenliğinin amaç edinilmiş olması olumlu etkilerdendir. Bu amaçla artık üreticiler tüketiciye sunacakları ürünün kalitesini tescil etmiş olmanın rekabet üstünlüğü sağlayacağının farkına varmışlardır. İşletmeler hizmet ve ürün kalitelerini tescillemek için ISO, HACCP ve Helal belgelerini almaktadırlar.
Tabi burada tek başına yeterli olmamaya başlamıştır. Artık tüketici yediği gıda maddesinin nerede ve ne şekilde üretildiğini de bilmek istiyor.
Artan bu talep karşısında üreticiler kendi pazar paylarını korumak için çeşitli girişimlerde bulunmaya başlamışlardır. Bir işletme et hazırlama bölümüne yerleştirdiği kameralar yardımı ile müşterilerine etin nasıl hazırlandığını gösterirken, başka bir işletme özel internet sitesinden müşterilerinin tükettiği ürünün barkodunu yazarak ürünün geçmişi hakkında bilgi sunmaktadır. Özellikle sebze, meyve ve et sektöründe izlenebilirlik hem insan sağlığı açısından vazgeçilmez bir unsurdur hem de artık rekabette avantaj sağlayan bir uygulamadır.
AB ülkelerinde uygulanan gıdalarda izlenebilirlik standardı ülkemizde de uygulanmaya başlamıştır.
Aslında kırmızı ette izlenebilirliği sağlamak çokta zor değildir. Çünkü son on yılda geliştirilmiş olan TÜRKVET hayvan kayıt sistemi sayesinde daha hayvan doğar doğmaz kayıt edilmektedir.
Daha sonra hayvanın satılması veya yer değiştirmesi işlemlerinde de pasaport uygulaması sayesinde hayvanın kesilinceye kadar resmi kayıtları ve takibi mümkün olmaktadır.
Çıkartılmış olan hayvan hakları kanunu sayesinde hayvan nakillerinde ve kesim öncesinde hayvan refahı ilkelerine uyulmasını temenni etmekteyim. Bu sayede hem etin kalitesi daha yüksek olacak hem de hijyen kurallarına uyulacaktır. Ancak besiye alınan danaların besi sırasında takibi ve besiden sonraki karkas takibinde aksamalar olmaktadır
Yani besiye alınan hayvanlara uygulanan ilaçlar yedirilen yemler ve bunların maliyet yansımaları tam olarak takip edilemediği için hem bensin maliyeti doğru olarak çıkartılamamaktadır hem de kullanılan ilaçların yasal arınma sürelerine uyulup uyulmadığı bilinmemektedir
Oysa çok kullanışlı programlar sayesinde bu problemler kolayca ortadan kaldırılabilir ve bu tür programlar artık ülkemizde de bulunmaktadır. Kaliteli ve güvenli bir şekilde et yemek isteyen tüketicilerin artması sayesinde ülkemizde de bilinçli yetiştiricilerin çoğalmasına buda sağlıklı bir nesilin yetişmesine öncülük edecektir.
Hasan Arı
Veteriner Hekim