Erzincan'da "Sürü Yönetimi Elemanı Benim" projesi sertifika töreni yapıldı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, 21. yüzyılın gıdanın, tarımın, enerjinin ve suyun çokça konuşulacağı bir yüzyıl olacağını belirterek, "Dünyada 800 milyonun üzerinde aç insan var. Bunların bütün derdi, günlük olarak karınlarını doyabilmek. Bunlara özel projelerin geliştirilmesi lazım" dedi.
Bakan Eker, temaslarda bulunmak ve bazı toplantılara katılmak üzere geldiği Almanya'nın başkenti Berlin'de, Küresel Gıda ve Tarım Forumu (GFFA) kapsamında Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) düzenlediği çalışma toplantısı sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Toplantıya FAO Genel Sekreteri Jose Graziano da Silva ile katılan Eker, tarım ve gıda sorunlarının çok boyutlu şekilde ele alınması ve dünyanın her bir kesimi için ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Gıda ve tarım kaynaklarına ulaşımın zor olduğu yerlere yönelik sistem geliştirilmesi gerektiğini belirten Eker, "Dünyada 800 milyonun üzerinde aç insan var. Bunların bütün derdi, günlük olarak karınlarını doyurabilmek. Bunlara özel projelerin geliştirilmesi lazım. Bu, bir küresel sorumluluk meselesidir, küresel güvenlik meselesidir. Bir de gerçekte insani değerler meselesidir, moral, etik, ahlaki değerler meselesidir" dedi.
Gelişmekte olan ülkelerin de ekolojik dengeyle ilgili problemleri olduğunu ifade eden Eker, şunları söyledi:
"Çünkü aşırı derecede kontrolsüz kaynak kullanıyorlar. Dünyada 1,3 milyon ton gıda çöpe atılıyor. Bunun yarısıyla bile bu açlıktan kıvranan 800 milyon insanın karnı doyar. Dolayısıyla bizim tarımı ve gıdayı konuşurken 21. yüzyılda kesinlikle gıda israfı ve gıda kayıplarına dönük küresel çözüm mekanizmaları geliştirmemiz lazım. İnsanlığın bunu yapması lazım.
Öte yandan dünyanın diğer önemli bir kesimi de yani zengin dünya ve biraz da gelişmekte olan dünya, aşırı derecede kilo probleminden, enerjinin ve yağın çok yüksek olduğu gıdalar tüketmekten ötürü obezite ve onun beraberinde getirdiği problemlerle uğraşıyor. Dolayısıyla bütün bu kesimlerin her birine ayrı ayrı özel çözümler ve mekanizmalar getirilmesi lazım. Biz, bunların bir kısmına ait kanaatlerimizi ve düşüncelerimizi söyledik."
"Türkiye, tarımsal hasılasını üç kattan fazla büyüttü"
Eker, Türkiye'nin tarım ve gıda alanında son 10 yılda önemli projeler geliştirdiğini ve kendi kendine yeten bir ülke olduğunu belirterek, "Türkiye, tarım ihracatını 4 milyar dolardan 18 milyar dolara çıkardı. Tarımsal hasılasını üç kattan fazla büyüttü ve Avrupa'nın 2008 yılından beri en büyük tarım ekonomisi oldu" dedi.
Türkiye'nin tarım ve gıda alanındaki bu atılımı önemli projeler geliştirerek yaptığını ifade eden Eker, "Dolayısıyla bu tecrübelerimizi paylaşmaya hazır olduğumuzu ve onlara bu manada katkı sağlayabileceğimizi bu platformda dile getirdik" açıklamasında bulundu.
Eker, Tarım Bakanları Zirvesinde Alman Tarım Bakanı Christian Schmidt ile görüşeceğini, Türkiye'nin G20 dönem başkanı olarak tarım ve gıda konusundaki görüşlerini yarınki zirvede aktaracağını söyledi.
Bakan Eker, "Uluslararası Yeşil Hafta Fuar" alanında çiçek ve bahçe bitkileri temalı standın çok hoşuna gittiğini belirterek, "Biz, 2016'da Antalya'da dünya expo tarihindeki 'Çiçek ve çocuk' temasıyla ilk expomuzu düzenliyoruz. Anadolu'nun zengin bitki çeşitliliğini, zengin çiçek varlığını, bahçe kültürümüzü, bahçecilik alanındaki deneyimimizi dünyayla paylaşabileceğimiz ve dünyanın diğer ülkelerine de kültürlerini orada sergilemelerine imkan tanıyacağımız bir etkinlik. Expo 2016 Antalya. Buradaki ikili görüşmelerimizde onlara da aynı şekilde bu davetimizi yineliyoruz. Türkiye'deki Expo'ya katılımlarını sağlamaları yönünde bilgilendiriyoruz" diye konuştu.
Eker, fuar alanındaki Türk firmalarının stantlarını ziyaret ederek, firma yetkilileriyle sohbet etti.
Erzincan'da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, İş-Kur Genel Müdürlüğü, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri birliği ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı'nın modüler eğitim programı kapsamında yürütülen "Sürü Yönetimi Elemanı Benim" proje sertifika töreni ve Erzincan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler Birliği hizmet binasının açılışı düzenlenen tören ile yapıldı.
Erzincan İl Müftülük Toplantı Salonu'nda yapılan Sertifika Törenine, Erzincan Valisi Süleyman Kahraman, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Sırrı Yılmaz, İl Milli Eğitim Müdürü Aziz Gün, İl Emniyet Müdürü Doğan İnci, AK Parti Erzincan İl Başkanı Burhan Çakır, Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Polat, Erzincan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kenan Doğan, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri,Birlik üyeleri ve kursiyerler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal marşı ile başlayan törenin açılış konuşmasını yapan Erzincan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kenan Doğan, özellikle mera konusuna dikkat çekerek Erzincan Valisi Süleyman Kahraman'dan ve Tarım İl Müdürü Sırrı Yılmaz'dan destek beklediklerini söyledi.
Doğan yapmış olduğu açıklamasında şu görüşlerde bulundu; "Sürü Yönetimi Elemanı Benim" projesi kapsamında 210 üretici kurslarını başarı ile tamamlayıp sertifika kazanmaya hak kazandılar. Bu kurslarımız il ve ilçelerimizde devam etmekte olup, tüm üreticilerimize "Sürü Yönetimi Elemanı Benim" projesi ile sertifika vermeyi amaçlıyoruz. Ayrıca üreticilerimizin üretmiş oldukları ürünlerin pazarlaması, ihtiyaçlarının karşılanması ve meralarda ki otlatma sorunları konusunda da çalışmalarımız ve projelerimiz devam etmektedir. Özellikle üreticilerimizin meralar konusunda yaşamış oldukları sıkıntılar noktasında Sayın Valimizin ve Sayın İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürümüzün desteklerini bekliyoruz" dedi.
Doğan'ın konuşmasının ardından konuşma yapmak üzere kürsüye çıkan Erzincan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Sırrı Yılmaz ise şu görüşlerde bulundu;" Bu proje ile ülkemizde azalan küçükbaş hayvan yetiştiriciliğini daha cazip hale gelmesinde ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğini yaymak adına önemli bir adım atılmıştır. Proje sonunda sürü yönetimi elemanlığı işi sosyal güvencesi olan cazip bir meslek halini alacaktır. Sertifikalı sürü yönetimi elemanı en az 10 ay süre ile çalıştığını belgeleyen 250 baş ve üzeri küçükbaş hayvan varlığına sahip olan işletmelere yıllık destekleme yapılması planlanmaktadır. Söz konusu desteklemeler eğitimler sonucunda vasıflı ve kayıtlı istihdam sağlanacak, koruyucu aşılama takvimine ve güvenlik uygulamalarına katkı sağlanacak, güncel ve güvenilir veriye daha kolay erişilebilecek, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde ki geniş mera alanları modern işletmeler ile kırmızı et ve yöresel süt ürünleri üretim merkezi olacaktır.
Sayın Valim mevcut proje kapsamında 20'şer kişi kapasiteli 4 kursta toplam 80 kursiyere eğitim verilmesi planlanmış ve eğitimler tamamlanmıştır. 2015 yılında da sürdürülecek olan 9 kursta toplam 225 kursiyere eğitim verilecektir. Projenin diğer illere göre Erzincan'da daha avantajlı yönleri var. 430.000 hektar mera alanına sahip olan Erzincan hem mera alanlarının genişliği hem de kalitesi itibari ile küçükbaş hayvancılık yetiştiriciliği açısından çok önemli bir bölgedir. Öte yandan Türkiye genelinde Tulum Peyniri üretiminin merkezi durumundadır. Tahminlerimize göre küçükbaş hayvancılık ve tulum peyniri düşünüldüğünde 10 Bin'in üzerinde vatandaşın bu alanda geçimini sağlıyor. Yine veriler incelendiğinde yıllık 6 ile 8 Bin ton arasında tulum peyniri üretimi yapılıyor. İnşallah sertifikalı sürü yönetimi elemanları ile birlikte küçükbaş hayvancılık sektörünün kalitesi verimi daha da arttıracaktır. Bu da Erzincan'a sağlanan katma değerin artması anlamına gelmektedir. "dedi.
Sırrı Yılmaz'ın ardından kürsüye çıkan Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy ise konuşmasında şu görüşlere yer verdi; "Bugüne kadar koyun keçi çobanlığı çok yaptık ama böyle sertifikalısı daha yeni oluyor. İnşallah bu sertifikalarla birilikte daha iyi ve daha donanımlı çobanlar yetişecek ülkemizde. Erzincan'da küçükbaş hayvan yetiştiriciliği Türkiye ortalamasının çok üzerinde.Erzincan mera yönünden çok zengin bir il. Bilinçsiz bir şekilde otlatma nedeniyle Erzincan'da ki meraların çok tahrip edildiği de gözlemliyoruz. Bu nedenle bu projeyi gerçekten önemsiyoruz. Bize düşen bir şey olursa elimizden gelen desteği de veririz. Türkiye ekonomisi açısından çok büyük katkılarının olacağına ben inanıyorum." dedi.
Son olarak Erzincan Valisi Süleyman Kahraman yapmış olduğu açıklamasında şu görüşlerde bulundu; "Erzincan ekonomisinin lokomotifi olan Tarım ve hayvancık önemli bir konuma sahiptir.Bu proje yerinde bir proje çünkü hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın sürüyü tanımaları gerekir. Hayvanın her türlü ihtiyacına cevap vermesi gerekir. Erzincan Tulum Peyniri Erzincan'ımız için son derece önemli bir konumdadır. Bizim bu markayı öncelikli olarak korumamız, geliştirmemiz ve tanıtmamız büyük bir önem arz etmektedir. Bu sektörü tamamıyla düşündüğümüz zaman binlerce insanı istihdam ettiğini ve Erzincan'a çok büyük bir katkı sağladığını görüyoruz. Ulusal ve uluslar arası pazarlarda Tulum Peynirimizi daha çok tanıtarak Pazar payımızı arttırmalıyız. Bunu sağladığımız takdirde hem vatandaş hem de Erzincan çok şey kazanacaktır. Dedi.
Yapılan konuşmaların ardından katılımcılara "Sürü Yönetimi Elemanı Benim" projesini içeren Erzincan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği tarafından hazırlanan bir tiyatro gösterisi sunuldu. "
Erzincan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kenan Doğan günün anısına Erzincan Valisi Süleyman Kahraman'a, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy'a ve Gıda tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Sırrı Yılmaz'a keçe hediye etti.
Sertifika Töreninin ardından Erzincan Damızlık Koyun ve Keçi yetiştiricileri Birliği Hizmet binasının açılışı yapıldı. Program Taşçı Konağı'nda verilen Öğlen yemeği ile sona erdi.
Eşi Yasemin Eker ile fuar alanını gezen Eker'e ziyareti esnasında Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu eşlik etti.
İHA