Batak Ovası olarak anılan Kumkale köyü başta olmak üzere Çanakkale'nin Ezine ve Bayramiç ilçelerine uzanan geniş alanda üretilen domates, 86 bin dekar alanda yetiştiriliyor.

Yıllık 550-600 bin ton arasında üretilen Çanakkale domatesi, iç piyasadaki satışının yanı sıra gurbetçiler tarafından da yurt dışına en çok götürülen ürünler arasında yer alıyor.

Sonbaharda tarla ürünü olarak tezgahların aranan ürünlerinden olan domates, ağustos sonundan bu yana hasat edilirken, gece ve gündüz sıcaklıkları arasındaki farkın artmasıyla ekim-kasım döneminde istenilen lezzete ulaşıyor.

Kumkale köyünde domates üreticiliği yapan Altunç Kutlu, Çanakkale domatesinin lezzetiyle diğerlerinden ayırt edilebileceğini belirterek, "Aslında markalaştırılması gerekir. Daha önce bununla ilgili bir çalışma yapıldı. Biz de katıldık. Çanakkale domatesi marka olduğu zaman halkımız bunu bilerek alacak. Bir başka yerden gelen domates de Çanakkale domatesi diye satılmaz böylelikle." dedi.

Tarladan tezgaha fiyatı katlanarak artıyor

Domatesi yetiştirmenin gerçekten çok maliyetli bir iş olduğunu dile getiren Kutlu, "Biz tarlada 80 kuruşa veriyoruz. İstanbul haline ve diğer semtlere, İzmir'e bakıyoruz. Bizim verdiğimiz fiyat ile oradaki arasında dağlar kadar fark var." diye konuştu.

Üretici Zafer Çakır ise Çanakkale domatesinin diğer türlere göre daha dayanıklı olduğunu ifade ederek, "Başka bir domatesin de Çanakkale domatesinin de tadına bakın. Hemen fark edersiniz aradaki lezzeti. Tattığınız zaman zaten Çanakkale domatesi olduğunu anlarsınız. 75-80 kuruşa domates veriyoruz ama büyükşehirlerde çok pahalıya satılıyor." şeklinde konuştu.

Çiftçi Nusret Şenol da domatesin eşsiz lezzetinin Çanakkale Boğazı'ndaki esintiden kaynaklandığını, bu yüzden ülkenin dört bir yanından sipariş aldıklarını ifade etti.

Bütün domateslerin üzerine "Çanakkale" yazılıyor

Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, tüketicilerin, "Çanakkale domatesi" için tanıdık ve bildik satış yerlerini tercih etmelerini istedi.

Ürünlerinin İstanbul, İzmir, Ankara ve diğer büyük şehirlerde kilogramının 6 ile 8 lira arasında satılmasına üzüldüklerini belirten Kaya, şunları kaydetti:

"Bu rakamlara domatesin tüketilmesi ciddi anlamda tüketiciler için büyük maliyet. Biz domatesimizi 1 liraya vermeye razıyız. Ama tüketicinin 3 liraya yeme şartıyla vermeye razıyız. Buradan 1 liraya çıkan domatesin 8 liraya gitmesi üreticiyi de memnun etmiyor. Üretici ile tüketici arasında domatesin fiyat oluşumu, belediye ve ilgili bakanlığın koordinesiyle sağlanması gerekir. Bir ürün tarladan 1 liraya çıkıyorsa bunun hiçbir şekilde tüketiciye 8 liraya ulaşmasını istemiyoruz. Ayrıca, hal ve pazarlarda satışa sunulan bütün domateslerin üzerine 'Çanakkale' yazılıyor. Bundan rahatsızız. Son zamanlarda seradan gelen domates bile 'Çanakkale domatesi' olarak satılıyor."

Kaya, havaların soğumaya başlamasıyla domatesin lezzeti, tadı ve aromasının değiştiğini dile getirerek, "Gece ve gündüz sıcaklıklarının arasında fark olmasıyla beraber domates lezzetlenir, aromasını toparlar. Sera domatesi ile Çanakkale domatesini ayırabileceğiniz dönemler en iyi bu dönemlerdir. Kesince bariz farklılık vardır." dedi.