Ülkemizde 60 milyar dolar civarında olan tarımsal milli gelirin, dolar kurundaki yükselişin etkisiyle 45-50 milyar dolara düşmesi beklenirken, dolar kurundaki bu yükseliş tarım sektöründe asgari 10 milyar dolara mal olacak.
Türkiye Ziraatçılar Derneği'nin (TZD) "Tarım Sektörü 2015 Yılı Değerlendirmesi" raporuna göre bu yılki bütçeden çiftçiye doğrudan 10 milyar lira kaynak ayrıldığı görülüyor. Ancak Kamu İktisadi Teşebbüslerinin finansmanı ve diğer müdahale alımları gibi kalemler de dikkate alındığında bu miktarın 13,1 milyar lirayı bulması bekleniyor. Açıklanan bütçe ise Tarım Yasası'nın öngördüğü milli gelirin yüzde 1'inin bile altında kalıyor.
Türkiye'de tarımsal maliyetlerde dışa bağımlılığın fazla olması üreticilerin döviz fiyatlarındaki dalgalanmalardan büyük zarar görmesine yol açıyor. Doların yükselmesinden olumsuz etkilenen çiftçiler özellikle mazot, gübre, yem ve ilaç gibi maliyetlerdeki artış nedeniyle bir desteğe ihtiyaç duyuyor.
Rapora göre, bu durum tüketicileri de ilgilendiriyor çünkü girdilerdeki fiyat artışları, yüksek aracı karlarıyla da birleşince tüketiciye katlanarak yansıyor.
Tarım sektöründe üreticiler yılda yaklaşık 3,3 milyon ton civarında mazot kullanılıyor. Mazottan, yüzde 36 ÖTV ve yüzde 15 oranında KDV alınıyor. Bu rakam, çiftçiye bu yıl verilen 10 milyar liralık toplam desteğe yakın bir miktara da denk geliyor. Dolayısıyla mazottan alınan dolaylı vergilerle, çiftçiye bir yılda verilen tüm destek ödemeleri geri alınmış oluyor.
Gübreden yüzde 18 KDV, kırsal elektrikte yüzde 1 enerji fonu ve yüzde 18 KDV, tarımsal ilaçlardan, tarım makinaları ve traktörlerden, tohumluk ve hayvan yemlerinden yüzde 8 KDV alındığı bilinirken bu noktada tarımsal girdilerde vergi oranlarının düşürülmesi ve fiyat dalgalanmalarına karşı önlemlerin bir an evvel alınması gerektiği görülüyor.
Hayal Senem Sayan
TZD