Köyess Tarım Şirketi'nin sahibi Sayın Kemal Balta, taze fesleğen üretimiyle başlayan ve gelişerek devam eden üretim yolculuğunu bizlerle paylaştı.
Köyess Tarım Şirketi'nin sahibi Sayın Kemal Balta, üretim tesisinde Akdeniz ikliminin eşsiz ürünlerini iyi tarım ve modern tarım teknikleriyle yetiştiriyor. Kemal Balta, Taze fesleğen üretimiyle başlayan ve gelişerek devam eden üretim yolculuğunu bizlerle paylaştı.
Sayın Kemal Balta sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
35 yaşındayım, evli bir çocuk sahibiyim. Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği ve Çukurova Üniversitesi Endüstri Mühendisliği alanı altındaki Mühendislik ve Teknoloji Yönetimi Yüksek Lisansı programlarından mezun oldum. Kariyerimde çeşitli görevlerde mühendislik çalışmaları icra ettim. Öncelikle işimin yanında hobi olarak, akabinde kendi işim yaklaşımı ile Köyess şirketimi kurarak taze baharat üretimine başladım. Yaklaşık 4 yıldır üretim, paketleme, satış pazarlama faaliyetlerine devam ediyoruz. Çalışmalarımızı İtalya'nın Pisa şehrindeki Üniversite Enstitüsünden danışmanlık almak suretiyle yüksek kalitede üretim gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
Üretim çiftliğinizde hangi ürünleri yetiştiriyorsunuz? Ne kadarlık bir alanda üretim yapmaktasınız? Günlük üretim kapasiteniz ne kadardır?Kaç kişilik bir ekibiniz var?
Taze fesleğen üretiyoruz. Amacımız bu konuda en iyi olmak. Adana'da 8900 metrekarelik kapalı alanda, 7 kişilik ekibimizle üretim yapıyoruz. Haftada 10.000 paket 30 gr.lık ürünü satışa gönderebiliyoruz.

Modern üretim teknikleri ile iyi tarım uygulamalarını buluşturarak bir üretim yapmanın süreçleri nelerdir?
Bu konuda öncelikle, yapılan harcamaların boşa olmadığını daha hijyenik, kaliteli, uzun raf ömürlü ürünlere sahip olmayı ve bu çalışmaları yapan personelin imkan ve hijyenik olarak daha uygun ortamlarda bulunmalarını sağlayacağını kabul etmek gerekiyor. Öncelikle başvuru dosyası hazırlanıp İl Tarım Müdürlüğüne ve Tarım Bakanlığı'na başvuruda bulunuluyor. Evraksal işlemler tamamlandığında heyetin geleceğini düşünerek önceden inşa işlerinin tamamlanması ve akabinde kontrol heyetinin davet edilmesi ve belirtilen eksiklerin tamamlanması şeklinde sonuca ulaşılabiliyor. Ürün yetiştirilen bölgenin yanında (Bu alan örtü altı veya açık tarla/bahçe olabilir) depo alanının (ürün normal hava koşullarında bozulabiliyorsa soğuk hava deposu), çalışıyor olan personellerin üzerlerini değişebilecekleri yerin, yemek yiyebilecekleri kısmın, tuvalet/banyo bölümlerinin bulunduğu bir yaşam alanı inşa ediliyor. Bütün bu mahallerin hijyenik olması ve Gıda ve Tarım Bakanlığı hükümlerine uygun olması gerekiyor.
İyi tarım uygulamalarını, konusunda uzman kişilerden alınan danışmanlık hizmeti ile birleştirmek ciddi fayda sağlayabiliyor. Öyle ki iyi tarım uygulamaları ürünün, insan sağlığına zarar vermeyecek materyaller kullanarak ortaya çıkarılmasını, hijyenik koşullarda müşteriye sunulmasını ve personelin uygun koşullarda çalışabilmesini sağlamakta; modern tarım uygulamalarını kullanmak ise ürünün daha yüksek kalitede, daha yüksek verimde alınabilmesini sağlamaktadır. Bu da en nihayetinde kazanç olarak geri dönebilmektedir. Danışman personellerin periyodik olarak toprak ve ürün numuneleri alması, buna göre kullanılması gereken yardımcı ürün miktarlarını belirlemesi, üreticinin bunlara harfiyen uyması, üreticiye önerilen ekim, dikim, sulama vb. tekniklerine uyulması, bütün bu sürecin güçlü bir iletişim ile yürütülmesi piyasaya hitap eden ürünler elde etmeye olanak sağlamaktadır.
Ürettiğiniz ürünleri nasıl pazarlıyorsunuz? Yurtdışı pazarı ile ilgili çalışmalarınız nelerdir?
Halihazırda satış pazarlama ekiplerimiz, önceden yapılan planlar dahilinde müşteri ziyaretleri ve satış-pazarlama faaliyetlerini gerçekleştirmekteler. Yurt içi çalışmalarımız devam ediyor, bir süre sonra yurtdışı satış hedefleri koymayı düşünüyoruz. Üretimini yaptığımız ürünler 9 gün raf ömrüne sahip olduğu için bu konuda yurt dışı kanadında dikkatli bir kanal çalışması yapılması ve sevkiyat modeli belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ülkemizde tarıma ve üretime verilen önem sizce yeterli mi? Bu konuda yeterli çalışmalar yapılıyor mu? Sizin önerileriniz nelerdir?
Tarıma gerekli önem verilmemekte diye düşünüyorum. Bu konuda devlet eli ile tarım ürünlerine ürün bazlı üretim miktar-kalite hedefleri koyulması, bölgesel bazda o bölgede en iyi yetişebilecek ürünleri belirleyerek, bizzat üretimini yapacak çiftçilere kendi muhtarlıklarında toplantılar yaparak teşvikler dahil üretimin her aşamasında bilgilendirmeler yapılması, ortaya çıkan ürüne alım garantisi getirilmesi sektörü bir seviyeye getirecektir kanaatindeyim. Özellikle tarıma dayalı teknoloji çalışmalarına AR-GE desteklerinin verilmesi, bu çalışmaların ağırlıklı olarak üniversitelerin Ziraat ve Gıda Fakültelerinde yapılması ve üniversite personellerinin çiftçilerle sürekli ve kaliteli iletişim halinde olması sağlanmalıdır. Ülkemizin geleceğinin tarıma dayalı sanayide olduğu, Türkiye'nin bu yönü ile kendi kendisine yeter bir ülke haline gelebileceği ve elindeki bu kozu iyi kullanmak suretiyle enerji savaşlarında dahi söz sahibi olabileceği kanaatindeyim.
Ürün çeşitlerinizi geliştirmeyi düşünüyor musunuz? Kısa ve uzun vadede hedefleriniz nelerdir?
Kısa vadede 8 adet ürüne, orta vadede gıdada farklı bir segmentte 4 adet ürüne ulaşma hedefimiz var.
Röportaj : Hayal Senem Sayan