25 yıllık gazeteci olan Nihat Bıçak Bursa'nın Yenişehir ilçesinde çiftçiden aldığı doğal ürünleri toplayarak Türkiye'nin dört bir yanındaki vatandaşlara ulaştırıyor.
Bursa'da yaşayan ve 25 yıldır gazetecilik yapan Nihat Bıçak, Bursa'nın ve civar illerin köylerini gezerek köy ve ev yapımı doğal ürünleri köylülerden alıyor ve kurduğu internet sitesinden ülkenin dört bir yanına gönderiyor. Nihat Bıçak ayrıca stoksuz çalışan bir sistemle tüketicilere taze ürünleri ulaştırmanın garantisini veriyor. Sayın Nihat Bıçak ile yaptığımız röportajı sizlere sunuyoruz.
Sayın Nihat Bıçak, öncelikle sizi tanıyalım. Kendinizi biraz tanıtır mısınız?
47 yaşındayım ve Bursa Yenişehir doğumluyum. 25 yıllık gazeteciyim ve Sarı Basın Kartı sahibiyim. Bursa Yenişehir’de kendime ait bir gazetem var. Ama ben bir çiftçi çocuğuyum ve tabiri caizse “Anam beni tarlada doğurmuş”. Bu yüzden tarıma, bahçeye, meyveye, sebzeye, doğal ürünlere, kısacası doğaya aşık bir insanım.
Web siteniz olan dogadangelenlezzet.com’u ne zaman kurmaya karar verdiniz? Sizi bu girişime iten nedenler neydi?
Bu siteyi uzun yıllardır kurma düşüncem vardı. Özellikle son yıllarda çoğalan “Gıda Terörü” beni bu siteye kurmaya yöneltti. Ayrıca her insanın doğal ürünler tüketme hakkı vardır. Bu anlamda Büyükşehirlerde yaşayan insanlarımızın, doğal ürünlere ulaşmakta büyük zorluk çektiklerini ve güven duymakta zorlandıklarını gördüm. 1 yıl önce tüm alt yapıyı oluşturarak, özellikle doğal ürünlerini satacağım üreticiler ve ev hanımlarıyla konuşarak sitemi kurdum. Tabi firmamızı kurmamızdaki en önemli nedenlerden biri de, üreticilerimize destek olmaktı. Üreticilerimizle, doğal ürün bulmakta zorlanan kişiler arasında bir köprü olmayı düşündük ve bunu başardığımızı görüyorum. Üretici köylü ve kadınlarımıza desteklerimizi görünce de, inanın çok çok mutlu oluyorum.
Köylülerden topladığınız ürünleri satarak yeni ve farklı bir model iş geliştirdiniz. Özellikle köylü kadınların hayatlarını değiştirdiniz. Ürünlerinizi hangi köylerden alıyorsunuz ve nasıl bir süreç işleniyor?
Aslında biz daha yolun başındayız. Daha alacak çok yolumuz var. Ancak bize karşı duyulan güven gün geçtikçe büyüyor. Bu bizim için çok önemli. Biz parayı ikinci plana değil, 10’uncu plana atmış bir firmayız. Çıkış noktamıza gelirsek; Direkt üreticilerden taze ürünler almak ve bunları tüketicilerimize taze taze yollamaktı. Bunu çok iyi organize ettik ve başardık. İşte bu yüzden firmamıza olan güven olgusu gittikçe büyüyor.
dogadanlezzet.com Bursa Yenişehir menşeli bir firma. Firmamızın bulunduğu ova, Türkiye’nin sayılı ovalarında biri. Burada yetişmeyen sebze ve meyve yok gibi. Buranın her köyünden ürün alıyoruz. Ayrıca Balıkesir bölgesinin özel ürünlerini de satıyoruz. Bunların dışında, özel ve sayılı ürünler satıyoruz. Ürünlerimizin hepsi % 100 doğal ürünler. Kullanan tüketiciler de bunun böyle olduğunu ilk siparişlerinde anlıyorlar. Market ürünlerini bizim ürünlerle karşılaştırdıklarında aradaki farkı görüyorlar. Öncelikle alacağımız ürünlerin yapım aşamalarını görüyoruz ve lezzetlerini deniyoruz. Eğer ürün satacağımız kriterleri taşıyorsa ürünleri satışa sunuyoruz. Biz olarak ev yapımı ve %100 doğal ürünleri satmayı tercih ediyoruz.
Köylülerin ve üreticilerin ürünleri nasıl ürettiklerini sizler nasıl takip edebiliyorsunuz?
Sadece köylülerin değil, ev hanımlarının da ürettiği ürünleri satıyoruz. Bildiğimiz, tanıdığımız ve güven duyduğumuz kişilere ürünlerimizi yaptırıyoruz ya da satın alıyoruz. Ayrıca, Halk Eğitim Merkezleri’nden sertifika alan ev hanımları var. Genellikle bu ev hanımlarını tercih ediyoruz. Aldığımız ürünleri öncelikle kendimiz deniyor, doğal, temiz ve lezzetli olduğuna kanaat getirdiğimizde satışa sunuyoruz. Biz, evimize götürmediğimiz ve çocuklarımıza yedirmediğimiz hiçbir ürünü satmıyoruz. Daha önce de dediğim gibi, bizim için para kazanmak çok gerilerde kalıyor. Gönlümüz çok rahat ve herkesin ürünlerimizi kullanırken gönüllerinin rahat olmasını istiyoruz. Ve diyoruz ki, ilk olarak bizden az ürün siparişi verin. Memnun kalırsanız siparişinizi çoğaltırsınız. İşimize aşırı önem veriyoruz. Ürün temininden paketlemeye kadar çok titiz davranıyoruz. Müşterilerimizi sipariş verdiklerinde, ürün gönderildiğinde ve ürün tesliminde arıyoruz. Emin olun, bu anlamda çok farklı bir firmayız.
Stoksuz çalışmanız sizi nasıl etkiliyor? Olumlu veya olumsuz yanları nelerdir?
Stoksuz çalışmanın belki firmamız açısından olumsuz etkileri var, ancak bu tüketiciler açısından çok olumlu. Çünkü stoksuz çalışmak demek, her zaman taze ürünleri tüketicilerimize ulaştırmak demek. Mesela, köy ekmeği sipariş verildiğinde, o gün kaç adet sipariş varsa o kadar köy ekmeği yaptırıyoruz. Köy yumurtası siparişinde de günlük yumurta alıp gönderiyoruz. Tarhana, erişte, mantı gibi ürünlerde de aynı yöntemi kullanıyoruz. Çok az alıyor, sattıkça tekrar yaptırıyoruz. Bu sistem işimizi çoğaltıp zorlaştırsa da, hiç sıkıntı duymuyoruz. Çünkü zaten bizim çıkış noktamız bu.
Köylülerden ve müşterilerinizden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Köylüler, üreticiler ve ev hanımlarından çok olumlu tepkiler alıyoruz. Onlara yeni bir “Ekmek kapısı” açtığımızı düşünüyoruz. Gıda terörünün bu kadar yaygın olduğu, doğal ve sağlıklı ürünlerin fahiş fiyatlar ile satışının yapıldığı günümüzde köylerde yaşayan üreticilerimize yeni bir ekmek kapısı olacağımıza inanıyoruz. Üreticilerimiz artık tüketicilerin ve bizim ne istediğimizi biliyor ve ona göre üretim yapıyorlar. Ayrıca genetiği ile oynanmış bu kadar besin ürünü varken ve en doğalını almak ve tüketmek adına kucak dolusu paralar harcayan herkesin köylü üreticilere sahip çıkması gerekiyor. Eğer biz onlara sahip çıkarsak, doğal ürünlere ulaşan tüketici sayısı daha çok artacaktır.
Müşterilerimize de gelince bizden alışveriş yapan herkese, ailemizden biri olarak bakıyoruz. Ve bu vesileyle de diyorum ki, insan ailesinden birine asla yanlış yapmamalı. Bizden sipariş veren bir bayan arıyor ve şöyle diyor ; ‘Tarhananız doğal mı? 8 aylık çocuğuma yedireceğim’. Samimiyet içerisinde geçen bu diyaloğa karşılık nasıl olur da aile bireylerimize yanlış yapabiliriz? Ürünlerimizin yapım aşamalarını anlatarak onların güvenle alışverişlerini tamamlamalarına yardımcı oluyoruz.
Çok ama çok güzel tepkilerle karşılaşıyoruz. Ürünlerimizi kullananlar tekrar tekrar sipariş veriyorlar. Ürünlerimizin çok farklı ve doğal olduğunu, ellerine ulaşan kolimizi açtıklarında buram buram köy koktuğunu, lezzetlerimizi tattıklarında ise anne eli değmişcesine lezzetli olduğunu, seneler önce bu lezzeti tattıklarını ve yıllardır bu hissi yaşamadıklarını söylüyorlar. Bu sebeple ürünlerimize olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Biz, sattığımız ürünlerin sonuna kadar arkasındayız. Beğenilmeyen bir ürün olduğunda bize iade edin diyoruz. Ayrıca kargoda oluşan kırılma gibi hatalarda ürünlerin yenisini gönderiyoruz. Kimseyi mağdur etmiyoruz. İşte bu yüzden ürünlerimizi kullananlar bizden ve ürünlerimizden çok memnun kalıyorlar. Yıllardır nederesiniz diyorlar. İşte artık buradayız diyoruz. Evet, biz artık buradayız, biz farklıyız ve biz % 100 doğal ürünleri tüketicisi ile buluşturuyoruz. Doğal, sağlıklı ve aynı zamanda lezzetli ürün yemek isteyenleri de sipariş vermeye bekliyoruz.
Yurtdışına açılma gibi hedefleriniz var mı ? Hedefleriniz nelerdir ?
Tabi ki bu işe başlamadan kendimize bazı hedefler koyduk. Büyük hedeflerimiz var. Mesela, Büyükşehirlere satış mağazası açmak gibi. En kısa sürede bunu gerçekleştirmek istiyoruz. İnşallah hedeflerimize en kısa zamanda ulaşırız. Ulaşırız ki, daha çok insanımıza ulaşalım, onların doğal ürünler kullanmasına vesile olalım.
Hedeflerimiz arasında, yurtdışına açılma hedeflerimiz de var. Yurtdışında oturup da bizi tanıyan, duyan, haberdar olan ve bilenler şimdilik, Türkiye’ye geldiklerinde ürünlerimizi alma fırsatı bulabiliyorlar. Ancak yakın zamanda Yurtdışına açılıp oradaki vatandaşlarımıza da ulaşmak istiyoruz. Bunun için çalışmalara başladık. Umarım bunu da kısa zaman içerisinde başarırız. Bize kendimizi tanıtma fırsatını verdiğiniz için de tarim.com.tr ailesine teşekkürlerimizi sunuyorum.
Röportaj : Hayal Senem Sayan