Çorumlu çiftçi Kerem Ersan, üretimden kopuşunun hikayesini anlattı...
Tarım arazilerindeki küçülme ve artan maliyetler sonrası çiftçiliği bırakan ve Ankara'da yaşamını sürdüren Kerem Ersan, "Çiftçiliğe evimin önündeki 'hobi bahçemde' devam ediyorum. Tarımda ürettiğimizin karşılığını alamayınca büyük çapta üretim yapmayı bıraktım Artık bahçemde, kışın tüketeceğimi üretiyorum" dedi.
Çorum Sungurlu İlçesi Çavuş Köyü'nden çiftçi Kerem Ersan ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide çiftçinin yaşadığı sıkıntıları, artan maliyetleri, ülkedeki yanlış tarım politikaları nedeniyle yaşanan sorunları kısacası çiftçiliğin hobi bahçeciliğine evrilişini konuştuk. Köyünün ve bölgenin 20 yıl öncesine kadar ciddi bir tarım üretim merkezi olduğunu ifade eden çiftçi Kerem Ersan, son dönemde tarımda artan üretim maliyetleri ve arazilerin paylaşımı sonucu küçülmesi nedeniyle sadece kışlık tüketecekleri kadar üretim yaptığını belirtti.
HOBİ BAHÇESİYLE BUTİK ÇİFTÇİLER DÖNEMİ!
KEREM ERSAN- 20. yüzyılın önemli yazar ve düşünürlerinden olan Gilles Deleuze'ün de dediği gibi, "İktidar hayatı hedef aldığında, hayat iktidara direniş olur" sözünü tarıma yorumlamak yanlış olmaz. Son 15 yılda tarım alanında yapılan yanlış politikalar çiftçiliği bitirerek, yeni bir dönüşüm süreci geçirmesine neden oldu. Şehir hayatında ise, özellikle son 5 yıldır artarak devam eden hobi bahçeciliği dönemi yaşanıyor. Şehirden uzak alanlarda, kişiye özel metrekarelerde 'butik çiftçilik' başladı. Artık büyük araziler metrekarelere bölünüyor ve isteyene kiralanıp, satılarak dönüştürülen hobi bahçelerinde sebze üretimi yapılıyor. Bu yeni üretim biçimiyse aslında uzun yıllardır yapılıyor. Önceden çiftçi olan, ancak ürettiğiyle geçinemediği için şehirlere göçen vatandaşlar, 2 haftada ya da ayda bir evinin önündeki bahçelerinde kışlık tüketimleri için üretim yapıyordu. Bu sayede kışın domatese, salçaya, mısıra, soğana ve patatese para vermeyerek, yaşamlarını sürdürüyorlardı. Bu üretim biçimi ise ne yazık ki, son yıllarda tarımda yaşanan pahalılık sonrası önem kazanmaya başladı.
KÜÇÜLEN TARIM ARAZİLERİ VE MALİYET SORUNU!
KEREM ERSAN- 20 yıl önce köyün en önemli üretimi pancar tohumu ve soğandı. Ancak öncelikle pancar tohumuna getirilen kota ile birlikte üretim sona erdi. Sonrasında ise soğan, arpa, buğday, mercimek gibi bitkisel ürünlerin üretimi devam etti. Bir dönem soğanda çok önemli, bir üretici konumunda olan bölgede şu anda bu da bitti. Bunun çeşitli nedenleri var. Öncelikle tarım arazilerinin bölüşülmesi ve bölüşüm nedeniyle küçülen alanlarda tarım yapmak zorlaştı. Bu zorlaşmanın yanı sıra tarımsal üretimde artan maliyetler de çiftçiliği bitirme noktasına getirdi. Örneğin; arpa ya da buğday ekiyorsunuz ama gerek gübre gerekse mazot maliyetleri nedeniyle ektiğiniz üründen kazanç elde edemiyorsunuz. Bu da doğal olarak yıllar içinde üretimi azalttı.
ÇİFTÇİLİK KAZANDIRSAYDI, ANKARA'YA TAŞINMAZDIM!
KEREM ERSAN- Şu anda hala üretim yapıyoruz ama eskisi kadar kazanç sağlamıyoruz. Uzun yıllardır Ankara'da yaşıyorum. Ankara'dan 2 saatlik bir yolcukla köyüme ulaşıyorum. 2 haftada bir ya da ayda bir geliyor ve tarım üretimimi sürdürüyorum. Ancak artık bir maddi kazanç sağlamaktan ziyade kışın tüketmek için sebze üretimi yapıyorum. Zira burada yaptığım üretimden kazanç sağlayıp, karnım doysaydı; Ankara'da işçi olarak çalışmaz, çiftçiliğe devam ederdim!
"KIŞLIK TÜKETECEĞİM KADAR ÜRETİYORUM"
KEREM ERSAN- Çiftçilikte artan maliyetler sonrası, büyük çaplı üretim yapamıyoruz. Çünkü ürettiğimiz maliyetimizi karşılamıyor. Bir de ülkedeki hayat pahalılığı sürekli artıyor. Artan bu pahalılık şehirdeki yaşamı da zorlaştırıyor. Buna çözüm olarak da evimin önünde kışlık tüketeceğimi yetiştirmeye başladım. Bu noktada şehirdeki çoğu insana göre şanslıyız. Hem köyümüz yakın hem de bu üretimi yapabilecek arazimiz var. Evimin önündeki bahçemde bütün kış ihtiyacımı karşılayacak üretimimi yapıyorum. Soğan, domates, biber, patlıcan, mısır, fasulye, bamya, bal kabağı, kayısı, erik, vişne vb. üretimlerimle kışın pazardan ya da marketten bir şey almıyor ve kendi kendime yetmeye çalışıyorum. İkincisi burada ürettiğim tamamen doğal. Çünkü herhangi bir ilaç ya da hormon kullanmıyorum. Bunun yanında topraktan da kopmuyorum. Bu sayede şehirdeki stresten uzaklaşıyor ve köyümde huzurlu birkaç gün geçiriyorum.
"HOBİ BAHÇEMDE BUTİK ÇİFTÇİLİĞE DEVAM EDİYORUM"
KEREM ERSAN- Son yıllarda bu yaptığımızın şehirde moda olduğunu da biliyorum. İnsanlar şehir stresinden uzaklaşmak için ciddi paralar karşılığında 'hobi bahçeleri' kiralayarak ya da satın alarak, üretim yapıyor. Aslında çoğu noktada mantıklı bir uygulama. Çünkü bizim yaptığımız da bundan farklı bir şey değil. Biz de köyümüzde evimizin önündeki araziyi hobi bahçemiz yaptık. Burada ürettiğimizle de yaşamımızı sürdürüyoruz. Üretim sürecini hobi bahçemde butik çiftçilikle devem ettiriyorum.