Çevre bilimciler, dağlık bölgelerdeki üzüm bağlarının iklim değişikliği nedeniyle risk altında olduğunu belirtiyor. İtalya, Portekiz ve İspanya gibi ülkelerde bulunan ve eşsiz lezzet profilleri ve kültürel tarihleriyle ünlü olan üzüm bağları, aşırı hava koşulları ve sosyoekonomik değişikliklerle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, bilim insanlarının bu üzüm bağlarının ve kültürel miraslarının tehlikede olduğundan endişe etmelerine neden oluyor.
Padova Üniversitesi'nden araştırmacılar, çiftçilerin ve bilim insanlarının birlikte çalışmasının, dünyanın en ünlü şaraplarını korumak için önemli olduğunu vurguluyorlar. Onlara göre, risk sadece tarımsal bir ürün kaybetmek ya da peyzajın olumsuz etkilenmesi değil, aynı zamanda toplulukların tarihini ve kültürel köklerini kaybetmesi anlamına geliyor.
"Kahraman bağcılık" olarak adlandırılan üzüm bağları, %30'dan daha dik bir eğime sahip olan bölgelerde, küçük adalarda veya deniz seviyesinden 500 metreden daha yüksek rakımlarda ve teraslarda yetiştirilen asmaları içeren alanlar olarak kabul ediliyor. Örneğin, UNESCO tarafından korunan Conegliano ve Valdobbiadene'nin Prosecco Tepeleri ve Pantelleria Adası'nın geleneksel üzüm bağları bu kategoride yer alıyor.
Araştırmacılar, bu alanların yönetimi için büyük çaba gerektiğini ve özel insan-çevre bağlantısının güçlendiğini belirtiyorlar. Bu nedenle, bu alanlar birincil tarihi ve sosyal öneme sahip kültürel benzersizlikler olarak kabul ediliyor.
Toprak bozulması ve kuraklık, kahraman bağcılığın karşı karşıya olduğu iklim değişikliğine bağlı en büyük riskler olarak öne çıkıyor. Ayrıca, üzüm bağları çeşitli sosyoekonomik engellerle de karşılaşıyor. Örneğin, kırsal göç ve dağ manzaralarının terk edilmesi gibi faktörler bu bağlarda önemli zorluklara yol açıyor.
Araştırmacılar, kahraman bağcılık alanlarını korumak için stratejik iletişimden, su depolama sistemlerine entegre edilmiş küçük su depolama çözümlerine kadar çeşitli yerinde çözümler öneriyorlar. Ayrıca, yeni nesli kırsal gerçeklikle ilgili faydalar, kültürel mirasın korunma ihtiyacı ve sürdürülebilir tarıma yönelik eğitimlerin önemine de vurgu yapıyorlar.
Araştırmacılar, şarap üreticilerinin geleneksel bilgilerini inovasyon ve bilimsel titizlikle birleştirerek başarıya ulaşabileceklerini ifade ediyorlar. Bilim insanları ile yakın işbirliği yaparak çiftliklerin daha işlevsel, sürdürülebilir ve güvenli bir tarımsal peyzaj için yatırımlarını optimize edebileceklerini söylüyorlar. Bu şekilde, doğal ve antropojenik zorluklarla başa çıkmak için kazanan bir ittifak oluşturabileceklerini belirtiyorlar.
phys.org