ÇAYIR GÜVESİNE KARŞI UYARI

Düzce Üniversitesi (DÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Öztemiz, tarım ve hayvancılığı ciddi bir şekilde tehdit ettiği raporlanan istilacı ve göç eden bir zararlı olan "çayır güvesi"nin Düzce'de görüldüğünü belirtti.

Düzce Üniversitesi (DÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, yaptığı yazılı açıklamada, zararlının daha önce Marmara, Ege ve Karadeniz olmak üzere üç bölgede farklı kentlerde saptandığını, tarla, bahçe, boş alanlarda, kentsel alanlarda, çayır ve yabancı otlarda yaygın olduğunu bildirdi.

Çayır güvesi zararlısının genellikle periyodik 10-12 yılda bir meydana gelen kitlesel salgınları ile bilindiğini vurgulayan Öztemiz, Düzce'de 2022 yılında haziran ayının ikinci yarısında çok sayıda zararlının birinci nesil ergin kelebeklerinin beklenmedik bir şekilde ortaya çıktığını, zararlı ile ilgili ulusal ortak izleme ve bilgi paylaşımı yapılmasının önemli olduğunu söyledi.

Larvaların gelişim süreçlerine de değinen Öztemiz, kelebeklerin beslenme ve yumurtlama için uygun yer arayışlarında onlarca kilometre uçabildiğini, böcek gelişiminin sıcaklık ve yağışa bağlı olduğunu, kışı geçiren larvaların sıfırın altında 40 dereceye kadar çok düşük kış sıcaklıklarında hayatta kalabilme yeteneğine sahip olduklarını kaydetti.

Zararlının genellikle 10-12 yılda bir meydana gelen popülasyon artışı ve kitlesel üreme dönemlerinde salgın yaptığını ve etkili bir zararlı olduğunu aktaran Öztemiz, açıklamasında şöyle konuştu:

"Bu zarar yüzde 60 verim azalmasına ve bazen yüzde 100 bitki tahribatına neden olur. En büyük zararı şeker pancarına verdiği gibi ayçiçeği, çok yıllık baklagiller (fasulye), bezelye, kenevir, mısır, sebze bitkileri; arpa, buğday, sorgum, patatese zarar verebilir. Zararlı, 200'den fazla yabani bitki türünü istila eder. Mücadelesinde kültürel önlemler çok önemlidir. Sonbaharda tarlalar derin sürülmelidir. Böylece pupa kokonlarının bir kısmı derine düşmekte ve kelebek toprak yüzüne çıkamamaktadır. Bir kısım kokonlar ise toprak yüzünde kalarak kuşlara yem olmakta veya kış soğuklarından etkilenmektedir. İlkbaharda yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır. Böylece yabancı otlara bırakılmış yumurtalar ve larvalar yok edilmiş olur. Kültür bitkilerinde de yabancı ot mücadelesinin sürdürülmesi aynı faydayı sağlayacaktır. Yonca, tirfil, üçgül gibi yem bitkilerinin erken biçilmesi de popülasyonun kırılması bakımından önemli bir yöntemdir."

Prof. Dr. Öztemiz, zararlının görüldüğü bölgelerde farkındalık oluşturulması, panik olmadan çevre dostu uygulamalara öncelik verilmesi, gerekli tüm önlemlerin geciktirilmeden alınması gerektiğine işaret ederek, son çare ilaçlama yapılacaksa da arıcıların mutlaka uyarılması ve önlem alması gerektiğinin de ihmal edilmemesi önerisinde bulundu.

AA
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.