Bu yıl ikincisi yapılan Çiftçinin Nabzı anketi, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. 81 ilde 3 bin 100'den fazla üretici ile yapılan çalışma sonuçlarına göre artan maliyet ve faiz ortamında geliri düşen çiftçiler, gelecekten umutsuz..
Bu yıl ikincisi yapılan Çiftçinin Nabzı, çiftçilerin finansal davranışları, problemleri, yetiştiricilik alışkanlıkları, gelir değişimi ve marka alışkanlıkları gibi pek çok konuyu ürün, bölge ve büyüklük kırılımında mercek altına alarak hazırlandı. Türkiye'nin 81 ilinde, 3 bin 100'den fazla üretici ile yapılan Çiftçinin Nabzı, kotalı örneklem ve bilgisayar destekli telefonla görüşme (CATI) yöntemiyle, Mayıs 2019'da yürütüldü. Elde edilen sonuçlar gerçek Türkiye dağılımlarına göre ağırlıklandırılarak raporlandı.
2018 yılına göre finansal okuryazarlık yükselmesine rağmen, artan maliyet ve faiz ortamında geliri düşen çiftçilerin yatırım yapma oranları düştü.
Araştırmada, çiftçilerin finansal faaliyetleri ve günlük ticari işleri detaylı sorular ile incelendi. Maliyetlerini yazılı olarak kalem kalem tutan çiftçilerin sayısı 2018'e göre yüzde 3 artarak yüzde 47'ye yükseldi. Bu oran, Çukurova ve GAP'taki çiftçilerde, yapılan finansal okur-yazarlık çalışmalarının da etkisiyle yüzde 55'e ulaştı.
Finansal piyasalardaki kötüleşme ve faizlerdeki yükselişin çiftçiyi olumsuz etkilediği, 2018 sezonuna göre çiftçilerin yüzde 61'inin gelirlerinin azaldığı görüldü. Geliri azalan çiftçilere, düşen gelirlerini artırmak için planları sorulduğunda ise yüzde 60'ının bir planı olmadığı ortaya çıktı. Buna paralel olarak çiftçilerin yüzde 30'u ekim alanlarını azalttığını söylerken, artıranların oranı yüzde 12'de kaldı. Banka ile çalışan çiftçilerin oranı ise yüzde 3'lük bir düşüşle yüzde 81'e geriledi. Banka ile çalışan çiftçiler arasında tarıma özel bir kredi kartı kullananların oranı ise yüzde 48 civarında seyretti.
LİSANSLI DEPOCULUK VAR AMA KULLANAN YOK
Çiftçinin ürününü saklayarak ilave gelir elde etmesini sağlayan lisanslı depoculuk sistemini duyanların oranı 2018'e göre yüzde 9 artarak yüzde 32 oldu. Sistemi duyanların oranındaki artışa rağmen kullananların oranı yüzde 2 ile sınırlı kaldı. Sistemin en yüksek kullanım gördüğü bölgeler sırasıyla yüzde 7 ile Çukurova ve yüzde 6 ile İç Anadolu. Depoya konma potansiyeli olan tahıl ve endüstriyel ürünlerin yoğun bir biçimde üretildiği GAP'ta ise kullanım oranı sadece yüzde 1.
Girdi maliyetlerindeki artış, her bölge ve üründe en büyük sorun; iklim değişikliğinin etkisi çoğunluk tarafından hissediliyor ancak en önemli sorunlar arasında yok.
Çiftçilerin yüzde 80'i, yüksek mazot, gübre, ilaç ve tohum maliyetlerini, en büyük 3 sorun olarak görüyor. Bunu yüzde 15 ile ürünlerini arzu ettikleri fiyata satamamaları takip ederken, elektrik ve su ile ilgili sorunlar GAP'taki her 4 çiftçiden birini etkiliyor.
Çiftçilerin yüzde 79 'u iklim değişikliğinin etkilerini hissettiklerini söylerken sadece yüzde 6'sı iklim değişikliğini sorun olarak görüyor. Buna karşılık tarım sigortası yaptıranların oranı yüzde 25'e ulaşıyor.
KOOPERATİFÇİLİKTEN ŞİKAYETE DEVAM
Yapılan araştırma ile çiftçilere tarım sektöründe etkileşimde bulunduğu kurum ve kişiler soruldu. Çiftçilerin yüzde 49'u kooperatif üyesi ancak üyelerin yüzde 29'u kooperatifleri faydasız buluyor. Bunun yanında ürününü kooperatif ve birliklere satanların oranı 2018'e göre yüzde 4 düşerek yüzde 12'de kalıyor. Ürününü tüccara satanların oranının ise 2018'e göre yüzde 6'lık bir artışla yüzde 65 olduğu görülüyor.
Endüstriyel ürün üreticileri en yüksek kooperatifleşme (yüzde 54) ve en düşük olumsuz kooperatif tecrübesine (yüzde 26) sahip grup. Kooperatifleşmenin en düşük kaldığı ürün sebze-meyve (yüzde 40), bölge GAP (yüzde 25). Kooperatiflerin en faydalı çalıştığı bölgeler sırasıyla yüzde 69 ve yüzde 67 oranları ile Trakya ve Çukurova.
Yıllardır babadan oğula aktarılan mesleğin geleceği hakkındaki sorular olumsuz yanıt buldu. Çiftçilerin yüzde 41'i işlerini kimseye devredemeyeceğini düşünüyor ve tarımdan çıkışın sinyallerini veriyor. Çocukların devralacağını söyleyenlerin oranı yüzde 37, belli değil diyenlerin oranı ise yüzde 19.
Teknoloji kullanım alışkanlıklarının da sorulduğu araştırmanın sonuçlarına göre her 3 çiftçiden 2'sinde akıllı telefon bulunuyor. Bununla beraber küçük üreticinin yüzde 22'si, büyük üreticinin yüzde 43'ü akıllı telefonlarından bir tarım kanalını veya uygulamasını kullanıyor.
TEKNOLOJİYE ULAŞMADA ÖNCELİK
Araştırma ilgili açıklama yapan Doktar Kurucu Ortağı Selim Uçer; "Bu araştırma, her sene düzenli olarak üretici davranışlarını inceleyen tek çalışma, bu nedenle sektörde tüm paydaşların stratejilerine önemli girdi sağlıyor. Örneğin geçen seneki çalışmanın en önemli bulgusu üreticinin işini profesyonelce yönetmemesi ve finansal okuryazarlığının düşük olması idi. Bu oranları artırmadan tarımsal üretimimizde ciddi bir artış sağlayamayız demiştik. Geçtiğimiz dönemde birçok özel ve sivil toplum kurumu programlarını finansal okuryazarlık temasında gelişmesi ardından, bu sene oranlarda önemli artış gördük.. Özellikle artan maliyet ortamında çiftçi gelirleri ve bu doğrultuda yatırımları düşüyor. Gelirini artırmak konusunda çiftçi ne yapabileceğini bilmiyor. Bu durumda temel zirai işletme prensiplerini uygulamak, maliyet hesabı tutmak, depoculuk, zirai bilgiyi etkin kullanım gibi konularda yönlendirmelerin önemi daha da artıyor. Bununla birlikte araştırma ortaya koyuyor ki, kooperatiflerden bu konularda yeterli fayda alamıyor çiftçi, ancak gitgide daha fazla teknolojiyi ve alternatif kaynakları takip ediyor. Önümüzdeki dönem, dijitalleşmenin de aracılığı ile çiftçinin bu konulardaki bilgilere ve doğru kooperatifçilik uygulamalarına daha kolay erişmesi temel öncelik olmalı" diye konuştu.