BİR ÇİÇEKTEN ÇOK DAHA FAZLASI GÜLBİRLİK

Gülün tarihi insanlığın tarihinden önce başlar. Çeşitli fosil yataklarında bulunan güllerin yaşı günümüzden 25 ile 40 milyon yıl gerilere gider. Türkiye'de ise tarihçesi Osmanlı'ya dayanan gül, Dünyada kalite ve üretimde söz sahibidir.

Kalitede, verimde, markada kendini dünyada kanıtlamış en büyük üretici ve ihracatçı konumda bulunan, çiftçinin hertürlü arkasında ve önemli destekçisi olan, Isparta'nın öncü kuruluşu Gülbirlik ile Gülbirlik hakkında ve gül üzerine konuşmak için bir araya geldik.

Öncelikle bize kuruluş hikayenizden bahsedebilir misiniz?

Gülün tarihçesine bakarsak Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Türkiye'de gül üretimi yapıldığı görülmektedir. O yıllarda toplanan gül çiçeği imbiklerde kaynatılarak gül yağı elde ediliyordu. Özellikle Cumhuriyet dönemine bakarsak gelişen gülcülüğe paralel olarak 1935 yılında Ekonomi Bakanı Celal BAYAR tarafından Isparta'ya ilk gül yağı fabrikası kurulmuştur. 1936 yılında ise fabrika usulü yağ üretilmeye başlanmıştır. Böylece gülcülük yeniden bir ivme kazanmıştır. Süreci takip eden yıllarda Gül üreticisi çiftçiler bir araya gelerek kooperatifler kurmaya başlamış ve 1954 yılında 9 birim kooperatifin birleşmesiyle GÜLBİRLİK kurulmuştur. Günümüzde hala 6 birim kooperatifi 8000 üretici ortağı ile 4 ayrı yerde kurulu 3 ünite gül yağı fabrikası ve 1 adet gül konkreti tesisi mevcuttur. Gülbirlik mevcut tesislerinde günlük 320 ton gül çiçeği işleyebilecek Türk ve Dünya standartlarına uygun Gülyağı, Gül Konkreti ve %100 doğal Gülsuyu üretimini gerçekleştiren Dünyanın en büyük Gülyağı üreticisi ve ihracatçı kuruluşudur. 

İlk kuruluş aşamasında sektöre nasıl başladınız? Kozmetik sektörüne ne zaman girdiniz? 

GÜLBİRLİK bir Tarım Satış Kooperatifleri Birliği olarak kurulmuştur. Sektöre başlama hikayemizi şöyle açıklayabiliriz; O zamanın şartları göz önüne alındığında çiftçilerin ürettiği gül çiçeğini işleyip pazarlayacak bir kuruluşun olmadığı görülmektedir. Zamanın çiftçileri de ürettikleri ürünleri değerlendirmek ve piyasaya hakim olabilmek için kooperatifleşmeye gitmiş ve bu kooperatiflerin bir araya gelmesiyle bir Birlik meydana gelmiştir. 

GÜLBİRLİK olarak Kozmetik sektöründe 1980'li yıllardan beri varlığımızı sürdürüyoruz. Ama yıllar içerisinde bir takım değişiklikler olmuştur. Özellikle 1998 yılı bizim için 1. Dönüm noktasıdır. Gülbirlik 1998 yılında yaptığı modernizasyonla 4 dalda ( krem, losyon, şampuan ve sabun) 8 çeşit Kozmetik ürünü üretimine başlamıştır. 2002 yılında ürün çeşidini 34'e çıkarmıştır. 2005 yılı bizim için 2. Dönüm noktası olmuş ve ROSENSE adıyla yeni bir marka ve tamamen modernize edilmiş tesislerimizle yeniden piyasada yerini almıştır.

Bize Gülü anlatabilir misiniz? Gül nedir? Tohumdan hasada geçen zamanı özetleyebilir misiniz?

Gül nedir? Gül deyince herkesin aklına farklı bir şey gelecektir. Parklardan, bahçelerden, çiçekçilerden hepimiz tanıyoruz aslında gülü. Ama hepimiz farklı bir şekilde tanıyoruz. Öncelikle şunları söyleyelim biz Gül derken Yağ Gülünden bahsediyoruz yani Isparta Gülünden. Pembe renkli, hoş kokulu bir gülden. Isparta Gülü, Rose Damascena; Pembe renkli, hoş kokulu ve yılın yalnızca Mayıs-Haziran aylarında açan, çok yıllık çalımsı bir bitki olarak tanımlayabiliriz kısaca. Göller bölgesi, özellikle Isparta, Burdur, Afyon, Denizli illerinde yetiştirilen bu bitki geleneksel olarak çelikle üretimi yapılmaktadır. Son yıllarda Süleyman Demirel Üniversitesinin de yaptığı çalışmalarla Fide üretimine de başlanmıştır. Gül çok yıllık bir bitkidir. İlk dikimden itibaren 2. Yılında verime gelmektedir. Gül çiçeği yukarıda da belirttiğim gibi Mayıs- Haziran aylarında sabahın erken saatlerinde günübirlik olarak toplanmakta ve aynı gün işlenmek üzere fabrikalara nakledilmektedir. Fabrikalarda gelen gül çiçeği distilasyon yöntemiyle işlenerek Gül yağı ve Gülsuyu elde edilir. 

Üretim faaliyetlerinizden ürün yelpazenizden bahsedebilir misiniz?

Üretim Faaliyetlerimizi iki guruba ayırmamız daha doğru olacaktır. Çünkü biz Gülbirlik olarak gül çiçeğinin işleyip gülyağı, gül konkreti ve gülsuyu elde ederken 2005 yılında kurduğumuz ROSENSE A.Ş. kozmetik alanında üretim yapıyor. 

Birincisi GÜLBİRLİK olarak 1954 den beri Gülyağı, Gül Konkreti ve Gülsuyu üretimine devam etmekteyiz. Gül çiçeğinin Buharlı distilasyon sistemi ile modern fabrikalarda işlenmesiyle Gülyağı elde edilir. Gül yağı özellikle parfümeri sanayinin değişmez bir hammaddesi olarak kullanılmaktadır. Gül Konkreti ise Gül çiçeğinin hexan yardımı ve ekstraksiyon sistemiyle işlenmesiyle Gül Konkreti (Katı Gülyağı) elde edilir. Gülsuyu üretimi ise Gülyağı üretimi sırasında yağlı su dediğimiz sudur. İçerisinde Gülyağından başka hiçbir şey bulunmaz %100 doğaldır.

İkincisi ise ROSENSE markası altında kozmetik üretimimizdir. ROSENSE markası altında 29 dalda109 çeşit kozmetik üretimi yapmaktayız. Bunun yanında SWEETROSE markası adıyla gıda ürünlerinin üretimini yapmaktayız. Cilt bakımı, el ve vücut bakımı, banyo grubu, deodorant, parfüm grubu, gıda grubu vs. altında 109 çeşit kozmetik ürünü üretmekteyiz. 

Özellikle bayanlar için önemli olan makyaj ürünlerinizden bahsedebilir misiniz? Makyaj ürünleri bildiğimiz gibi sentetik ve renklendirici maddelerden oluşuyor. %100 doğallığınızı makyaj ürünlerinde de koruyabildiniz mi? 

Özellikle şunu belirtelim makyaj ürünlerinden %100 doğallık diye bir şey yok. Biz mümkün olduğunca doğala yakın durmayı tercih ediyoruz. Doğallığına inanmadığımız hiçbir ürünü de bu doğal diye piyasaya sürmüyoruz. Mesela Gülsuyu bizim en önemli ürünlerimizden bir tanesi. Gülsuyu şişelerine %100 doğal ibaresini koyuyoruz. Gül çiçeğinin su ile distilasyonundan elde ediyoruz ve içerisine hiçbir madde (koruyucu vb.) koymuyoruz. 

Gülün sağlık sektöründeki yeri ve önemi nedir? Bununla ilgili yapılan çalışmalar var mıdır?

Osmanlı zamanından bugüne gülsuyunun ateş düşürücü ve iltihap giderici olarak kullanıldığını biliyoruz. Bunun yanında özellikle yüz ve cilt bakımında kullanım alanı var. Stres önleyici olarak kullanıldığını da biliyoruz. Tabi bunlar alternatif tıp olarak değerlendiriliyor. Zaten bizim bu konuda bir iddiada bulunmamız söz konusu değil bunu doktorlar daha iyi bileceklerdir. Diğer alanlarda kullanımına rastlamadık. Yukarıda saydığımız konularda yapılan çalışmalar var elbette ama modern tıpta çok yoğun olarak kullanım alanı yok.

Gül ile ilgili yaptığınız projeler varmı? Bize bunlardan bahsedebilir misiniz? Üniversitelerle ortak çalışmalarınız var mıdır?

Gül ile ilgili yapılan çeşitli çalışmalar var. Bu konuda özellikle altyapı oluşturma ve literatür çalışmaları daha çok yapılıyor. Gül ülkemize 1800'lü

yıllarda gelmiş ama geçmişte bu konuda ciddi bir altyapı çalışması yapılmamış. Mesela Türkiye'den sonra en büyük üretici olan Bulgaristan Gül Araştırma Enstitüsünü 1900'lü yıllarda kuruyor ama ülkemizde bu kurum 2000'li yılların başında faaliyete geçebildi. Süleyman Demirel Üniversitesi bünyesinde GÜLAR (Gül Araştırma Enstitüsü) kuruldu. Gül tarımıyla ilgili yapılan çalışmalarda GÜLBİRLİK olarak destek verdik veya içerisinde bulunduk ve bunları büyük kısmı Üniversite ile yapılan çalışmalardı. Bunun dışında turizm sektörü açısından Gül Vadisi projesi vardı yine Üniversitenin öncülüğünde bu projenin ortaklarından biriydik. Ama bu proje rafa kaldırıldı. Yine Isparta Merkez de bir gül müzesi açma düşüncemiz var. Eski üretim teknikleri vb. materyaller elimizde mevcut zaten. Yine Isparta Gönen İlçesine bağlı Güneykent kasabasındaki eski fabrikamızı düzenledik ve turizme açtık, Müze olarak ruhsat çalışmaları devam ediyor ama şu an halka açık, gezilebilir. 

Bize iç ve dış piyasa durumunuzdan bahsedebilir misiniz? Yurt dışında ürünlerinize talep ne durumda? Türkiye'de genel olarak talep gören ürünleriniz nelerdir?

Kozmetik sektörü dünya genelinde yaklaşık 200 milyar dolarlık bir sektör. Biz bu sektöre gülyağı ve gül konkreti temin ediyoruz. Gül sektöründe dünya lideriyiz. En yakın rakibimiz ise Bulgaristan. GÜLBİRLİK olarak ürettiğimiz ürünlerin %90'nı ihraç ediyoruz. Dünya pazarının yıllık 3000 kg civarında gül yağı ihtiyacı olduğunu biliyoruz. Türkiye bu oranın %60 ını karşılamaktadır. Gülbirlik ise bu ihtiyacın yaklaşık %30'unu karşılamaktadır. Gül konkretinde ise dünya kozmetik sektörünün ihtiyacı 10-12 ton civarında değişmektedir. Bunun 6-7 tonu Türkiye'den, 4-5 tonu Bulgaristan'dan, geri kalanlar ise diğer ülkelerden karşılanmaktadır. Gülbirlik olarak bizim yıllık üretimimiz 1-1,5 ton arasında değişmek olup geriye kalan kısmını ise yerli ve yabancı şirketler üretmektedir. Yurt dışında talepler fiyatlara göre değişmekte olup son yıllarda maliyetlerin yüksekliği nedeniyle artan fiyatlar dolayısıyla talepte düşüşler meydana gelmiştir. Kozmetik ve Parfüm sektörü ortaya çıkan ihtiyacını ise sentetik ürünlerden karşılamaktadır.

Kozmetik sektörü açısından ROSENSE A.Ş. Isparta il merkezinde 4 adet fabrika satış mağazasıyla Türkiye genelinde yerel ve ulusal ecza depoları, ıtriyat depoları, zincir mağazalarda satışlarımız devam etmektedir. Yurt dışında ise Almanya, İngiltere gibi Avrupa ülkeleri, Çin, Tayland, Hindistan gibi uzak doğu ülkelerine, Ortadoğu ülkelerine ihracatlarımız yapılmaktadır. 

Yurtdışı ve Türkiye de özellikle Gülsuyu çok talep görüyor. Bunun yanında el ve vücut bakımında kullanılan kremlerde talep gören ürünlerimiz arasında. Biz de bu ürünler üzerine yoğunlaşıyoruz. 

Gülbirlik olarak hedefleriniz nelerdir? Gelecekte Gülbirlik adı altında başka ürünlerde görebilecek miyiz?

GÜLBİRLİK bir kooperatifler birliği, hedefimiz ortaklarımız olan çiftçilerimizden aldığımız gül çiçeğini en iyi şekilde değerlendirmek ve pazardaki hakimiyetimizi korumak. Yukarda da söylediğimiz gibi biz bir çiftçi kooperatifiyiz, amacımız da hedefimizde çiftçimizi kalkındırmak.

Kozmetik ürünlerimizi Gülbirlik adı altında üretmiyoruz. ROSENSE ve SWEETROSE markaları altında üretiyoruz. Tabi bu markalarda tamamen Gülbirlik ve kooperatiflerine aittir, bunu belirtelim. Gelecek ile ilgili planlarımızı şöyle belirliyoruz, her ürünü değil bir ürünü yapalım ve en iyisini yapalım. Tabi ki çalışmalarımız var yeni ürünler için mevcut ürünlerimizin geliştirilmesi için. Arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor hep birlikte göreceğiz artık sonucunu.

 

Son olarak insanlar Gülbirliği neden tercih etmeli?

Kozmetik sektöründe birçok firma faaliyet gösteriyor ve ne yazık ki bu firmalardan çoğu yabancı. Biz bu sermayenin ülkemizde kalmasını istiyoruz. En iyisini, en doğalını yapmaya çalışıyoruz. Adı çok bilinen devasa bütçelere sahip yabancı markalarla rekabet ediyoruz. En az onlar kadar kaliteli ve onlardan daha doğalını yapmaya çalışıyoruz. Gülbirlik bir çiftçi kooperatifi, sabahın 5'inde kalkıp dikenlerin arasından gül toplayan köylünün kurduğu bir kooperatif. Bizi tercih etmekle hem kaliteyi ve doğallığı hem de çiftçiyi tercih etmiş olacaklar. 

Röportaj: Tuğba Gülsever

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.