BİNLERCE VAHŞİ AT KADERİNE TERK EDİLDİ

Son yıllarda göçle boşalan köyler ve yöredeki geçimlik tarımsal üretimin terk edilmesiyle yaylaya bırakılan atlar bir daha geri götürülmedi.

Dağları ve ormanlarıyla ünlü Isparta'nın Sütçüler ilçesindeki yayla ve platolarda yaşayan yüzlerce yılkı atının yaşam alanları giderek daraldı. Kızılova, Yeniköy ve Zengi Yaylası gibi bölgelerde varlığını sürdüren vahşi atların sayıları, tarımdan kopan yöre köylülerinin doğaya terk ettiği atların da katılımıyla son yıllarda hızla çoğaldı. Ancak yılkı atlarının yaşadığı bölgede açılmak istenen mermer ocakları onlar için en büyük tehditlerin başında geliyor. Hiç bir resmi kurumun sorumlu olmadığı bölgedeki yaban atları konusunda yapılmış bir çalışma bulunmazken, koruma statüleri olmayan yılkılar devletin envanterinde de yok.

TARLALAR SON KEZ SÜRÜLDÜ, ATLAR KADERİNE TERK EDİLDİ
 
Tota Dağı ve çevresindeki yaylalar, yöredeki köylülerin yaz aylarında atlarını bıraktığı platoları barındırıyor. Tarımda ve yük taşımada kullandıkları atlarını yaylaya bırakan köylüler, bir süre sonra yeniden yararlanmak üzere atlarını yakalayıp geri götürüyordu. Ancak son yıllarda göçle boşalan köyler ve yöredeki geçimlik tarımsal üretimin terk edilmesiyle yaylaya bırakılan atlar bir daha geri götürülmedi.

BİNLERCE YILKI ATI KIŞIN YİYECEK BULMAKTA ZORLANIYOR

Kızılova, Zengi Yaylası ve Yeniköy ile yöredeki yüksek platolarda ve orman içlerinde gruplar halinde yaşayan atların sayısı son yıllarda bir hayli artmış. Kimi köylüler bölgede binlerce yılkı atının yaşadığını söylüyor. Ayvalıpınar, Belence, Darıbükü, İncidere, Kasımlar, Kuzca, Hacıahmetler ve Yeniköy gibi köylerden bırakılan atlar, zamanla vahşileşerek gruplar halinde yaşamaya başlamış. Kış aylarında yiyecek bulmakta zorlanan atlar, bahar ve yaz aylarında rahat bir nefes alıyor.

'ESKİDEN HER EVDE VARDI ŞİMDİ ARASANIZ BİR TANE BULAMAZSINIZ'

Sahibi olduğu atları doğaya bırakanlardan biri de İncidere Köyü Muhtarı Yılmaz Özkan. Köylerinde yaklaşık 10 yıl öncesine kadar tarlaları atlarla sürdüklerini ve yük taşıdıklarını anlatan Özkan, "Köyümüzde hemen her evde at vardı. Ancak 10-15 yıldır bu işleri yapacak ve atlara bakacak kimse kalmadı köyde. Gençler köyü terk etti, yalnızca yaşlılar kaldı. Yıllardır kullanılan atlar da yaylaya bırakıldı. Traktör de çıkınca atlar kullanılmaz oldu artık. Ben de 10 yıl kadar önce iki atımı yaylaya bıraktım. Şu anda derde derman için bile arasanız köyümüzde bir tane bile at bulamazsınız" diye konuştu.

KORUMA STATÜSÜ OLMAYAN ATLAR DEVLETİN ENVANTERİNDE DE YOK

Zorlu koşullarda yaşam savaşı veren bölgedeki yılkı atlarının hiç bir koruma statüsü bulunmuyor. Konuyla ilgili yaptığımız araştırmada, yılkı atlarının hiç bir resmi kurumun envanterinde kayıtlı olmadığı ortaya çıktı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yetki ve sorumlulukları arasında yılkı atları bulunmuyor. Yaban hayvanlarıyla ilgili alınan koruma önlemlerin içerisinde vahşi atlara ilişkin özel bir düzenleme de yok.

'YILKI ATLARIYLA İLGİLİ ACİLEN ÇALIŞMA YAPILMALI'

Yukarı Köprüçay Havzası Koruma Platformu'ndan yapılan açıklamada, Sütçüler yaylalarındaki yılkı atlarının sayılarının ve yaşam alanlarının belirlenmesi için acilen bir çalışma yapılması gerektiğine dikkat çekilerek, "Kızılova, Yeniköy ve Zengi Yaylası çevresinde yaşayan yabani atların yaşam alanları büyük ölçüde taş ocaklarının tehdidi altındadır. Atların yaşadığı bölgede ruhsat verilen iki ayrı mermer ocağının faaliyete girmesi durumunda yüzlerce vahşi at, gürültü ve yaşam alanlarının tahribi başta olmak üzere insan kaynaklı baskılar yüzünden zor durumda kalacaktır" görüşüne yer verildi.

'YASAL DÜZENLEMEYLE YÖRE İNSANI İÇİN GELİR SAĞLANABİLİR'

Yılkı atlarının yaşam alanlarıyla birlikte koruma altına alınarak, ilgili kurumlarca yasal çerçevesi oluşturularak ekolojik ve kırsal turizm, foto-safari ve benzeri etkinliklerle yöre halkının da önemli ölçüde gelir elde edebileceği vurgulanan platform açıklamasında, "Yöre insanının bulunduğu yeri terk etmeden yaşamını sürdürebilmesi için bu girişim önemli bir adım olacaktır. Böylece hem vahşi atlar korunmuş olacak hem de köylüler bir zamanlar bakamadıkları için üzülerek doğaya bıraktıkları atlarıyla yeniden bağ kurabilecekler. Aksi halde resmi kurumların envanterinde bile varlıkları görünmeyen ve sayıları binlerle ifade edilen bu atlar insan eliyle tarihten silinecek" denildi.

Oda Tv
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.