Beyaz altının hikayesi ve günümüzdeki değeri nedir?
Özellikle güney bölgesinde yaşayan bir çok kişinin bildiği gibi; Çukurova ve Hatay- Amik Ovası bölgesinde yetiştirilen pamuğa "beyaz altın" denir. Bu deyimin sebebi; bereketli geçen bir sezon sonunda, hele pamuk fiyat ve kar oranı tatminkar ise, çiftçi her türlü ihtiyacını (araba, ev, eşya) "beyaz altın"dan karşılar. Hatta düğünler bile pamuk hasat sonundaki dönemde yapılır genellikle.
Bu bölgede Nisan ayında tarlalara ekilen pamuk, sırasıyla seyreltme, çapa, gübre ve sulama aşamalarından geçirilir. Geçmiş yıllarda akarsu ve göllerde motopompla, uzak mesafelere boru döşenerek yapılan sulama işlemi, günümüzde yeraltında 400-500 metreden çıkarılan artezyen sularıyla sağlanmaktadır. Dahası, Çukurova ve Hatay bölgesinde, 1980'ler ve 1990'lı yıllarda, genellikle Şanlıurfa'dan gelen tarım işçilerinin yerini günümüzde pamuk toplama makineleri almıştır.
Bu çerçeve içerisinde bakıldığında, tarım arazilerinin her zaman alışıldık olduğu ve geleneksel amaçları dışında kullanılması, ekolojik dengeyi dolaylı ve dolaysız yollardan bozmaktadır. Örneğin; Amik Ovası'nın içerisinde kocaman bir beton yığını olan, son 10 sene içinde faaliyete giren Hatay Havalimanı bulunmaktadır. Kayda değer miktarda masraf yapılarak hizmete sunulan bu havalimanı, geçtiğimiz yıl aşırı sağanak yağış sonucunda sular altında kalmış ve bir takım zor anlara neden olmuştur.
Amik Ovası için bir başka çok önemli konu ise, eskiden Fransa'dan, Lübnan'dan, İtalya'dan avcıların gelmeye alışkın olduğu ve dünya avcılık tarihinde çok ciddi bir yer tutan Amik Gölü'nün kurutulmasıdır.
Ben şahsen, aslen Reyhanlı'lı, Hatay'da büyümüş bir yetişkin olarak şunu söyleyebilirim: ben çocukken sığırcıkların, her türlü ördeğin (yeşil ördek, kıl ördeği vs.) avlanılabildiği o güzel Amik Gölü'nün yerini alan tarlaların bugün su sıkıntısı yaşaması, nasıl anlaşılabilir?
Hatay yöresinde, Amik Ovası'nda bir zamanların beyaz altını olan pamuk, artan maliyetler nedeni ile artık yavaş yavaş Amik Ovası'ndaki çiftçilerin gözünde eskiden olan değerini yitirmeye başladı.
Günümüzde, çeşitli ve değişik ürünler (soğan, patates, mısır, kavun) ekmekte olan Hataylı çiftçilerin arayışları devam etmektedir. Ne diyelim?
Eğitmen / Yazar
Hatice Mine Bahadır