BESİCİLİKTE AB İLE NASIL REKABET EDEBİLİRİZ ?

Ülkemizin besicilik ile ilgili ciddi bir potansiyeli olmasına rağmen yeterince değerlendirilememesi neticesinde AB ülkeleri ile rekabet zorlaşmaktadır.

Son yıllarda kırmızı et fiyatlarının gerçekçi veya spekülatif olarak artması sonucu besilik ve kasaplık canlı hayvan ithalatı ile karkas et ithalatı yapılmıştır. Ancak bu da et fiyatlarının artmasını durduramamıştır.

 Çünkü et fiyatlarındaki artış spekülatif değil zorunluluktan kaynaklanan artıştır. Peki neden et fiyatları yükseliyor diye sorduğumuzda bunun iki nedeni vardır.

 Birincisi, son yıllarda dünya genelinde görülen kuraklık ve maalesef ülkemizde yürütülen yanlış tarım politikalarıdır. Kuraklığa bağlı verim kayıplarının nedeni yine yanlış tarım politikalarına bağlıdır. Çünkü kuraklık birazda maalesef ülkemizde bilinçsiz sulama yapılmasıdır. Bilimsel ve modern sulama tekniklerini yeterince yaygınlaşamaması birim alanda kullanılması gereken su miktarının 3-4 katı suyu israf ederek yapılmaktadır.

 İkincisi ise ülkemizdeki besiciliğin bilimsel temellere dayanan modern işletmecilik mantığı ile yapılmamasıdır. Bilimsel ve modern besiciliğin unsurlarını şu şekilde açıklayabiliriz. Öncelikle besiye alınan hayvanların iyi tanınması gerekmektedir. Yani bu hayvanların ırkı, yaşı, verim düzeyi, ihtiyaç duyduğu besin maddeleri gibi. Bunlar bilinmeden babadan kalma yöntemlerle veya kulaktan dolma rasyonlarla yapılan besiciliğin başarı şansı çok düşüktür. Siz besiye aldığınız hayvanın ihtiyaçlarını iyi hesaplamalısınız ki bunları en ucuza nasıl temin edeceğinizi planlayabilesiniz. Ancak bu şekilde daha ucuza üretim yapmış olursunuz. Aksi takdirde hem belki hayvana sindiremeyeceği yemi vererek zarar edersiniz hem de ileride hayvanın hastalanmasına sebep olabilirsiniz.

 Bilinçli bir üretici şunları yapmalıdır;

a-) Alacağı hayvanı önce sağlık ve yaş olarak incelemelidir ki yapacağı besiyi buna göre planlasın.

b-) Alınan hayvanları daha önce alınmış olanların yanına hemen sokmamalıdır. Hayvanının ihtiyaç duyduğu besin maddelerini uygun oranlarda vermelidir.

c-) Bizdeki uygulama çoğunlukla alışılagelmiş kaba yemler ki bunların başında hiçbir besleyici değeri olmayan saman gelmektedir.

 Günümüzde besicilerimizin çoğu; fabrika yemi ( kesif veya konsantre yem) , varsa mısır silajı, bulunulan bölgeye göre ayçiçeği küspesi, pamuk tohumu küspesi ve  şeker fabrikası ürünleri  kullanılarak besi yapılmaktadır.

 Burada pek çok yanlışlık yapılmaktadır kağıt üstünde hesapladığımızda rasyon dengeli olarak görünse bile beklenen verimin alınamadığı pek çok işletme gezdim. Bunun nedeni verilen bu yemlerin hayvan tarafından ne kadarının sindirilip ete dönüştürüldüğünün bilinememesinden kaynaklanmaktadır. Durum böyle olunca verilen yemin beklide yarıya yakını sindirilmeden dışkı ile dışarıya atılmaktadır. Yani bir kilogram etin maliyeti artmaktadır.

 Yapılması gereken şey hayvanın yemden yararlanma oranının artırılarak daha az yem ile daha fazla canlı ağırlık artışı sağlamanın yollarının aranmasıdır. Bir de yem maddelerinin belirlenirken  bölge şartlarına göre daha ucuz alternatiflerin araştırılmasıdır. Avrupa ve dünyanın hayvancılıkta gelişmiş yani bizden daha ucuz et üreten ülkelerine baktığımızda yıllarca hayvanlara daha ucuza ve daha çok sindirilebilir yem üretmenin yollarının araştırıldığını görmekteyiz.

 Yakın bir geçmişte hayvanlara verim artırmak amacı ile yapılan ilaç uygulamalarının, hayvansal kökenli protein kaynaklarının insan sağlığına verdiği zararların ortaya çıkması araştırmacıları yeni yöntemler bulmaya yöneltmiştir. Bu gün Dünya Sağlı Örgütü ve Avrupa Parlamentosu hayvanlarda verim artırıcı olarak kullanılabilecek maddelere sıkı bir kısıtlama getirmiştir ve bu konuda çok ciddi yaptırımlar uygulamaktadır. Ülkemizde de yeni verim artırma teknikleri yaygınlaşmaktadır. Bunların pek çoğu tavukçuluk sektörünün öncülüğünde olmuştur.

 Örneğin; probiyotik ve mayaların rasyona eklenmesi ile yemin sindirilebilirliğinin artması sağlanmıştır. Bu sayede hayvanlar yediği yemin daha fazlasını sindirebilmektedirler. Bu da daha az yemle daha fazla verim alınmasına neden olmaktadır.

 Ayrıca alternatif yem maddelerinin araştırılarak rasyonun daha ucuza mal edilmesi konusunda yapılan çalışmalar sonucu silajlık mısır ekimi artmıştır. Burada şuna dikkat etmek lazımdır mısır silajında protein oranı düşüktür rasyonda gereğinden fazla olursa rasyonun % protein oranını düşürecektir. Bu nedenle rasyona ucuz protein kaynakları ilave etmek gerekebilir. 

                                                                                                                        Veteriner Hekim

                                                                                                                          Hasan Arı

  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.