Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, TMO'nun depoculuktan çıkması notasında çalışmaların hızlı şekilde sürdüğünü söyledi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Türkiye sınırını ihlal ettiği için düşürülen Rus uçağı yüzünden yaşanan krizi Rusya'nın farklı alanlara taşıyarak iki ülkenin tarım sektörüne, dolayısı ile çiftçisine fatura ettiğine dikkat çekerek, "Sözün ona büyük devlet Rusya'nın krizi çiftçinin üzerine faturaya dönüştürmesi inanılır bir şey değil. Düşürülen uçağın domatesle, çiftçiyle ne alakası var" dedi.
Bakan Çelik, Adana milletvekilleri, mülki idare amirleri, üniversiteler, bakanlık merkez birimleri ve ilgili kuruluşlar, bölge müdürleri, bakanlığa bağlı kuruluşların müdürleri, sektör temsilcileri ve çiftçilerin katılımıyla düzenlenen Akdeniz Bölgesel Ortak Akıl Toplantısı'na katıldı.
Toplantıda konuşan Bakan Çelik, angajman kurallarını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesinin ardından başlayan krize de değinerek, "Uçak kriziyle başlayan sorunlarla karşı karşıyayız. Gönül bu meselelerin bu noktalara taşınmasını arzu etmezdi. Türkiye olarak, bu meseleyi kendi mecrasında, yaşanan uçak olayı çerçevesinde değerlendirilmesini arzu ederdik. Ama sözüm ona büyük devlet olduğunu iddia eden Rusya'nın konuyu nereye taşıdığını ibretle izliyoruz. Konunun çiftçi narenciye domatesle buğdayla ne alakası var? 750 milyon dolarlık bi ihracat yapıyoruz Rusya'ya evet. Ama 3 milyar dolarlık bir ithalat söz konusu. Bu rakamlara baktığınızda 3-4 misli daha fazla ithalat yaptığımız ülkenin çiftçisi de yine çiftçi. Gelir düzeylerini hepimiz biliyoruz; Dünya da, ülkemiz de, bölge de, Rusya da. Bu faturayı çiftçiye kesmek kadar yanlış bir şey olamazdı. Ama sözüm ona büyük devletin bunu çiftçinin üzerine faturaya dönüştürmesi inanın anlaşılır bir tablo olmadığını özellikle bu birliktelik vesilesiyle ifade etmek istiyoruz. Hala Türkiye sabırla konuyu takip ediyor ve aklı selimin hakim olmasını bekliyoruz. Ve sağduyunun hakim olmasını istiyoruz. 2 dost ülke, birçok alanda ilişkilerimiz olduğu Rusya ile ilişkilerimizin normalleşmesi ve bu duygusal ortamdan Rusya'nnı çıkmasının bölge ve ülkemiz için yararı olacağı kanaatindeyiz. Çok şeyler söylendi, yaşandı. Ama Türkiye gerçekten büyük devlet olmanın sorumluluğunu sürdürüyor. Lafla büyük devlet olunmuyor icraatle oluyor. Türkiye büyük devlet olmanın tüm gereklerine ortaya koymuş durumda. Cumhurbaşkanımıza tüm ülkeyi yönetenlere şükranlarımı sunuyorum. Fevri ve hissi değil. Uçak düştü onu konuşalım. Eğer ihlal yoksa Türkiye gereğini yapsın. İhlal ettiyseniz siz gereğini yapın. Bu meselenin domates, portakalla ne ilgisi var. Ama bu kadar basit bir yaklaşımın kenarından geçmeyip çok başka alanlara konuyu taşıdılar. Hala ben aklı selimin gecikmeli de olsa hakim olacağı içerisindeyim."
DÜNYADA 5 MİLYAR HEKTARLIK TARIM ALANININ 1,3 MİLYARI KULLANIMDA
Tarımın insanlık adına önemine vurgu yapan Bakan Faruk Çelik, dünyada yaşayan 7 milyar insanın 3 milyarının direk tarıma bağlı olduğunu ancak dünyada var olan 5 milyar hektarlık alanın sadece 1.3 milyarının kullanıldığını kaydetti. Bu rakamın yüzde 28 olduğunu ifade eden Bakan Çelik, buna karşın dünyada 2 milyar insanın açlık ve yoksullukla karşı karşıya olduğunu anlattı. Bakan Çelik, buna rağmen dünyada her yıl 12 milyon hektar tarım arazinin yok olduğuna dikkat çekerek insanoğlunun kendi bindiği dalı kestiğini söyledi. Tarımsız yaşanamayacağının altını çizen Faruk Çelik, bu gidişle yakın gelecekte petrol savaşlarının, yerini gıda savaşlarına bırakacağını söyledi. Çelik, dünyada yaşayan 3.5 milyar insanın servetinin 62 dünya zengininin servetine eşit olduğunu örnek gösterip Kızılderili atasözünü hatırlatarak "Son ırmak kuruduğunda, son ağaç kuruduğunda, son balık öldüğünde paranın yenmeyen bir şey olduğunu herkes anlayacak ama iş işten geçmiş olacak" dedi.
Paranın bir kağıt parçası olduğunu ve ancak karşılığı varsa bir anlamı bulunduğunun altını çizen Bakan Faruk Çelik, şunları söyledi:
"Alacak varsa karşılığı varsa paranın bir anlamı var. E portakal yok, domates de yok, buğday da yok, ekmek de yok; ama para çok. Ne yapacak para hiçbir anlamı var mı? Karşılığı olduğu için anlamı var, karşılığını ortadan kaldırdığınız an anlamı olmadığını göreceksiniz Rusya'da domatesin tanesinin 6 lira olduğunun düşünürseniz, olmadığı zaman anlamı yok. 3-5 kuruşa alacağınız domatesin tanesi 6 lira olursa yarın 60 lira olursa para bir anlam ifade etmiyor. Karşıdaki mala göre şekil alıyor."
"KAPALI KAMPÜSLER İÇİNDE BİR ÜNİVERSİTE ANLAYIŞINDAN ÇIKMAMIZ GEREK"
Bilimin ve üniversitelerin önemine dikkat çeken Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Çelik, şöyle devam etti:
"Türkiye olarak bizim düşünmemiz gerekiyor. Bilginin öncülüğünde bilim. Ee, ben bilirim. Sen bilirsin. Ben bilmem kardeşim. O yüzden üniversitelere sesleniyoruz, her alanda tarımda da sanayide de siyasette de her alanda birikimlerini toplumla gençlikle nesillerle ülkenin yetkilileriyle paylaşma noktasında olmalılar. Artık kapalı kampüsler içerisinde bir üniversite anlayışından çıkmamız gerek. Toplumun tüm kesimleriyle buluşuyoruz. Önümüzdeki dönemde üniversitelerde hocalarla bir araya geleceğiz. Doğrusu nedir? onu alıp bazen de söke söke alacağız. O doğruları tarım ve hayvancılık sektöründe bu bilimsel verilerin kullanması konusunda çaba ve gayret içerisinde olacağız. Bilgi teknoloji ve insan kaynaklarımızı çok iyi değerlendirmek zorundayız. Dünya piyasasında rekabette tarım ve hayvancılıkta ve bu alanda var olabilmenin çıkış yolu budur. Yalnız kendimiz için değil gelecek nesillerin bize emanetidir. Bize emanet olan bu coğrafya ve bu toprakları yine gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde teslim etmemiz gerekiyor. Yani sorunları torunlara bırakmamalıyız."
Türkiye'de halen 3 milyon çiftçiyle 114 milyon ton bitkisel üretim gerçekleştirildiğini kaydeden Bakan Çelik, "Tarımsal gayrı milli safi hasılamız 36 milyardan 125 milyara ulaşmış bulunuyor. Tarımsal ihracatımız 16.8 milyar dolar. Baktığınızda iyidir bu rakamlar. Ama yeterli olmadığını ifade ediyorum. Daha çok almamız gereken yol var. Daha çok çal gerekiyor" dedi.
Toprakların öncelikli olarak korunması gerektiğinin altını çizen Bakan Çelik, çiftçiliğin vasıfsız bir meslek olduğunu savunanlara "Hepimiz köylü çocuğuyuz ve köylü çocuğu olmaktan da gurur duyuyoruz" diye seslendi.
Eğitime dikkat çeken, teşviklere değinen Bakan Çelik, bundan böyle TİGEM arazilerinin damızlık ve tohum yetiştiriciliği konusunda öncü olma noktasında daha çok ağırlık vereceklerini kaydetti.
"Bu dönem süt üretimimiz birkaç ay fazla olacak. Laktasyon dönemi ve 18.5 milyon ton belki de biraz üzerine çıkmış durumdayız. 1.15 kuruş olarak fiyatını belirledik. Sut tozuna destek verirseniz biz bunu süt tozuna dönüştürürüz dediler. 4 bin lira destek veriliyordu. Bunu bugün 4 bin 500 liraya çıkarttık. Alın süt tozunu yapın dönüştürün ve zaten talebiniz de buydu 500 lira daha artırıyoruz. Bitkisel ve hayvansal üretimde TMO ve et süt kurumu önümüzdeki dönemde önemli rol oynayacak. TMO'nun depoculuktan çıkması noktasında çalışmaları gümrük bakanlığı ile hızlı şekilde sürdürüyoruz. Biz yine depolayacağız ama piyasadaki regulasyon görevini yapma adına yapacağız. Yeni depolar hızlı bir şekilde yapılacak, ama lisanslı depoculuğun aktif hale geldiği döneme geçmiş olacağız. Et süt kumru da piyasaya regülasyon açısından müdahaleleri olacak."
Desteklemelerle ilgili de konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, 2016 yılında bitkisel ve hayvansal alanda toplam 11.6 milyar TL destek vereceklerini kaydederek, "13 yılda çiftçiye 79 milyar desteğin yapıldığını da unutmayalım. Şimdi de yalnız 2016 da 11,6 milyar. Mazot ve gübredeki KDV'yi de eklersek 14 milyarı aşan destekten bahsediyorum. Önümüzdeki dönem bunları bir verim esasına göre değerlendireceğiz ve belki hayvancılık desteği 50 kaleme çıktı, 3-4 kalemde toplayacağız bunları."
Milliyet