Avrupa'da süt kotasının kaldırılmasıyla artan kriz kartopu gibi büyüdü.
Avrupa Birliği'nin süt kotasını kaldırmasıyla Mart 2015'te 16 AB üyesi ülkeden gelen çiftçiler Brüksel'de Avrupa Parlamentosu önünde protesto gösterilerinde bulunmuştu.
Çiftçilerin süt üretiminin artması ve fiyatların düşmesi endişesi kısa sürede gerçek oldu. Örneğin Fransa'da bin litre sütün fiyatı 309 Euro'dan 277 Euro'ya geriledi. Bu rakam Avrupa'nın diğer ülkelerindeyse çok daha düşük.
Avrupa Süt Kurulu Başkan Yardımcısı Sieta Van Keimpema: "Avrupa'da 35 yaşın altındaki çiftçilerin sadece yüzde 6'sı genç. Çiftçilerin önlerini görmeye ihtiyacı var, hiç bir gelecek vaat edilmiyor. Ama aynı zamanda kriz zamanında piyasada tutunabilmek, krizin sürmeyeceğinden ve derin olmayacağından emin olabilmek için piyasada düzenleyici sisteme ihtiyaç var. Aksi takdirde çiftçiler üretimlerini durdurmak zorunda kalır."dedi.
AB üyesi ülkelerde 1984'te uygulamaya konulan süt kotası, süt piyasasında istikrarı sağlamayı ve fiyatlardaki düşüşü önlemeyi amaçlıyordu. Kotayı aşan ülkelere ciddi para cezası uygulanıyordu.
Ancak 2015'te süt kotalarının kaldırılmasıyla inek sütü üretimi yüzde 3 artarken, çiğ süt fiyatlarıysa yüzde 8 düşüş kaydetti.
Fransız süt üreticisi Roger Violant: "Bir ton süt başına paramızdan 110 Euro kesiliyor. Çünkü 380 Euro gerekirken 270 Euro ödeniyor. Bir yıldır yapılan süt üreticileriyle dalga geçmeyi artık bırakmalılar."
Avrupa'nın süt krizi Türkiye'yi de etkiledi. AB'de 2015'te süt kotalarının kaldırılmasıyla artan süt üretimi fiyatların düşmesine neden oldu. AB, Kırım'ın ilhakından sonra Rusya'ya ambargo koyduğu gerekçesiyle 1 milyar Euro karşılığındaki süt tozu ve peynir ihracatını gerçekleştiremeyince, fiyatların düşük olmasıyla bu ürünlerin Türkiye'ye girdiği ve yurt içi pazarını olumsuz etkilediği iddia ediliyor.
Euronews