Doğada yaşamak ve geleneksel tarım atalarımız beslenmesi için yeterliydi. Ancak bugün dünyamız 7 buçuk milyar insana ev sahipliği yapıyor. Kentleşen dünyamız yeni teknolojiler olmadan işlevsel değil.
Matematikçiyken arıcılığa başlayan Alexandros Gousiaris'in, Yunanistan'ın bu özel bölgesinde 700 kovanı bulunuyor. Arıların sağlık durumlarının gözetim altında tutulması için her kovan düzenli olarak kontrol ediliyor. Alexandros, bu denetimlerin daha kolay yapılması için başlatılan akıllı telefon uygulamasının geliştirilmesine de yardım ediyor.
Arıcı Alexandros Gousiaris, "Bu mobil harita, biz arıcılara iki dijital yardım sunuyor; ilki sahada çalışırken bize eşlik ediyor ve ikincisi evde olduğumuzda internet tarayıcısına girişimize olanak tanıyor" dedi.
Sesle çalışan 'Beenotes' adlı uygulama, her kovanla ilgili bir dizi soru soruyor. Arıcı ellerini kullanmak zorunda olmadan bu sorulara cevap veriyor. Arıcının cevapları otomatik olarak veritabanına aktarılıyor.
Ses Teknolojisi Mühendisi Nassos Katsamanis:
"Arıcılar ilk kez bu ölçekte bir veri toplama imkanına kavuştu. Bu kadar arıcının bir araya gelmesi, arıcılıkta ilerleyebilmek için yeni bir sayfa olan sanal zekanın geliştirilmesinde bize gerçekten çok yardımcı oluyor."
SAĞLIKLI VE YENİ TATLAR
"Füme et ve sosis lezzetli olabilir, ancak her diyete uymuyor. İşlenmiş endüstriyel gıdalar aynı çekici tadı koruyarak daha sağlıklı hale gelebilir mi? "
İspanya'nın Katalonya bölgesinin bu en eski et üretim merkezinde, geleneksel tatlar Serrano ham ve domuz sucuğu üretimi hala devam ediyor. Fakat geleneksel olması yeniliklere açık olmasını engellemiyor. Fabrika düşük yağ ve tuz oranına sahip alternatif ürünlerin geliştirilmesi için başlatılan Avrupa projesine katılmış.
Teknik Yönetici Jordi Buxeda:
"Düşük yağlı geleneksel sucuk üretimi için, yüksek kalitedeki aynı çeşit domuz etini kullanıyoruz. En önemli fark ise yeni tarifin yüzde 3 oranında yağ içermesi."
Geleneksel sucuğun özel tadının nedeni, içerdiği yüzde 30'luk yağ oranı. Yeni sağlıklı tarifte ise hayvansal yağ, yeni geliştirilen ayçiçek yağı emülsiyonu ile değiştiriliyor.
YENİ GIDALARDA LEZZET TESTLERİ
Dijon'da bulunan Fransa Ulusal Tarım Araştırmaları Enstitüsü'nde çalışan bilim insanlarının amacı tadı ölçmek. Bu gibi testlerle, müşterilerin farklı ülkelerde üretilen yeniden formüle edilmiş ürünlere bakış açısı üzerinde çalışılıyor.
Proje Koordinatörü Gıda Mühendisi Christian Salles:
"Peynir, et, kek ve sosisler üzerinde çalıştık ve çok zor oldu. Çünkü genel olarak gıda içinde bulunan bileşenler multi fonksiyona sahip. Yani örnek olarak tuz sadece tuzlu bir tat olarak değil, ortaya çıkan aromayı da etkiliyor ayrıca dokusunu da etkileyerek raf ömrünü değiştirebiliyor."
YENİ PROJELERLE YEREL ÜRETİME DESTEK
''Yerli malı ürünler ye!' Sağlıklı yaşamak isteyen ve aynı zamanda köylüleri ve çevreyi de düşünen insanlar için bu popüler bir slogan. Peki şehrin tam göbeğinde yerli malı sağlıklı ürünler yetiştirmek mümkün mü? Sosyologlar Hollanda'nın Rotterdam şehrinde uygulanan iyi bir örneği incelemek için burada.
Bunun gibi tipik ofis binalarında bulunan kahve makineleri her ay yaklaşık 1 ton kahve telvesi üretiyor. Bu atıklar, kullanıldıktan sonra bile orijinal kahve çekirdeklerini oluşturan bileşenlerin yüzde 99'unu barındırıyor. Buna değerli besinler de dahil. Yeni kurulan bir şirket, kent içinde çöpe gidecek kahve telvelerini toplayarak yeniden değerlendiriyor.
KÖY PAZARLARI BÜYÜK MARKETLERE DİRENİYOR
Letonya Riga'da bulunan Kalnciema caddesi Avrupa çalışmalarının bir başka konusu. UNESCO Dünya Miras listesinde bulunan 19. yüzyıldan kalma ahşap binalar, el sanatları ve gıda ürünlerinin satıldığı bir buluşma noktasına dönüşmüş.
Baltık Araştırma Merkezi Sosyolog Mikelis Grivins:
"Burası Riga'da kendini idame ettirebilen tek pazar. Ve burası yıllardır işliyor. Aslında araştırma açısından bu çok ilginç bir özellik. Neden? Neden diğerleri kapanırken bu pazar yıllardır devam ediyor?''
Birçok ülkede olduğu gibi Letonya'da da köylülerin pazarları büyük marketlerle rekabete dayanamayarak kapanıyor. Ancak Kalnciema'da durum tam tersi ve buradaki pazar senede 100 bin kişi çekiyor. Riga için büyük bir rakam. Peki ama bunun sırrı nedir?
Euronews