Yapılan açıklamada, "17 Eylül 2016 tarihinde birçok yazılı basın ve sosyal medyada yer alan haberlerde Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin'in Türkiye'de birçok yerde yol kenarında satılan ballar hakkında 'Bal Değil Zehir Satıyorlar' başlığı ile yayınlanan haberin içeriğinde 'Üreticilerimizin bin bir zahmetle ürettiği balların belirsiz koşullarda üretilen balların satılması ve buradan alınan balın olumsuz çıkması durumunda üreticilerimizin suçlanmasını kabul etmiyoruz' ibaresi geçmektedir. Bu haberdeki temel amacımız gerçek anlamda tüm üretim aşamalarında iyi üretim uygulamaları çerçevesinde üretim yapan üreticilerimiz ile sahte ve uygunsuz koşullarda üretim ve satış yapan kişi ve firmaları ayırmaktır. Kesinlikle üreticilerimizi zan altında bırakacak bir söylem değildir.
 
Türk Gıda kodeksi Bal Tebliğinde, Gıdaların Taşınması ve Depolanması bölümünde yer alan kurallara ek olarak; ballar, paketleme/dolum noktasından tüketiciye ulaştırılana kadar tüm aşamalarda temiz ve kuru yerlerde kokulardan ari biçimde, doğrudan güneş ışığından korunur ve 25 °C'yi aşmayacak şekilde muhafaza edilir. İbaresi açıkça geçmektedir. Balların yüksek sıcaklıkta depolanması veya bu şartlarda muhafaza edilmesi ballarda HMF'nin (hidroksimetil furfural) yükselmesine neden olur. Gıdada bulunan HMF ürüne uygulanan işlemin sıcaklığı ve süresi, depolama sıcaklığı ve süresi hakkında bilgi verir. Ürüne uygulanan ısıl işlemin sıcaklığı ve depolama sıcaklığı ne kadar yüksek olursa HMF'nin miktarıda o denli yüksek olur. Gıdalarda HMF istenmemektedir. Ürünün tadında, renginde ve kokusunda istenmeyen değişikliklere yol açar. Ayrıca yüksek sıcaklık balın diastaz değerinin de düşmesine sebep olmaktadır. Bu iki kriter için Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliğinde HMF için üst limit, Diastaz içinde alt limit verilmiştir. Şayet bu şartlara uymayan ürünler olursa 15 bin 466 TL ceza uygulanacağı 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nda yer alan gıda ve yemle ilgili 2016 yılı İdari yaptırımlarda geçmektedir. Bu cezalara hiçbir üreticimizin maruz kalmasını istemeyiz. Sonuç olarak; söz konusu haberin içeriğinde balların uygun depolanma şartlarına ve satışa arzında uyulması gereken hususlara ayrıca tüketici beklentilerine değinilmiştir. Biz Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği olarak Türk arıcısının sahibi ve sözcüsüyüz. Üreticilerimizin zor şartlarda ürettiği doğru balın tüketicilerimizle buluşması en temel amacımızdır. Biz arıcılarımızı zarara, tüketicilerimizi mağduriyete uğratan, merdivenaltı diye tabir edilen ne olduğu belli olmayan ürün üreten bu kişi ve kurumlarla kararlılıkla mücadelemize devam edeceğimizi yineliyoruz. Sadece başlığa bakarak yanlış algılamalara sebebiyet veren söz konusu haberin içeriğinin yukarıda belirttiğimiz şekilde olduğunu kamuoyuna saygılarımızla sunarız" dedi.