Artvin Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sayın Ahmet Necmi Yazıcı ile arıcılık, arıcıların sorunları ve Birlik çalışmaları hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Artvin Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sayın Ahmet Necmi Yazıcı ile 35 yıldır sürdürdüğü arıcılık mesleğini, arıcıların sorunları, Artvin Arı Yetiştiricileri Birliği kapsamında yapılan çalışmaları ve pek çok konuyu konuştuğumuz röportajımızı sizlere sunuyoruz...
Sayın Ahmet Necmi Yazıcı sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Artvin ili Hopa ilçesinde 1959 yılında doğdum. Burada yaşıyorum. Lise mezunuyum, evli, 2 çocuk sahibiyim. Arıcılığı baba mesleği olarak 35 yıldır sürdürüyorum. Arıcılık işimizi eşim ve çocuklarımla birlikte ailece yapıyoruz.
Artvin Arı Yetiştiriciliği Birliği Başkanlık görevini kaç yıldır yürütüyorsunuz? Birlik olarak ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Artvin Arı Yetiştiricileri Birliği'ni her ilçeden ikişer arıcı arkadaşlarımız ile birlikte 2003 yılının ilk aylarında kurduk. Kurucu birlik başkanı olarak faaliyetimize başladık. Beş dönemdir yönetim kurulu başkanlık görevim devam etmektedir. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği kurucu üyesiyim. 2003-2005 yıllarında Türkiye arı yetiştiricileri merkez birliği yönetim kurulunda görev yaptım. 2008 yılından bu yana da iki dönemdir Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Denetleme kurulu başkanlık görevimi sürdürmekteyim.
Birlik olarak öncelikle ilimizin Kafkas arı ırkı gen merkezi olması sebebiyle koruma ve kollama adına üyelerimle birlikte büyük çabalar sarf ediyoruz. Üye arıcılarımızın neredeyse tamamı gezginci arıcı olması sebebiyle il içi ve il dışı arı arı sevk ve konaklama hareketlerinin kolaylaştırıcı tedbirler alınması konusunda tarım bakanlığı, valilik ve il tarım müdürlükleri düzeyinde işbirliği içerisinde çalışmalar yapıyoruz.
Eğitim çalışmalarına çok önem veriyoruz. Hemen hemen her yıl üyelerimize yönelik üniversitelerimizden ve bakanlığımızdan eğitmenleri konuk ederek paneller ve konferanslar yapmaktayız. Arıcılık konusunda birlik olarak Dünya bankası destekli %50 hibe olmak üzere'' tam otomatik bal dolum tesisi' 'kurduk. Bu tesisimizde üyelerimizin balları paketlenmektedir. Ayrıca iki ayrı Avrupa Birliği eğitim projelerini de başarılı bir şekilde tamamladık.
Birliğimiz üyelerinden satın aldığımız bal ve diğer arı ürünlerini 2011 yılında açılışını yaptığımız ''BAL EVİ'' satış yerimizde tüketicilerimizle buluşturuyoruz. Birliğimizde üyelerimize yönelik olarak Tarımsal danışmanlık desteklemeleri kapsamında ''Tarım danışmanı'' çalıştırılmaktadır. Birliğimiz işyerinde arıcılık malzeme satışı ile arıcılarımıza ucuz malzeme temin ediyoruz.
Artvin Ana Arı üretiminde önemli bir yere sahip bununla ilgili neler söylersiniz?
Tarım bakanlığından üretim izni almış yurt genelinde 2015 yılı rakamlarına göre 109 olan bu sayının 24 kişisi Artvin arıcımızdan oluşuyor. Birliğimizin kuruluşundan bu yana il düzeyinde düzenlediğimiz 4 ayrı ana arı yetiştiriciliği kursuna katılan 400'e yakın üyemiz bu kurslarda başarı göstererek ana arı yetiştirme sertifikası almaya hak kazanmış olup, bu üye arıcılarımızın pek çoğu üretim izni olmadan ana arı üretimini de yapmaktadır.
Ana arı üretimini etkileyen en önemli faktörlerin başında, ilimizin Gürcistan devleti ile sınır olması sebebiyle oradan ilimize gelen turistler beraberinde kaçak olarak ana arı girişleri yapılmaktadır. Bu girişler ile arılıklarımıza başta hastalık bulaştırılmasına daha da önemlisi arı ırkımızın melezlenmesine ırk bozulmasına sebep olduğunu düşünüyoruz. Bu konunun durdurulması konusundaki çaba ve gayretlerimizde çok fazla başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz...
Üreticilere yapılan destekleme ve ödemelerle ilgili neler düşünüyorsunuz?
Üye arıcılarımıza yönelik olarak önceki yıllarda Bal ve Ana arı kullanıcılarına verilen desteklemeler yapılmakta idi. 2008 yılında bu desteklemeleri kaldırılarak ''arı kovan desteklemeleri'' yapılmaktadır. Bu desteklemeler diğer desteklerle kıyaslanmayacak kadar düşüktür ve arıcılarımıza fayda sağlamamaktadır.
Arı kovan desteklemeleri dışında, İlimizde ayrıca ''genetik kaynakların yerinde muhafazası ve korunması ''adı altında koruma altına alınan 5 köyümüzde yaklaşık 80 üye arıcımıza Bakanlığımız kovan başına 40.00.TL destekleme yapmaktadır. Birlik olarak bakanlığımızdan talebimiz bu desteklerden Artvin arıcılarımızın tümünün faydalanmasıdır.
Artvin genelindeki bal rekoltesi ne düzeydedir? Ayrıca, Artvin'e yurt dışından getirilen ana arı ve ballarla ilgili ne görüşünüz nedir?
Birliğimizin kuruluşundan beri birliğimize 1070 asıl,175 aday üye ile toplam 1145 arıcımız kayıtlıdır. Bu arıcılarımız Arıcılık kayıt sisteminde kayıtlı 90.000 aktif arı kovanımız vardır. Bu varlığımız ile bazı yıllar değişmekte birlikte 1.200 ton bal üretimi yapılmaktadır. Bal çeşitliliğimiz içerisinde Kestane balı, Çiçek balı, Yayla balı, Orman gülü balı, Ihlamur balları üretilmektedir.
Bahsettiğim üzere yurtdışından ilimize ana arı dışında çok büyük miktarlarda özellikle kestane balı adı altında yapay ballar getirilmektedir. Bu balların bir bölümü il dışına pazarlanmaktadır. Diğer bölümü ilimize bağlı ilçelerde kurulan belediye pazarlarında göz göre göre halkımıza satılmaktadır. Yapılan bütün girişimlerimiz sonuçsuz kalmaktadır. Açıkta satılan balların denetimleri belediye zabıta kanunu ile yapılmaktadır denilmekte. Ne yazık ki pazarlara bal stantlarını kurduran ve turistlerden işgaliye parası alanda belediyeler.
Marketler ve işyerlerin denetimleri Tarım Bakanlığı'nca yapılmaktadır. Açıkta satılan balları denetleme yetkisi yoktur. Bu çelişki ile belediyeler ve bakanlık arasında yetki kargaşası yaşanmaktadır. Denetim yetkisi Tarım Bakanlığında toplanmalıdır ve bu denetimlerde birliklerinde rol alması çok önemlidir.
Arılara tulum dinleterek onları sakinleştirme ile ilgili bizleri bilgilendirir misiniz? Bu çalışma arılar üzerinde etkili oluyor mu?
Arılara tulum dinletilerek onların sakinleştirilmesi konusunda bilgiler doğru değildir. Bu konuda bazı üye arıcılarımın yazılarını basından okudum. Çok fazla itibar etmedim. Tecrübelerime dayanarak arılar sessiz bir ortam isterler ve sakinlikleri de bu nedenle olur.
Arı yetiştiricilerinin ve bal üreticilerinin yaşadığı sorunlar nelerdir? Sizin bu konudaki çözüm önerileriniz nelerdir?
Ülkemiz bitki çeşitliliği yönünden dünyada var olan 12.500 çiçek türünden 9.500 tanesi ülkemizdedir. Bu türlerin 3500 adeti endemik bitkilerden oluşmaktadır. Ayrıca dünyada arı varlığı bakımından Çin'den sonra ikinci ülkeyiz. Böyle bir zengin bitki çeşitliliğine ve arı varlığına sahip bir ülke konumundayken Türk arıcılığının gelişmesi konusunda bir arıcılık kanunumuzun olmayışı ve durumu yönetmelik ve genelgelerle idare ediyor olmamız yurt genelinde arıcılık kayıt sistemine kayıtlı arıcılık işi ile uğraşan 60.000 profesyonel arıcıya yapılan en büyük haksızlıktır diye düşünüyorum. Sorunlar ise kısaca şöyledir;
Arıcılık kanunu çıkarılması. Desteklemelerin ürün bazında (ana arı, bal, ilaç ve polinasyon ) yapılması ve yükseltilmesi. Birlik yönetim kuruluna bu güne kadar olmayan denetim yetkilerin verilmesi. Gezginci arıcılarımızın konaklama problemlerinin çözüme kavuşması. Yurtdışı menşeli kaçak ballar ile merdiven altı bal üretimlerinin durdurulması. İthalatına izin verilen arı ürünlerinden (polen, arı sütü, propolis, temel petek, arı zehri, vs.) sanayi ürünler kapsamından çıkarılıp gıdaya uygulanan analiz mecburiyeti uygulanması. Bal ve arı ürünlerinin tüketimi konusunda vatandaşlarımıza televizyon aracılığı ile kamu spotu ile bilgilendirilmesi. Tebliği olmayan polen, propolis, arı sütü, temel petek vs. arı ürünlerinin biran önce mevzuata kavuşturulmasının sağlanması. Amerikan yavru çürüklüğü ihbarı mecbur bir hastalık kapsamında, bu hastalığın tazminatlı hale getirilmesinin sağlanması. Arıcılardan alınan her türlü konaklama ücretlerin kaldırılması. Arı ilaçlarının satışı konusunda birliklere yetki verilmesi .
Röportaj : Hayal Senem Sayan