ZULME UĞRAYAN HAYVANLAR İÇİN `HUZUR` ÇİFTLİĞİNİ KURDU

İzmir'de açılan 'kurtarılmış çiftlik hayvanları' barınağında istismara uğrayan, engelli ve ölüme terk edilmiş 700'ün üzerinde hayvan huzur içinde yaşıyor. Çiftliğin kurucusu Sibel Çağlar, "Çiftliğe alınacak hayvanlarda önceliği istismara uğramış, görme engelli veya sakat olan hayvanlara veriyoruz. Çünkü bu hayvanların tek başına yaşamlarını sürdürmesi mümkün değil" diyor.

Niyetçi tavşanlar, faytona koşulan atlar, türlü işlerde kullanılan hayvanlar... 

Bu canlıları yaşadığı zorluklardan kurtararak 'yaşlılıklarını' huzur içinde geçirmesini sağlayan bir çiftlik var. Sibel Çağlar Ankara'da bir yandan anne ve çocuk sağlığı üzerinde çalışırken diğer yandan yardıma muhtaç hayvanlar için çalışmaya başladı. Sokakta bulduğu hayvanlar için Çankaya'da 3 dönümlük arazi üzerinde bir barınak kurdu. Barınağa sokak hayvanları, evcil hayvanlar dışında yardıma muhtaç çiftlik hayvanlarını da aldı. 

Hayvan sayısı artınca Çağlar, hayvanların daha özgür olması için yeni bir mekân arayışına girdi. Bir arkadaşının desteğiyle İzmir'de şehir merkezinden 50 kilometre uzaklıkta bir köyde 10 dönümlük bir arazide Türkiye'nin 'kurtarılmış çiftlik hayvanları' barınağını kurdu. 10 dönümlük alan üzerinde doğayla iç içe kurulan çiftlikte bulunan hayvanlar içerisinde cinsel istismara uğrayan köpekler, niyetçi tavşanlar, ömrünün sonuna geldikleri için sahipleri tarafından ölüme terk edilen fayton atları, hastalandığı için köpeklere yem olmaktan son anda kurtarılan inekler ve engelli olduğu için sokağa terk edilen hayvanlar bulunuyor. 

DOMUZ DA GELDİ

"Küçükken annemin köyüne gittiğimde direkt ahırlara giderdim. Küçüklükten beri çiftlik hayvanlarına ayrı bir düşkünlüğüm var. Çankaya'da 3 dönümlük barınağımız vardı. Sokaktan topladığım yardıma muhtaç hayvanları barınağa almaya başladım. Barınağımız istimlak edildikten sonra İzmir'i seçtim" diyen Sibel Çağlar, kurtarılmış hayvanlar çiftliğin kuruluş hikayesini ise şöyle anlatıyor: "Bir aile dostumuz tarafından burası temin edildi. 2016'da burayı kurduk. İlk önce köpekleri getirdim. Köylüler, 'Aa köpek çiftliğimi kuruyorsun' dediler. Daha sonra çiftlik hayvanlarını getirdim. Bu kez de süt almaya geldiler. 'Bizim hayvanlarımızda süt yok' dedim. 'Madem süt yok o zaman hayvanları keselim' dediler. Bir gün köyün kasabı kesecek hayvan bulamamış. Bizim boğayı almaya geldi. Ben de, 'bakın o bizim çocuğumuz, öyle bir şey olmaz' dedim. Dolayısıyla başlarda köylüler bana deli gözüyle baktı. Fakat sonra alıştılar. Şimdi bir hayvan hastalanınca hemen buraya getiriyorlar. Avcılar bir domuz vurmuştu. Köylüler yaralı domuzu buraya getirdiler."

Zamanla çiftliğe gelen hayvan sayısının arttığını söyleyen Çağlar, "Çiftliğe alınacak hayvanlarda önceliği istismara uğrayan, görme engelli olan veya sakat olan hayvanlara veriyoruz. Çünkü bu hayvanların tek başına yaşamlarını sürdürmesi mümkün değil. Bu hayvanların tedavisini de yapıyoruz. Terk edilen veya sokakta yaralı bulunan kedi köpekler de var. Şu anda burada 20'nin üzerinde kör kedi var. Üç bacaklı kediler var. Bunların çoğu kaza sonucu veya araba çarpması sonucu sakat kalan hayvanlar. Bir ördek, 2 eşek, 4 kedi ve 2 köpek daha önce cinsel istismara uğramış. Cinsel istismara uğrayan hayvanların haberini okuduğumda önce haberi yapan muhabire ulaşıyorum. Daha sonra hayvanı buluyorum. Yolculuğa dayanamayacak durumdaysa hayvanların tedavisini yapıyoruz. Daha sonra buraya getiriyoruz" diyor.

KEÇİ, KATIR

Kurtarılmış hayvanlar çiftliğinde evcil hayvanların dışında keçi, tavuk, horoz, hindi, buzağı ve inek gibi çiftlik hayvanlarının yanı sıra at, eşek ve katır gibi yük hayvanları da bulunuyor. 

Sadece şehirlerden değil, köylerden de mağdur hayvanları aldıklarını söyleyen Çağlar, "Köydeki hayvanların çoğunluğu aç. Bu hayvanlar köylerde hizmet aracı olarak görülüyor. Hizmet süresi bitince bu hayvanlar ya atılıyor ya da vuruluyor. Doğaya bırakılan hayvanlar için 'Azatlanmış hayvanlar' deniliyor. Aslında bu ölüme terk etmenin başka bir yolu. Bu hayvanların bir kediden köpekten farkı yok" diyor. Çiftlikteki hayvanların ömrünün sonuna kadar huzurlu yaşamaları için onları kısırlaştırdıklarını söyleyen Çağlar, "Sadece güvendiğim insanlar olmak şartıyla kedi ve köpekleri sahiplendiriyorum. Çiftlik hayvanlarını sahiplendirmiyorum. Çünkü çiftlik hayvanlarına maddi sebeplerden dolayı el konulabilir. Eğer çiftlik hayvanını birilerine verirsek yarın ertesi gün o kişinin borçlarından dolayı çiftlik hayvanlarına el konulabilir" diyor. 

3 TANE DAHA 

Çiftliğe Türkiye'nin dört bir yanından hayvan aldığını söyleyen Çağlar, "İleride İstanbul, Ankara ve doğuda bir ilde birer çiftlik daha kurmak istiyorum. Burada yerimiz daralıyor. Arazimizi genişletmek istiyorum. Ama şu an bunu yapacak bütçemiz yok. Hayvanları kendi imkanlarımızla tedavi ediyoruz. Birkaç sevdiğim arkadaşım var. Onlar da tedavi için maddi destek veriyor. Çiftlik aylık gideri 15 bin lirayı buluyor. Giderleri karşılamak için kermesler yapıyoruz, organik pazarlarda ürünler satıyoruz" diyor.

BEETHOVEN VE NİYETÇİ ARKADAŞLARI

Beethoven bir tarlada gözleri oyulmuş hasta bir şekilde bulundu. Tedavisi tamamlandıktan sonra çiftliğe getirilen Beethoven artık huzur içinde yaşıyor. Niyetçilikten emekli tavşan arkadaşlarıyla da arası çok iyi... Kurtarılmış hayvanlar çiftliğine gelir için Bağımsız Hayvan Topluluğu tarafından düzenli aralıklarla kermesler yapılıyor. Yardıma muhtaç hayvanlar için ayrıca bir bağış kampanyası da düzenlenmiş. Bağış yapmak isteyenler 'patreon.com' üzerinden bağış yapabiliyor. 

 

Hürriyet
  • Site Yorumlarý
  • Facebook Yorumlarý Facebook Yorumlarý
Yeni yorum yaz
Henüz bir yorum yazýlmadý. Ýlk yazan siz olabilirsiniz.