İnsan sağlığı olmak üzere diğer canlıların hayatı ve içerisinde yaşadığımız çevrenin temizliğinin toplumsal ve bireysel olarak çok değerli olduğunun altını çizen AyhanÖzcan, “Bilindiği gibi dünyada ve ülkemizde artan nüfusa rağmen tarımsal üretimin yapıldığı alanlardaki artış ihmal edilebilecek kadar azdır. Bu gerçek bize artan nüfusun beslenebilmesi için birim alandan daha fazla ürün almanın gerekliliğini göstermektedir” dedi. Özcan, açıklamasını şöyle sürdürdü:

 “Bunun için yüksek verimli çeşitlerin geliştirilmesi, doğru bitki besleme yöntemlerinin kullanılması, depolama kayıplarının en aza indirilmesi yanında ürünleri hastalık ve zararlılara kaptırmamak, yani zirai mücadele büyük önem taşımaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki: zirai mücadele sadece daha fazla ürün almak anlamına gelmez. Aynı zamanda başta insanlar olmak üzere bütün canlıları ilgilendiren önemli sorunları da içinde barındıran bir tanımdır. Zirai mücadelenin önemli bir bölümünü de tarımsal ilaç kullanımı teşkil eder. Pestisit dediğimiz bu ilaçların tarımsal ürünler üzerindeki kalıntısı özellikle bilgisiz ve bilinçsiz zirai mücadele uygulamaları sonucunda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Zirai mücadele ilaçları bitkilere uygulandıktan sonra genellikle sıcaklık, ışık, yağış, nem ve rüzgar gibi çevre faktörlerinin etkisiyle bitki üzerinde azalarak veya yok olarak zehirliliğini zaman içerisinde kaybeder. Dekompoze olma olarak adlandırılan bu olay zamanla artar. Belirli bir süre sonra zehirli kalıntı miktarı tolerans (göz yumulabilen kalıntı) değeri altına düşer. İşte zirai ilaç kullanımından sonra bitki çeşidine göre değişen bu süreye dikkat etmeden hasat işlemi yapılmamalıdır."

 ''Zirai mücadele ilaçlarının ehil kişiler tarafından uygulanması, uygulama dozu, uygulama zamanı, ilaçların ruhsatlı oldukları hastalık ve zararlıya karşı kullanılması, son ilaçlama ile hasat arasındaki süreye uyulması gibi pek çok tedbirin alınması gereklidir” diyerek dikkatli olunması konusunda uyardı.