Fabrikasyon ürünler yerine kendi hazırladığı zeytini daha çok tercih eden Urfa halkı, sezonun başlaması ile birlikte hazırlıklarını tamamladı.

Son 10 yılda dikilen yaklaşık 80 milyon ağaçla zeytin ağacı sayısı 170 milyona ulaşan Türkiye'de gerek üretici gerekse vatandaş yaşanan gelişmelerden memnun. İspanya'dan sonra dünyanın en büyük ikinci zeytin ağacı varlığına sahip Türkiye'de zeytin üretiminin her geçen yıl yeni rekoltelerle gündeme gelmesi üründeki fiyata da yansıyor.

Her yıl kasım ayının ilk haftalarında başlayarak aralık sonuna kadar devam eden sezon için Urfalı kadınlar da hazırlıklarını tamamladı. Tuz ve limonların pazardan alındığı zeytin yapımı için sıra yerli zeytinin pazarlardan alınmasına geldi.

15 ÇEŞİT ZEYTİN PAZARDA YERİNİ ALDI

Şanlıurfa'da 15 yıldan bu yana zeytin satışı yapan Halil Ölmez, üretimin önceki yıllara nazaran artış göstermesinin fiyatlara da yansıdığını söyledi. Gemlik, Derik, Cins, Halhallı ve Eğiri Burun türlerinin en çok tercih edildiği zeytin sergisindeki yoğun ilgiyi aktaran Ölmez, satışlardan memnun kaldığını dile getirdi.

Türkiye'nin farklı bölgelerinden Nizip'te toplanan zeytini giderek aldıklarını ve Urfa'da satışa sunduklarını söyleyen Ölmez, "Bizde nereden bakarsan 15 çeşit zeytin bulunuyor. Gemlik, Derik, Cins, Halhallı, Eğiri Burun şeklindeki zeytinler en çok tercih edilen türler arasında yer alıyor. Bunları Nizip'ten getiriyoruz. Nizip'e de Gemlik'ten, Aydın'dan, Derik'ten geliyor. Tüm ürünlerimiz yerlidir. Fiyatlar 3 liradan başlıyor 8 TL'ye kadar çıkıyor. İlgişimdilik çok güzel" dedi.

GÜNDE BİR TON ZEYTİN SATIŞI YAPIYOR

Türkiye'de zeytine yönelik girişimlerin meyvesini aldıklarını söyleyen Ölmez, "Geçen yıllara nazaran bu yıl dağlar kadar fark var. Bu yıl daha çok ilgi görüyor. Günlük ortalama ben bir ton ürün satıyorum" diye konuştu.

Tüketicilere zeytin ile ilgili bir dizi önerilerde de bulunan Ölmez, üründe özellikle diriliğe önem verilmesinin gerektiğini belirtti.

Ölmez, "Vatandaşlar zeytin alırken özellikle ürünün güzel, yağlı ve diri olmasına dikkat etmeli. Geçen yıla oranla bu yıl fiyatlarda çok uygun. Çünkü geçen yıl üretim yoktu bu yıl ise yüksek rekoltede zeytin geldi. Geçen yıl dolu ve yağmurun etkisi rekoltenin düşüklüğünde etkili oldu. Sezon ise bizim için 10'uncu ayın ortalarında başlıyor ve iki aylık bir dönem içerisinde devam ediyor" diyerek sofraların vazgeçilmezi zeytinin son derece sağlıklı bir gıda olduğunu dile getirdi.

'EVDE HAZIRLANAN ZEYTİN DAHA SAĞLIKLI'

Son yıllarda hormon ve benzeri ek uygulamalarla doğal ürünlerde vatandaşın şüpheye düştüğünü de son olarak sözlerine ekleyen Ölmez, fabrikasyon üretime nazaran evde yapılan zeytinin daha da hijyenik olduğunu aktardı. Ölmez, "Diğer zeytinle karşılaştığımız zaman bu daha sağlıklı. Çünkü diğer zeytinlerin fabrikalardan ne tür aşamalardan geçtiğini tam bilemiyorsun ama burada ise kendi ellerinle yaptığın için hijyenik olmasından bir kuşku duymuyorsun.

Bunun yanı sıra zeytin; salamura, çizme, kırma gibi farklı metotlarda işlenerek sofralara geliyor. Bizler de kırma ve çizme makinamız var, bu imkanı da sunabiliyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

HARRAN ÜNİVERSİTESİ ZEYTİNDEKİ GELİŞMEYİ GÖRDÜ

Zeytin ağacı varlığı bakımından dünya sıralamasında ikinci olan Türkiye'deki bu gelişimi Harran Üniversitesi de gördü. Üniversite geçtiğimiz yıllarda organik bahçesinde zeytin üretiminin ardından bu kez yine kendi bünyesi altında zeytinyağı üretme tesisi kurdu. Günlük 10 ton üretim kapasitesine sahip olan tesislerde zeytinyağı üretimi için ilk etapta üniversitenin kendi yetiştirdiği zeytinler kullanıldı. Üniversite, önümüzdeki dönemlerde ise yine bölgede üretilen zeytini kendi tesislerinde işleterek gerek üreticiye gerekse bölge ekonomisine katkı sunmayı planlıyor.

Üniversite yönetimi bununla birlikte bölgede zeytinyağı tarımını arttırmayı hedefliyor ve tesisi Güneydoğu Anadolu Bölgesinde pilot tesis olarak kullanmak için girişimlerini sürdürüyor.